REKLAMI GEÇ

“MESLEKİ EĞİTİM” SES GETİRDİ

17 Ocak 2018 Çarşamba

Öncelikle geçen hafta ortasında ilimizde meydana gelen, bütün eğitimcileri üzen çirkin olaydan söz etmek istiyorum.

Bir eğitimci olarak gerekçesi ne olursa olsun sınıfta öğrencinin öğretmenini darp etmesini kabul etmemiz mümkün değil. Olayı şiddetle kınıyorum. Umarım bu olayı soruşturacak müfettişlerimiz olayı sadece disiplin boyutu ile değil, eğitsel boyutu ile ele alıp değerlendirirler. Gerek İl Milli Eğitim Müdürlüğü, gerekse Milli Eğitim Bakanlığı bu olayın özelinde “eğitim kurumlarımızda nerede hata yapıyoruz” diyerek bir özeleştiri yaparlar ve acil önlem alırlar.

Bu tatsız olaydan sonra gündemimize dönersek;

İki haftadır bu köşede mesleki eğitimin gerekliliğini, Türkiye de işsizliğin çözümünün mesleki eğitim olduğunu anlatmaya çalıştım.

Tesadüfe bakın ki; geçen hafta ilimizde iki ayrı kurumdan mesleki eğitim ile ilgili açıklamalar geldi. Bu açıklamaları okuyunca gerçekten mutlu oldum. Çünkü açıklamaları yapan kurumlar mesleki eğitimin doğrudan taraflarıydı. Biri İl Milli Eğitim Müdürlüğü, diğeri ise Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü.

İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Mahmut Oğuz düzenlediği basın toplantısı ile “Meslek Lisesi hayatın ta kendisidir. Bu amaçla ilerleyerek 2018 yılı mesleki eğitimde gelişme ve değişme yılı olacağına inanıyoruz” diyerek, Denizli özelinde mesleki eğitim ile ilgili kararlı bir çalışmanın içerisinde olacağını vurgulamıştır. En önemlisi de işin içinde Denizlili iş adamlarının da olacağını belirtmesiydi.

Mahmut Bey deneyimli bir idareci olarak bu konunun önemini çok iyi bilmesi, uygulama konusunda deneyimli olması Denizli’de mesleki eğitim anlamında bir avantajdır.

Geçmişte Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yaptığım dönemde Mahmut Bey ile birlikte çalışırken üç konuyu ön plana çıkarmıştık. Bunlar; okul öncesi eğitim, mesleki eğitim ve okul inşaatları.

Okul öncesi eğitime Denizli’de özel önem verdik, her okulda en az bir anasınıfı şubesi ve ilde bağımsız anaokulu projelerini hayata geçirmiş, kısa sürede ciddi mesafe almıştık. Daha sonra Sayın Mahmut Oğuz İl Milli Eğitim Müdürü olarak okul öncesi eğitimdeki çabalarını sürdürdü ve Denizli, Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir okullaşma oranına ulaştı.

Aynı çalışmayı mesleki eğitim için yürütmüştük. Dönemin Sanayi Odası Başkanı ile işbirliği yaparak Organize Sanayi Bölgesi’ne Tekstil Meslek Lisesi yapmayı başardık. Üstelik bakanlık bu konuda ödenek vermemesine rağmen İl Özel İdaresi kaynakları ile özel projeli bir okul yapımı gerçekleştirildi. Hatta o dönemde Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan Türkiye’de tek örnek okuldu.

Bu saydığım çalışmaların tamamında Sayın Oğuz yatırımlardan sorumlu şube müdürü olarak aktif görev almıştı. Bu kadar uzun bir idari deneyimi olan Sayın Oğuz’un sürekli gündeme getirdiğimiz MESLEKİ EĞİTİM konusunda başarılı olacağına inanıyorum.

Ayrıca; geçen hafta gündeme getirdiğim yıkılan Kız Meslek Lisesi ve Ticaret Meslek Lisesi’nin tekrar aynı arsalar üzerine kurulması konusunda Mahmut Oğuz’un çok daha duyarlı olacağını da düşünüyorum.

Diğer kurum Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ise “Mesleki Eğitim Merkezi” kurmayı planladıklarını açıklamış. Ancak, Organize’de bulunan Meslek Lisesi’nin de özelleştirilmesi için çalışma başlatacaklarını kaydetmiş.

Organize Sanayi Bölge Müdürü’nün açıklamalarını biraz açalım.

Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Tekstil Meslek Lisesi planlanırken hedef; tekstil sanayicisinin istediği, ihtiyaç duyduğu, üretimde eksikliği duyulan alanlarda program açmak, teoriyi okulda öğrenen öğrenci hemen yan tarafta bulunan fabrikaya gitsin uygulamayı yasın ki “iş içinde eğitim” ile daha kalifiye personel yetişsin.

Bu hedefin gerçekleşmesi için okulun yanına en kısa sürede öğrenci pansiyonunun yapılması gerekiyordu. Ne yazık ki bu güne kadar pansiyon yapımı gerçekleşmedi.

Açıklamadan anladığımız, bu okulun ihtiyaçlar doğrultusunda başta pansiyon olmak üzere eksikliklerin giderilmesi ve teknolojik donanımının artırılması.

Eğer, anladıklarımız doğru ise harika bir olay.

Ancak okulun özelleştirilmesi açıklaması düşündürücü. Hazır amaca uygun işleyen bir okul varken, özelleştirme düşüncesi ne anlama geliyor? Eğer tekstil sanayicisinin aradığı kalifiyede ve branşlarda personel yetişmiyorsa bu çözüm olamaz. Talep olan programlar Milli Eğitim Müdürlüğüne bildirilirse bu sorun kolayca çözülür.

Mevzuat açısında bunda hiçbir sıkıntı olmaz.

Yok; okulu biz yönetelim düşüncesi var ise, “orada durun” derim.

Çünkü “EĞİTİM” EĞİTİMCİLERİN İŞİDİR.

“Hayır, biz özel mesleki eğitim kurumu kurmak istiyoruz” denilir ise ona kimsenin söyleyeceği bir şey olamaz. Yasalar açık, istediğiniz özel öğretim kurumunu kurabilirsiniz. Bu da Denizli eğitimine güzel bir katkı olur. Yoksa hazır işleyen güzel devlet okulunun özelleştirilmesi düşüncesi rahatsız edici bir durumdur. Bu okulun yapımında büyük emeği olan dönemin Sanayi Odası Başkanı Sayın Abdülkadir Uslu, şu anda Organize Sanayi Bölgesi Başkanı olarak böyle bir düşüncede olacağını sanmıyorum.

Meslek eğitim ile ilgili güzel gelişmeler beklerken, aykırı seslerin olası eğitimcileri üzer.

Kısacası, eğitim ile ilgili sözü olanların görevi; sorun yaratmak değil, sorun çözmektir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı