BİZ KÖTÜ İNSANLAR DEĞİLİZ!
18 Mart 2018 Pazar
Bana bu başlığı attıran, her olayın ardından bu milletin artık bittiğini, tükendiğini, ahlaksızlaştığını, insanlıktan çıktığını insanların beynine çivi gibi çakan zihniyettir. Malumunuz geçtiğimiz hafta İran’da özel bir jet düştü ve gencecik insanlar hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin.
Daha biz gencecik insanların fotoğraflarına bakarak üzülmeye fırsat dahi bulamadan çok ama çok küçük bir azınlık şerefsizce yazılar paylaştı sosyal medyada. Ölenlerin zenginliğinden tutun da yaptıkları eğlenceye kadar saçmaladılar. Bu paylaşımlara katılmak elbette mümkün değil. Hatta bu yazıları yazanları ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan yargılamak gerekir. Çekmeliler cezalarını.
Sadece bu olayda değil. Buna benzer birçok olayda da buna benzer sapıklar, şerefsizler çıkıyor. Bundan sonra da çıkacak. Bundan önce de vardı çünkü bu insanlar. Ancak benim bahsetmek istediğim şey bu değil. Ben 50 milyona yaklaşan sosyal medya kullanıcısının belki de yüzde 00,1’inin yazdığı, paylaştığı sapıkça, ahlaksızca yazıların koskoca bir ülkeye mal edilmesini anlamıyorum. Milyonlarca insanın bu olayın ardından üzüntülerini dile getirdiği bir atmosferde kimse bunun öneminden bahsetmiyor. 50 milyonda 100 kişi ahlaksızca paylaşımlar yapınca olay ‘Türk Milleti insanlığını kaybetti’ noktasına geliyor.
Bu ahlaksızlar 50 yıl önce de vardı, 100 yıl önce de. 100 yıl önce Kurtuluş Savaşı’nda düşmana yardım edenler vardı mesela. Ne yapacağız şimdi? Yine tüm bir milleti mi suçlayacağız düşmana yardım etti diye.
Kusura bakmayın ama biz kötü insanlar değiliz. Bizim de kötülerimiz var herkesin olduğu kadar. Bizim de ahlaksızlarımız var herkesin olduğu kadar. Bunlar bugünün meselesi değil. Bunlar insanlık tarihinin en başından beri var. Bundan sonra da olacak!
Ama bizim iyi insanlarımız da var. Kimsede olmadığı kadar çok hem de. Bunları paylaşmaktan, yaymaktan imtina etmesek iyi insanlarımızın varlığıyla gurur duyacağız ama hep kötüleme peşindeyiz kendimizi.
Mesela Kilis’te bir grup işadamı küçük esnafı gezerek borç defterlerini satın aldı. İnsanların borçlarını tek kalemde sildiler. Bir fırından aldıkları borç defterine tam 8 bin TL verdiler. Denizli’de çocukları, torunları için yaşına bakmadan balon satan teyzeye neredeyse yardım etmeyen kalmadı. Bir askerin yaralandığını duyunca hastaneye kan vermeye giden binlerce insanımız var bizim. Denizleri, gölleri temizlemek için maddi beklentisiz suyun dibine dalan güzel insanlarımız var bizim. Kız çocukları okusun diye sürekli koşuşturanlarımız var bizim. Van’daki çocukların eğitimine yardımcı olacak olan projeksiyon cihazı için kendisini parçalayan öğretmenlerimiz var bizim. Ölümün kıyısına yaklaşan hastasını sedyenin üzerine çıkarak kalp masajıyla hayata döndüren doktorlarımız var bizim.500 yıl önce Yahudiler İspanya’daki zulümden kaçarken onlara kucak açan Osmanlı Devleti olmuştu. Yine Suriye’den, Irak’tan kaçan milyonlarca insana da kucak açan biziz…
Bu listeyi sayfalarca uzatabilirim sayın okuyucu. Milyonların bulunduğu sosyal medyada küçük bir azınlığın yazdığı ahlaksız yazıları tüm ülkeye mal etmek vicdansızlıktır. Emin olun, tüm dünya insanlığını kaybetse, bu millet onlara insanlığı yeniden öğretecek kudrettedir!