SEÇİM VAATLERİ GERÇEKÇİ Mİ?

Seçimler vesilesiyle siyasi partilerin açıkladığı bildirgeler, vaatler hayal kırıklığı. Her parti bol keseden, desteksiz atıyor. Ülkenin temel sorunları ve bunlara çözüm önerileri neredeyse hiç yok.
Hayretler içindeyim. Ekonomik konularda tek gündem para dağıtmak.
Asgari ücrette artış, emeklilere maaş artışı ve benzer iyileştirmelerin adı “halkın önemli bir bölümünün gelir, refah seviyesini yükseltmek”dir. Bu ancak 3 yolla yapılabilir.
1-Ülke ekonomisi daha fazla kaynak üretir,
2-Yolsuzluk, israf ve benzeri kaçaklar azaltılır.
3-Kaynakların daha adil dağılımı için sorun olan vergileme, sosyal yardımlar ve benzer konularda yeni düzenlemeler yapılır.

Bu bağlamda Partiler “ülke ekonomisinin sanayisinin nasıl daha katma değerli, bu yolla ihracatın nasıl yurt dışından daha çok net kar getirir hale getirileceğini anlatsalar, tarıma mazotu vergisiz vermek taahhüdüyle yetinmeyip daha kapsamlı projeler üretebilseler, kayıt dışı çalışmanın üstüne adam akıllı gideceklerini açıklasalar, hepimizin gözünde olan devlet israfını örneğin 1/3 oranında azaltacaklarının projesini sunsalar.
Yok, yok!
Ne var? Dayanaksız vaatler.

Yukarıda andığımız iyileştirmelerin her biri de akşamdan sabaha yapılamaz. Bunları gören ve başarmaya çıkan siyasi iradenin yıllarını alır. Gelmiş geçmiş iktidarlarda zaten niyetleri, anlayışları ve başarma oranları kadar bu yolda mesafe almışlardır. Bunlar durağan konular değildir.
Tekrar edersek iyileşmeler adım adım ve zamana yayılı olacaktır. Ancak bilhassa asgari ücret ve emekli maaşları hakkındaki vaatler biranda, bir çırpıda hemen hayata geçmesi yönünde.
Asgari ücret vaatlerine bakın 5 ve 2 bin safsatalarını bir yana bırakalım. 1.800 lira kuyruklu yalan, 1.500 lira bekara eş boşamak türündendir.
Herkesinde günü geldiğinde bir çark etme noktası var. “Tek başına iktidar olsak yapacaktık.”
Zaten iktidar olma ihtimali ne kadar zayıfsa rakam o kadar yüksek.

Bakın bendeniz asgari ücreti size anlatayım. 1.273 lira olan brüt ücrette 82 lira kadar vergi ile 192 lira kadar SGK primi var. Yani devlet ikisinden de vazgeçse 273 lira net ücret artışı olur (1000 lira net ele geçendir). 1.500, 1.800’e nasıl geleceğiz bilen yok.
Devletin SGK priminden tamamen vazgeçmesi aklımızla alay etmektir. Bir de emeklilerimize ciddi maaş artışı vaadi var. Proje şu yani; SGK’nın hem gelirleri küçültülecek, hem giderleri büyütülecek.
Ey halkım doğrusu ne biliyor musunuz?
Biz üretmeden tüketmeye alışmış bir topluluk olduuuk, gençlerimizin eğitimi çok zayıf ve iş beğenmiyorlar, maalesef eğitim sistemimiz kötü durumda. Teknolojiye dayalı üretimde çook gerilerdeyiz. Sanayimiz, ihracatımız yeterince değer, refah üretir durumda değil.
Özetle genel olarak bunları iyileştirmeden ve diğer 2 başlıkta yol almadan ek refah, ek para ummak hayaldir. Bunu vaat etmek hayal tacirliğidir.
Demeliyiz ki “yemezler, başka kapıya “
Gerçekten “dürüst siyaset” çok gerekli…
Net asgari ücret tahminlerimi söyleyeyim de herkes bütçesini buna göre yapsın. 2016 Ocak 1.150, temmuz 1.225, 2017 Ocak 1.325. Bundan fazla oluşacak her rakam yüksek enflasyon olarak cebimizden geri alınacaktır.

BENİM TELEVİZYONLARIMI KAPATTILAR
Samanyolu haber ve Bugün TV 2015’de sıkça izlediğim kanallar. Bu sayede Fettullah Gülen topluluğu “idarecilerinin” ağırlıklı olarak ahiret değil, vıcık vıcık, kaypak dünya düzeniyle yatıp kalktıklarını öğrendim. Allahım, manipülasyonun, çarpıtmanın, yalan yanlış yönlendirmelerin, ilkesizliğin, menfaat ne yönde ise o tarafa dönmenin eşsiz örnekleri. Boğazına kadar dünyalık siyaset. Kendi kanallarından öğrenince de pek sağlam oluyor.
Olayın bir diğer yönü de tabii ki çok vahim. Halkın öğrenme özgürlüğünü sınırlamak, sırf karşıt görüşte oldukları için basın yayın organlarına müdahele, susturma kabul edilemez. Şiddetle kınıyorum. İronik olan da bu müdahaleyi yapanlara kesinlikle oy kaybettirmiş, müdahaleye uğrayanlara şov imkanı vermiştir.