REKLAMI GEÇ

En fedakâr anne

En fedakâr anne

Denizli’de anne Ayten Tunçay, doktorlar tarafından 18 yaşına kadar ömür biçilen doğuştan tıp dilinde ‘inatçı skolyoz’ adı verilen ‘bel zinciri eğriliği’ hastalığı nedeni ile bedensel engelli olan kızı Kıymet Tunçay’ın moralini yüksek tutarak, hayata bağlanmasını sağladı.

/ DENİZLİHABER / 13 Mayıs 2010 Perşembe, 16:23

4 yaşından 19 yaşına kadar üç farklı ameliyat geçiren, sağ tarafa doğru 95 derece omurga eğriliği nedeni ile bedensel engelli olarak hayatını sürdüren Kıymet Tunçay’ın vücudunda 17 platin bulunuyor. Kızının uzun ve yorucu hastane ve tedavi döneminde moralini yüksek tuttuğunu, hastaneye tedaviye değil de, tatile gider gibi gittiklerini belirten Anne Tunçay, “Hastaneye gittiğimiz de en az iki ay kalıyorduk. Bu dönemde hastanede tahliller yapılıyor, ameliyat, yoğun bakım, iyileşme ve fizik tedaviler yapılıyordu. Dokuz ay karnımda taşıyıp büyüttüğüm kızıma 18 yaşına kadar ömür biçtiklerinde, bende öldüm. Kızımın bana her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğu tekrar kafamda canlandı. Onun en çok morale ihtiyacı olduğunu biliyordum. Evden hastaneye giderken hazırladığım valize mutlaka küçük birde radyo koyardım. Giyeceklerimizi, bize hastanede lazım olabilecek her şeyi yanımda bulundururdum. Hastaneye de tedaviye değil de sanki deniz kenarına tatile gider gibi, güle oynaya giderdik. Hastane odasında radyomuz açık olurdu. Bazen çalan şarkılara eşlik ederdik, bazen de yatakların arasında kalkar oynardık. Böyle böyle kızım hayata tutundu. Tamamen iyileşme olasılığı yok ama kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumdu. Kimseye ihtiyacı kalmadı. Ona olan sevgimle verdiğim moralle ölümü bile yendik” dedi.

Engelliler için çalışıyor
Şuan 23 yaşında olan ve Denizli Belediyesi Engelliler Çalışıyor Projesi kapsamında Sosyal ve Kültür İşleri Müdürlüğünde engelliler için çalışan Kıymet Tuncay, Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler Bölümü 2. sınıfına devam ediyor. Bilgisayar Okutmanlığı eğitimi, grafik tasarım eğitimi alan Tunçay, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV)’de 60 ilköğretim öğrencisine bilgisayar kullanmayı öğretmiş. Tıbbı sekreterlik eğitimi de alan Kıymet Tunçay, Denizli Devlet Hastanesi Beyin Cerrahisi bölümünde de bir dönem staj yapmış. Açık öğretim fakültesini bitirdikten sonra kamu yönetimi bölümünü de bitireceğini söyleyen Kıymet Tunçay’ın en büyük hedefi açılacak sınavları da başararak Denizli Belediyesinde kadrolu olarak çalışmaya devam etmek.

Ağır grip geçirdim
Kızı Kıymet Tunçay’a hamile olduğu dönemlerde ağır şekilde gribal enfeksiyon geçirdiğini ifade eden Anne Ayten Tunçay, “Hamilelik döneminde geçirdiğim ağır gribal enfeksiyon nedeni ile kızımın kemik yapısında bozulma olmuş. Kızım normal olarak dünyaya geldi ama, yürümeye başladığında yan basmaya başladığın fark ettik. Önce doktorlar kalça çıkığı dediler, kızım iki yaşına kadar ortopedik ayakkabı giydi ama bir faydası olmadı. Sonra kızıma ‘inatçı skolyoz’ adı verilen ‘bel zinciri eğriliği’ teşhisi konuldu. Kızımın vücudu 95 derece sağa yatıktı. 4 yaşında İzmir’de Tepecik Hastanesinde ilk ameliyatını oldu. 1999 yılında Bozyaka SSK Hastanesinde de ameliyat geçirdikten sonra, 18 yaşında PAÜ’de son kez tekrar ameliyat geçirdi. Tedavi süresince ameliyat dönemlerinde çok büyük sıkıntılar çektik. Günlerce sabahlara kadar uyumadım. Ama yaşadıklarımı kızıma hiç yansıtmadım. Hastaneden izin alıp gezmelere götürdüm. Yaz aylarında değişik illere gezmelere götürdüm. Kızımla bir arkadaş gibi konuşarak, çektiğimiz sıkıntıların bir gün biteceğini söyledim. Dediğim gibi de oldu. Kızım şimdi 23 yaşında ve hala hayatta” dedi.

Kızımın yanında hiç ağlamadım
Eşi Veysel Tunçay’ın cam fabrikasında çalıştığını, küçük kızı Nimet’in de açıktan lise eğitimine devam ettiğini, kendisinin de Denizlispor Tesislerinde Mutfak Personeli olarak çalıştığını ifade eden Anne Ayten Tunçay, “Bütün ailem kızımı hastaneye götürürken ağlardı. Ben ve Kıymet ise onlara gülerdik. Güle oynaya kızımı iyileşir diye hastane hastane gezdirdim. İstanbul’dan İzmir’e, Denizli’deki hastanelerden gitmediğimiz kalmadı. Gittiğimiz hastaneler kızama yapacakları bir şeyin bulunmadığını söyleyip dosyamızı geri verdiklerinde bile hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım. Kızımın morali bozulmasın, hayata küsmesin, kendini bırakmasın diye hiç ağlamadım. Zor günler geride kaldı. Doktorların 18 yaşına kadar ölür dediği kızım hala hayatta. Benim hayatta iki kızım var. Onlar için yapamayacağım hiç bir şey yok” dedi

Nefes alamıyordum
Vücudun gelişimi ile birlikte omur ilik ve kaburgaların baskısı altında kalan iç organları nedeni ile nefes almakta zorlandığını, dizlerinde ve eklemlerinde dayanılmaz ağrılar çektiğini anlatan Kıymet Tunçay’da, “Annem benim en büyük destekçim oldu. Engelim nedeni ile nefessiz kaldığımda ağrılar çektiğimde hep yanımdaydı. Ameliyattan çıktığımda annemi gördüm. Ameliyata girerken de annem hep yanımdaydı. Doktorlar bana ömür biçmiş ama ben hala hayattayım. Bende annem için geçen yıl iki sayfalık bir mektup yazdım. Annemin fedakârlıklarını beni hayata bağlamasını anlattım. Yazdığım mektup çeşitli radyolarda ve gazetelerde yayımlandı. Yıl boyunca düzenlenen çeşitli etkinliklerde de sahneye çıkarak anneme yazdığım mektubu okudum. Annem olmasa şuan ben de olmazdım” dedi.

İnatçı Skolyoz hastalığı nedir?
Skolyoz bir tür kemik eğriliği hastalığı olarak biliniyor. İnatçı Skolyoz ise çok daha ender görülen ve tekrar tekrar nüksedebilen bir omurga ve kemik hastalığı. Bel zincirinde eğrilik ve “S” şeklinde bir deformasyona yol açıyor. Sürekli sinir sıkışması ve sinirlerin bel zincirine sıkışması riskini taşıyor. Ameliyat edilmemesi halinde, hastaya büyük acılar çektiren ve vücutta yarattığı ağrılarla kişinin fiziksel düzenini bozan bir rahatsızlık.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı