REKLAMI GEÇ

STK’lardan “Çocuğa şiddete hayır” eylemi

STK’lardan “Çocuğa şiddete hayır” eylemi

Son günlerde artan çocuklara yönelik cinsel istismar ve cinayetler Denizlilileri sokağa döktü. Bir grup sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve üyeleri annelerden gelen talep üzerine alanlara çıktı, “Çocuğa şiddete hayır” dedi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 5 Temmuz 2018 Perşembe, 19:51

Küçük yaştaki çocuklara yönelik cinsel istismar, cinayet ve şiddet olaylarındaki artış bardağı taşırdı. Türkiye’nin bir çok ilinde halktan tepkiler yükseldi, Denizli’de de annelerden gelen talep üzerine bir grup sivil toplum kuruluşu yöneticisi ve üyeleri alana çıktı.

Valilik önünde toplanan grup, çocuğa yönelik şiddete tepkilerin ifade edildiği pankartlar taşıyarak, 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı’na kadar yürüdü. Grubun yürüyüşüne çevrede bulunan vatandaşlar da destek verdi.

Delikliçınar Meydanı’nda grup adına açıklamayı Avukat Jülide Keleş Yarışan yaptı. Basın açıklaması öncesi katılımcıların taşıdığı pankartlarda yazılanları okuyan Yarışan, dünyaya gelen her çocuğun sorumluluğunun tüm topluma düştüğünü söyledi.

Yarışan, “Görevimiz, tüm çocukların yaşama, gelişim, eğitim, güvenlik, sağlık haklarına ulaşması için var gücümüzle birbirimizden kuvvet alarak çalışmak. Görevimiz tüm çocukların hak ihlallerinden; şiddetten, istismardan, ihmalden, kötü muameleden korunmasını sağlamak. Çocukları koruyamamaktan, çocuğa, kadına, hayvana yönelmiş şiddetin sonuçlarından hepimiz, tüm toplum sorumluyuz. Saldırganların cezalandırılmasını, hiçbir suçun cezasız kalmamasını, herkesin içini paralayan bu kör şiddete maruz kalan tüm canlılar için adaletin yerini bulmasını, güvenli umutlu bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Çocukların koruyucusu olmak, şiddeti üreten kısır döngüde zarar gören erkek ve kadınlarla omuz omuza olmak, şiddetin yaralarını sarmak istiyoruz” dedi.

Önceliğin suçu önlemek ve çocukları korumak olduğun belirten Yarışan, “Koruyamadığımız çocuklarımızın sorumluluğunu kabul etmek ve hayatta kalan tüm şiddet mağdurlarını desteklemek, hayata tutunmalarını sağlamak da sorumluluğumuz. Biliyoruz ki cinsel şiddetin sebebi, bastırılamayan cinsel arzular, sapıklık, pedofili değildir. İktidar mücadelesidir, güç gösterisidir. Bu suçları işleyenlerin amacı beden üzerinde tahakküm kurmak, gücünü kanıtlamaktır. Bu nedenle son dönemlerde artan, görünür hale gelen çocuk istismarı ve en ağır biçimi ile çocuk cinsel istismarı ve çocuklarımızın yaşamdan koparılması ‘münferit, sapık, hasta insanların’ eylemleri olarak kabul edilmemelidir” diye konuştu.

İdam ve hadım tartışmaları ile çözümsüzlük üreterek değil, çözüm için sorunu, temelini, koruma ve iyileştirme önlemlerini belirlemek gerektiğini anlatan Yarışan, “Sadece failleri cezalandırmaya değil çocuklarımızı korumaya ve suçu önlemeye yönelik adımlar atmalıyız. Gücü yücelten, saldırganlığı öven, şiddete bahane bulan-kabul eden, cinsiyet ayrımcılığına neden olan tüm söylemlerden kurtulmalıyız. İnsanca, bir arada yaşamanın yollarını oluşturmalıyız. Anlık öfkelerle, canımızın yangını ile değil akılla çocukların evrensel değerlere uygun olarak hukuken ve fiilen korunması için çözümlerde bir arada çalışmalıyız.


Güç ilişkisine dayalı çocuk istismarında, saldırganların geçmişlerinde aile içi şiddet, hayvanlara yönelik şiddet olduğu yönünde bilgiler mevcuttur. Bu konuda gerekli araştırmaların yapılmasını, potansiyel risklerin doğru tespit edilerek hukuki ve idari gerekli tedbirlerin alınması ve çocuklarımızın korunmasını talep ediyoruz. Saldırganların çocukların yakınında ve çocuklarla ilgili çalışmalarda yer almalarını istemiyoruz” dedi.

Çocuğa, hayvana, kadına dönük şiddetin, toplumsal şiddetin güçsüz olanda yoğunlaşması olduğunu dile getiren Jülide Keleş Yarışan, “Bunun çözümü, salt ceza kanunlarında yapılacak değişikliklerle sağlanamaz. Eğitim programları, çocuk koruma politikaları gereklidir. Sorunu suç işlendikten sonra suçluların bedenleri üzerinden kısasa kısas yöntemiyle, idam ve hadım cezalarıyla ortadan kaldırmaya çalışmak suçun oluşmasını ve tekrarlanmasını engellemeye asla yetmeyecektir. Meselenin bütüncül çözümü için öncelikle Meclis’te kurulması önerilen çocuk hak ihlallerine ilişkin komisyonların hızlıca kurulması, yıllardır bekletilen Çocuğa Yönelik Şiddeti Önleme Ulusal Eylem Planı’nın çıkması ve uygulanmaya başlanması, bu alanda çalışan sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmalar yürütülmesi ve bu çalışmaların kamu idaresi tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Çocukların hak ihlallerinde başvurabilecekleri sadece çocuklara özgülenmiş başvuru ve çözüm, iyileştirme merkezleri acil olarak kurulmalıdır. Adalete erişimde ailelerin ve çocukların örselenmesi engellenmelidir” dedi.

Basın açıklamasının ardından alkışlı protesto yapan grup, daha sonra dağıldı.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı