YİNE MESLEKİ EĞİTİM
24 Ocak 2019 Perşembe
Basında veya farklı ortamlarda mesleki eğitim ile ilgili bir konu gördüğümde heyecanlanıyorum. Mesleki eğitim ile ilgili güzel çalışmaların olacağı ümidiyle hemen konuyu anlama çalışıyorum.
Geçtiğimiz günde ulusal basında buna benzer haber gördüm. Haberin bir kısmı şöyle; Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, Bakanlık olarak mesleki eğitimdeki yeni açılımlarından birisinin de İstanbul Teknik Üniversitesi ile gerçekleştirilen iş birliği olduğunu belirtti.
Lisede sadece 4 alanda eğitim verilecek
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın katılımıyla imzalanan protokolle İstanbul’da İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kurulacağını ifade eden Özer, “Böylece mesleki ve teknik ortaöğretimde yeni açılım modellerimizden birisi daha hayata geçecek” dedi.
İstanbul’daki Ziya Kalkavan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kampüsünde, 2019-2020 eğitim öğretim yılında açılacak lisede sadece 4 alanda eğitim verileceğini dile getiren Özer, şöyle konuştu:
“Lise müdürü, İTÜ öğretim üyesi olacak, alan ve dal derslerine İTÜ öğretim elemanları girebilecek. Böylece MEB-İTÜ iş birliğiyle mesleki ve teknik Anadolu liselerinde yeni yönetim modelinin de başlangıcını yapmış oluyoruz. Lisede İngilizce hazırlık sınıfı olacak ve dersler İTÜ Yabancı Diller Yüksekokulu koordinasyonunda verilecek. İTÜ’nün artırılmış sanal gerçeklik ile mesleki İngilizce öğretiminde çok önemli deneyimi var.
Bu kapsamda lise bu uygulamanın da ilk pilot okulu olacak. Derslerin uygulamasında İTÜ’nün ilgili laboratuvarları ve İTÜ Teknokent’in imkanları kullanılabilecek. Öğrenci ve öğretmenlerin İTÜ Teknokent ile Ar-Ge iş birlikleri geliştirmeleri sağlanacak. Ayrıca mezunlara, İTÜ’nün ilgili bölümlerini kazanmaları durumunda, yükseköğrenimleri boyunca İTÜ tarafından burs desteği sağlanacak.”
Mahmut Özer, yeni modelle ilgili, “Bir üniversiteyle birlikte ilk kez yapılacak mesleki ve teknik eğitimdeki Ar-Ge ve inovasyona dayalı yeni model, MEB’in mesleki ve teknik eğitimde diğer üniversiteler ve kurumlarla iş birliğinde de örnek oluşturacak” dedi.
Haberi okuyunca anladım ki ülke geneli ile ilgili bir çalışma değil, İTÜ kampüsü içerisinde örnek bir proje okulu olarak açılıyor. Deniliyor ki, okul müdürü akademisyen olacak, alan ve dal derslerine de öğretim elemanları girecek.
Bunları okuyunca benim heyecanım geçti. Çünkü bu çalışmanın Türkiye’de en fazla döner sermaye geliri elde eden Batman Meslek Lisesi’ne bir katkısı olmayacak. Batman Meslek Lisesi’nde atölyenin tozunu yutmuş, atölyede derse başlayan çocuğun kahvaltı yapıp yapmadığını merak ederek okula yıllarca emek verdikten sonra müdür olan meslek öğretmenin yapacağı katkıyı neredeyse hiç atölye görmemiş bir öğretim üyesinden bekleyemezsiniz. Aynı şekilde atölyede meslek lisesi öğrencisiyle, kahvaltısını, öğlen yemeğini paylaşan, hatta yeri geldiğinde dolmuş parası olmayan öğrencini eve nasıl gideceğini dert edinip gerekirse cebinden karşılayan meslek öğretmenin yaptığı katkıyı, ilk kez atölyeyi okula gelince gören, benim ders ücretim ne olacak demek zorunda kalacak öğretim üyesinden bekleyemezsiniz.
Dahası; iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışan akademisyen okul müdürü ve öğretim elemanları fakültelerinde derse girecek, bir de lisede derse girecek, peki bu akademisyenler ne zaman araştırma yapacak?
Hepsini anladık, çok da başarılı oldular, Batman Meslek Lisesi’ne ne faydası olacak bu projenin? İTÜ’lü akademisyenler Batman’a mı gidecekler? Sinop’taki öğrenci, Niğde’deki öğrenci ne yapacak?
Sayın Bakanım; sizden sonra gelecek bakan “bu okul örnek ama her ilde İTÜ yok, böyle ayrımcılık olur mu” dediğinde bu projeyi size öven bürokratlar ne diyecek biliyor musunuz? Yeni bakana “sayın bakanım çok haklısınız, bunun doğru olmayacağını sayın bakana söyledik ancak anlatamadık, sizin buyurduğunuz gibi yapalım” diyecekler.
Sayın bakanım iyi niyetinize hala inanıyorum ancak, EĞİTİM sorununu hep akademisyenlere havale ederek çözmeniz mümkün değil. Hele MESLEKİ EĞİTİMİ hiç değil. Çünkü siz de bir akademisyen olarak çok bilirsiniz ki, akademisyen teorik olarak anlatır ancak uygulama her zaman teoride anlatıldığı gibi olmaz. Hele konu EĞİTİM olunca, ÇOCUK olunca, bölgesel ve sosyal boyutlar işe girince amfide anlatılanlarla asla işin içinden çıkamazsınız. Onun içi alanda çalışan öğretmenlere güvenin, hele konu MESLEKİ EĞİTİM olunca ATÖLYE tozunu yutmuş öğretmen idarecilere tereddütsüz güvenin.