REKLAMI GEÇ

Sinirlerimizle oynayanlar ve KATİ PİRİ

26 Şubat 2016 Cuma

Esnaf odalarının üst düzey bir yetkilisi açıklama yaptı: ” Vergiden daha çok pos cihazı, yazar kasa masrafı ödüyoruz.”

Şikayet edilen rakam 3-4 bin liralar civarında. Aman başkan sus, Maliye duymasın! Vergilerinize bir haller oluverir. Kaş yararken göz çıkarmak bu.

Bizde başkanlar çok tuhaflıklar çok..İzmir’de turizmle meşgul müesseselerin birinin başkanı, turizmdeki darboğaza çare önermiş. Yurt dışına çıkış harcı 15 liradan 100 dolara çıkarılsın.

Bu 15 liralık garip uygulamayı kaldırmanın zamanı çoktan geçmişken gelen teklif, tam bir ahlaksız teklif cinsinden..

Bir bakanımız çıktı dedi ki: Bürokrasiyi azaltacağız.
Acı acı gülümsedim. Kes, kopyala, yapıştır. Bu yönüyle çağdaş bir açıklama.

70 ler, 80, 90 lar, 2000 li yıllarda yapılan açıklamaların aynısı. Yeni şeyler söylemek lazım cancazım.

Biraz uluslararası takıldığımızda da yok yok.
Birleşmiş Milletler denilen zavallı kurum, Güvenlik Konseyi 5’li çetesi, “sahibinin sesi” olarak bir açıklama yaptı.
“Türkiye yeni gelecek göçmenlere kapısını kapamasın.”

Azıcık utanma yok. Koskoca zavallı kurum daha mülteciler için ödemesi gereken parayı bile ödemiyor, yüzsüz şekilde birde bunları söylüyor.

Avrupa Birliği Türkiye Raportörü Kati Piri Diyarbakır’a gitmiş, teröristlerin sözcülüğüne soyunmuş, Türkiyede olanları teröristlerin ağzıyla raporlamış.

İşte buna kızmadım. Demokratik hakkını kullanmış, ne hain olduklarını ayan beyan söyleyivermiş…

Biz hala bunların anlayacağı dilden konuşmayı beceremiyoruz. Avrupa göçmen tehlikesi diye yanıp tutuşurken, zaten doğal hakkımız olan vizelerin kaldırılması, 3 milyar dolar gibi harçlıklara bölünerek verilecek parayla nasıl avunuyoruz ben bilemedim.

Gümrük Birliği’nin aksayan yanlarının düzeltilmesi neden masada değil.

Amerika ile AB arasında yapılacak serbest ticaret anlaşması kapıda. Bu anlaşma yamuk gümrük birliği üzerinden bize yeni bir tokat atmalarını getirebilecek. Bunun önlenmesi neden müzakere gündemi değil.

Uluslararası arenadaki sirk gösterisinde şaklabanlar sahne alıp rol kesmeye devam ediyorlar.
Dolar kalpazanı ABD başrolde, IŞİD terörü bahane, PKK şahane, Türkiye dostumuz, PYD-YPG postumuz.

Tek istikametleri haram lokmalarını bölüp küçültmek, rahat yutmak.
Bizim büyüklerimiz de assolist altı sahne almaya çalışıyor. “ABD AĞABEY bu ne biçim dostluk, etme böyle. Bıyıklarımızı büküp “BRE GAFİLLER” diye geliriz meydane.

Cool Rusya viski başından kalkmak aklına gelmiş. “Ben halen bir haltım” demeye getiriyor maskeli baloda. Esed’e yardım eden ağabeysi pozlarında. “Yemezler” desek pek anlamı yok. Onun böyle bir derdi yok zaten.

İran, Allahı var, onun gibi Şark kurnazı gelmedi cihane.”Yeme bizi din kardeşiyiz “deyişi tamda bu Acemlere göre. İran halkı için sıcak bilgilerimiz var ama bu ülkeyi yönetenlerin cibiliyeti pek acayip bir hal aldı. Guvvetli Müslüman, pek dindar olduğunu söyleyen bu çift başlı yönetimin; solcu koministler, vahşi kapitalistler,yumuşak kapitalist Avrupa, çeşit çeşit dünya ülkeleri hepsi dostu ve postu..İslam dünyasından neredeyse bir yakını yok.

Gün gerçekten birlik zamanı,uyanık olmak zamanı..Ayrıştıracağımız çok az vatan hainini deşifre edip 80 milyon tek ses olmak zorundayız.Hiç değilse dışarıya karşı.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı