REKLAMI GEÇ

SİL BAŞTAN

4 Ocak 2015 Pazar

Yeni yıla girdik bir kez daha. Biz hep giriyoruz yeni yıla. Eski yılı uğurluyoruz yenisine hoş geldin diyoruz sevinç çığlıklarıyla. Giden yıl, gelen yıla rapor veriyor mudur acaba? “Bu insanoğluna güvenme beni de seni karşıladıkları gibi karşılamışlardı. Bak şimdi gittiğime seviniyorlar.” Diye.

Giden yılı on iki ayda ihtiyarlatırız, kaç on iki ay geçerse geçsin kendimize yaşlılık aynasından bakmayız. Gelen yıl da bebektir gözümüzde.

Keşke “sil baştan” yapabilsek yaşamımıza da. Hani eski yıl biterken ve yeni yıl girerken tam 00.00’a ulaşırken ve ilk dakikaya girmeden önceki saliselerde bir delete olsa, her şey silinse ve yeni bir sayfa, yeni bir yaşam başlasa; dertlerin, borçların, hesapların olmadığı. Kadınların çizgileri kaybolsa, erkeklerin saçları ağarmasa… “Ana sütü kadar temiz”, masmavi gök ve denizin arasından görünen bulutlar kadar ak, dağlarda akan derelerin suları kadar berrak, dağlarında ve ovalarında yeşilin her tonunun dans ettiği, güzel kokuların ruhumuzu okşadığı, betonlaşmamış bir yaşamın kucağında bulsak kendimizi.

Yeni yılda güzellikleri konuşalım, güzellikleri yazalım istedim. Ama demeyeceğim. Ama ile başlayan her cümle muhalefeti taşır içinde.

Biz sanattan güzelliklerinden söz edelim. Geçtiğimiz günlerde TÜRK Avustralya ortak yapımı SON UMUT filmini izledim. Çanakkale Savaşını, Anzakları, Türkleri anlatan bir film. Türkler aşağılanmamış, insanlık dersi çıkarılabilecek bir film. Yeni yetişen kuşaklara gösterilmeli bu film. Milli Eğitim bütün öğrencilere gösterilmesi ile ilgili bir genelge çıkarmalı. Anne- babalar çocuklarını götürmeli. Savaşın ne kötü bir şey olduğu anlatılmalı çocuklara.

“Dışarda fırtına kar, odamda bahar, çünkü sen varsın.” Yıllar yıllar önce kalemimden düşen dizelerdi. Şimdi de dışarda kar ayaz var ama gönlümde yaz var mı bilemiyorum. Dilerseniz Muzaffer Sarısözen’in derlediği bir Orta Anadolu türküsünün sözleriyle bağlayalım.

Bilmem şu feleğin bende nesi var,
Her gittiğim yerde yar ister benden.
Sanki benim mor sümbüllü bağım var,
Zemheri ayında gül ister benden

Yoruldum da yol üstüne oturdum,
Güzeller başıma toplansın diye.
Gittim padişahtan ferman getirdim,
Herkes sevdiğine kavuşsun diye.

Evlerinin önü zeytin ağacı,
Dökülmüş yaprağı kalmış ağacı.
Eğer senin gönlün bende yok ise,
Sen bana kardeş de, ben sana bacı.

Yeni yılda umutlarımız kaybolmasın, kazasız belasız, mutlu bir yıl geçirelim hep birlikte.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı