REKLAMI GEÇ

EĞİTİMDEN GÜZEL HABERLER VAR, AMA!

14 Mart 2018 Çarşamba

Yazıya eğitimden güzel haberler vermek amacıyla başlamıştık. Ancak, gelen şehit haberleri, 11 genç kızın uçak kazası ile hayatını kaybetmesi, trafik teröründe ayni otobüste 13 kişinin vefatı haberlerinin gelmesi, ne yazık ki hepimizi üzdü. Şehitlerimize ve hayatını kaybeden diğer vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Yakınlarına da sabırlar diliyorum.

Anlayamadığım bir konudan da bahsetmek istiyorum.

Uçak kazasında yaşamını yitiren gençlerle ilgili sosyal medyada yazılanlar hem üzücü, hem de utanç verici. Hayatını kaybetmiş insanlarla ilgili olarak, neredeyse “iyi oldu” dercesine yapılan yorumlar, ne vicdana, ne de ahlaka sığar. Bu topluma ne oluyor? Neden böyle kin ve nefret üzerine, ayrışma üzerine düşünceler çoğalıyor?

Doğrusu; bu durumlarım artması beni hem düşündürüyor, hem de endişelendiriyor. Bunun sorumlusu acaba EĞİTİMCİLER mi?

Yoksa okullarımızda “değerler eğitimi” diye tanımladığımız dinsel içerikli çalışmaların yetersizliği mi? Eğer öyle ise, bazı şarlatanların din adamı adı altında “asansörde halvet” konuşacağına, diyanet yetkililerinin konuya sahip çıkmaları gerekmez mi?

Eğitimde iyi şeylerin olduğunu bildiğimiz için, son günlerde neler var diye baktığımda, çok güzel örnekler gördüm.

Yaklaşık 20 yıl önce benim de ilköğretim müfettişi olarak görev yaptığım Diyarbakır’da Kumrucuk Köyü’nde Hasan Kartal öğretmenin örnek çalışmaları ile karşılaştım.

Hasan öğretmen; okula gelmeyen öğrenciler için muhtar ile yazışmaya gitmedi. Jandarmaya da haber vermedi. Okula devamı sağlamak için yaptığı tek iş, okul ortamını değiştirmek olmuş. Öğrencileri ile birlikte borudan sokak lambası yapmışlar, kablo makarasından masa yapmışlar, odun parçasından askı yaparak öğrencilerin farklı bir şeyler yapabileceğini göstermiş. Sonuçta çocuklara güven gelmiş ve okul çocuklar için eğlenceli bir mekan haline gelmiş.

Hasan öğretmen diyor ki; “burada esas amacım öğretimin yanında çocukları eğitmek. Sadece okuma yazma ve dört işlem becerisi değil de onun yanında hayatı öğretmeyi planlıyorum.”

Kutlarım Hasan öğretmen, başarılar diliyorum.

Kars’ın Azat Köyü’nde görev yapan sınıf öğretmeni Alev Sungur, okulu adeta eve çevirdi. Okulda uygun yerimiz yok, bu yoklukta ne yapabilirim gibi bahanelere sığınmadan okulun kalorifer kazan dairesindeki bir odayı kütüphaneye çevirmiş. Adını “Hayal Kütüphanesi” koymuş. Sosyal medyadan topladığı 3000 kitapla öğrencilerini buluşturmuş.

Alev öğretmen diyor ki; “okuldaki bu yenilikler çocukları olumlu yönde etkilemiş, okula gelme istekleri artmış”

İşte EĞİTİM bu.
Biz de diyoruz ki; Kutlarım Alev öğretmen, başarılar diliyorum.

Anadolu’yu gezerken geldik Trabzon’a.

Trabzon Ortahisar İlçesi İbrahim Alemdağ ortaokulunda Beden Eğitimi Öğretmeni Hüseyin Kara, spor salonu olmayan okulun beton zemininde, yağışlı ve soğuk havalarda okulun kazan dairesinde öğrencilerine antrenman yaptırıyor. Okulun voleybol takımını hazırlıyor. Son 5 yılda 18 kupa kazanıyorlar.

Asıl önemli olan ise Hüseyin öğretmenin açıklamaları.

Diyor ki; “Okulumuz 5 yıllık eğitim-öğretim hayatında yaklaşık 500 sporcu yer aldı. Şu an 70 sporcu çalıştırıyoruz. Yoğun bir talepte var. Şartlar ve imkanların elvermeyişi, spor salonumuzun olmayışı bizi çalışmalarımızda zorluyor. Çocuklar bu sporu seviyor, ben de onlar için mücadele ediyorum.”

Bu çalışmaların sonucunda okulun başarısına baktığımızda, İbrahim Alemdağ Ortaokulu’nun geçtiğimiz yıl Trabzon’da TEOG sınavında ilk 7 okul arasında olduğunu görüyoruz.

Demek ki; spor boş iş değilmiş!
Bizde diyoruz ki; kutlarım Hüseyin öğretmen, başarılar diliyorum.

Anadolu’yu böyle keyifle gezerken Mega kent İstanbul’a geldiğimizde moralimiz bozuluyor.

Eğitim haberlerine bakarken, Sosyal medyada Polis Memurları Dayanışma Grubu’nun paylaşımını gördüğümde gerçekten üzüldüm.
Neden mi?
Paylaşımı okuyunca üzülür müsünüz? Yoksa “Aferin Müdür beye, herkes haddini bilsin” mi dersiniz.

Karar sizin.
Ben, polis memurlarımıza haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. Ayni görevi yapmış bir kişi olarak, makamı ne olursa olsun hiçbir bürokratın ayrıcalıklı olmadığını, diğer memurlara “BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYORMUSUN” demeye hakkı olmadığına inanıyorum.


Polis Memurları Dayanışma Grubu, dayanışmaya devam. Yanınızdayız.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı