REKLAMI GEÇ

MÜFREDAT ARIYORSANIZ KÖY ENSTİTÜLERİ’NE BAKIN

2 Ocak 2019 Çarşamba

Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı mevcut müfredatı geniş kapsamlı olarak değiştirmek için düğmeye basmış. Bu çalışmayı 5 yıllık süreçte kademeli olarak gerçekleştirme kararı almış.

İçeriğine baktığımız zaman, bakanlık bürokratik yapısı ve mevzuatı, okul yöneticileri, öğretmenler ve eğitim tüm kademelerinde kökten değişiklikler yapılacak. MEB’in planlarına göre, geçen yıl tamamı değiştirilen müfredat “yeniden” değiştirilecek, tüm sınavların içeriği, soru tipi ve yapısı yeniden düzenlenecek, ilkokullarda not sistemi kaldırılacak, lise son sınıfı üniversiteye uyum yılı olarak dönüştürülecek ve sınavla öğrenci alan lise sayısı azaltılacak.

Konuya sondan başlarsak; bir önceki bakan döneminde müfredat değişmedi mi? Bu çalışma mevcut iktidarın, bir önceki bakanı ve mevcut bürokratlarınca hazırlanmadı mı? Özellikle müfredatların hazırlanması ve uygulamaya konmasında en etkili kurum olan Talim Terbiye kurulu aynı kurul, özellikle başkan aynı başkan değil mi?

Son 16 yılda gelen bütün Milli Eğitim Bakanları’nın ilk işi bakanlığı yeniden değiştirmek olmadı mı? Ancak her gelen bakan bir önceki bakanın çalışmasını beğenmeyip yeni çalışmalar yaptırmadı mı?

Demek ki sayın bakanım; mevcut anlayış ve mevcut kadro ile bu işleri çözmeniz zor demiyorum, OLANAKSIZ.

Çözüm istiyorsanız gayet basit. Sizinde çok iyi bildiğiniz KÖY ENSTİTÜLERİ.

Niçin mi?

Anlatayım;

Değiştirmek istediklerinize bakalım;

Bakanlık bürokratik yapısı ve mevzuatı; İsabetli bir karar.

Köy enstitülerinde bürokratik yapı var mı?

Yok.

Okul yöneticileri, öğretmenler ve eğitim tüm kademelerinde kökten değişiklikler yapılacak, isabetli bir karar.

Köy Enstitüsünde okul yönetimi bireysel karar alabilir mi?

Asla.

Kararlar nasıl alınır?

Yönetim, öğretmenler kurulu ve öğrenciler.

Her hafta sonu bahçede yönetim değerlendirmesine kimler katılır?

Okul yönetimi, öğretmenler, öğrenciler hatta okul çalışanları. Bu toplantı usulen mi yapılır?

Hayır, orada herkesin düşüncesi önemlidir.

Kararların bu şekilde alındığı bir eğitim kurumunda kendisini sorumlu hissetmeyen yönetici, öğretmen, öğrenci ve personel olabilir mi?

Köy Enstitülerinin kapatılmasının üzerinden 70 yıla yakın süre geçmesine rağmen niye hala konuşuyoruz?

Burada üretim var, burada katılımcılık var, burada emeğe saygı var, burada adil paylaşım var, burada yardımlaşma var, en önemlisi burada saygı var. Kısacası buradaki eğitim bir yaşam biçimi. Eğitimin amacı; iyi insan, iyi vatandaş değilmi?

Sayın Bakanım; eğitim sistemindeki sıkıntıdan toplumun bütün kesimleri rahatsız. Belki de Türkiye de hemen herkesin hemfikir olduğu tek konu “eğitim sistemimizin iyi olmadığı”

Bu işi kökten çözmenin yolu da sizinde çok iyi bildiğiniz KÖY ENSTİTÜLERİ modelidir. Sistemin ruhuna ve günümüz şartlarına uygun olarak hazırlanıp uygulanacak bir model eğitim sistemimizin kurtuluşu olacaktır.

Aksi halde; hangi iktidar gelirse gelsin, göreve başlayan her bakan şimdiye kadar olduğu gibi yeni müfredatlar hazırlamaya çalışacak, bir sonraki bakan bu çalışmayı beğenmeyecek yeni çalışmalar başlatacak. Tek değişmeyen ise “ sayın bakanım biz önceki bakanımıza anlatamadık, sizin buyurduğunuz öneri isabetlidir, eğitim sistemimiz ancak sizin buyurduğuz gibi çözülür” diyen bürokratlar olur.

Bu arada merak ettim, yıllardır milyarlar harcanan FATİH projesi ne aşamada acaba? Hedeflere hala ulaşamadık mı? Yoksa değişiklik kapsamında FATİH projesi de var mı?

İçtenlikle diliyorum ki; 2019 Türk Eğitim Sisteminin Çağdaş Eğitim anlayışına ulaşacak çalışmaların hız kazandığı, bütün öğretmen ve öğrencilerin mutlu olacağı bir yıl olsun.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı