DENİZLİ’DE 24 HAZİRAN KRİTİĞİ

Türkiye bir seçimi daha geride bıraktı. Türkiye’nin genel değerlendirmesini ulusal gazeteler yapıyor ve yapacaktır. Biz memleketimizin sonuçlarına bakalım.

İktidar partisinden başlayalım. Denizli, attığı oylarla Türkiye gerçeğini yansıttı diyebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilen destekle partisine verilen destek arasında önemli bir fark var. Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 47 oyla sandıktan birinci çıkarken, partisi yüzde 40 oranında kaldı. Bu Türkiye’nin birçok yerinde karşılaşılan bir gerçek. Denizli açısından bu değiştirilebilir miydi derseniz milletvekili sıralamasının daha doğru yapılmasının puanı 2-3 puan yukarıya taşıyacağını düşünenlerdenim. Erdoğan’ın aldığı 317 bin oya MHP ve BBP’nin katkısı ne olduğu sorusu muamma gibi dursa da toplumdan edindiğim izlenim bu oyun 30-40 bini geçmediği yönünde. Cumhur ittifakının aldığı toplam oy 342 bin olduğu halde Erdoğan’a verilen oyun 317 binde kalması MHP’nin birçok seçmeninin Erdoğan tercihinde bulunmadığını gösteriyor. Tüm bunlara rağmen 1. parti olan ve Ege’nin birçok kentine göre yüksek oy alan AK Parti Denizli’de net olarak sınıfı geçti diyebiliriz.

CHP ve adayı Muharrem İnce arasında da ilginç farklılıklar var. Muharrem İnce 235 bin oy alarak CHP’nin Denizli’de aldığı en yüksek orana ulaştı. Partisi bu rakamın çok altında kaldı. Muharrem İnce son dönemde yaptığı çıkışla bu rakama ulaşsa da partisi bu havayı yakalayamadı ve diğer partilerden İnce’ye gelen oyları partilerine getirmeyi başaramadılar. Bir de üstüne İYİ Parti ve HDP’ye giden oylar eklenince CHP 3. milletvekilliğini zorlayarak aldı ve Teoman Sancar’ı vekil olarak Ankara’ya gönderdi.

Seçimin benim için tahmin edilmesi en kolay tarafı MHP’nin milletvekili çıkaramayacağı düşüncemdi. Bu yazıdan sonra birçok kişi beni eleştirerek MHP’nin ‘ölüsünün’ Denizli’de vekil çıkaracağını söyledi. Ancak görünen köy kılavuz istemiyordu. Hem İYİ Parti etkisi hem de nerdeyse 15 yıldır ilk sıraya konan Emin Haluk Ayhan’ın insanlarda yarattığı bıkkınlık Denizli’den vekil çıkaramayacağının ilk işaretiydi. İkinci sıradaki Mehmet Uz’un da ülkücü tabanda karşılık bulamayacağı çok aşikardı. Devlet Bahçeli bile bile lades demişti yani. Sonuç benim tahmin ettiğim, MHP’li kurmayların beklemediği gibi oldu. Erdoğan’a destek konusunda da MHP’li kurmayların BBP’liler kadar çalışmadığını tarihe not olarak düşmek isterim.

İYİ Parti, MHP’nin 7 Haziran seçimlerinde aldığı oyları alarak aslında oy aldığı tabanın tam olarak neresi olduğunu gösterdi. Geçenlerde konuştuğum ülkücü bir arkadaşımın söylediği şu söz de bunu geçerli kılıyor: “Bizim partide gidenler kalanlardan daha fazla ülkücü. O yüzden oyum İYİ Parti’ye” Ayrıca CHP’nin genel politikalarından rahatsız olan bir kesimin ve çok az da olsa AK Partili seçmenin desteğiyle 1 milletvekili çıkardı İYİ Parti Denizli’den. Meral Akşener’e destek konusunda diğer tüm iller gibi Denizli de sınıfta kalırken, kurultay sürecinde Bahçeli’nin görevden aldığı ilk il başkanı olan Yasin Öztürk’ün mecliste olacak olmasının da sembolik bir anlamı olacak.

Başarı ya da başarısızlık baktığınız yere göre değişir. Ancak tarafsız bir gözle değerlendirdiğinizde Denizli açısından en büyük kaybedenin MHP, kazananın ise hem 4 vekillikten dolayı hem de Erdoğan’a verilen yüzde 50 destekten dolayı AK Parti olduğu görülüyor.

Tüm Denizli milletvekillerine görevlerinde başarılar dilerim. Umarım Denizli’nin sorunları konusunda partiler üstü hareket etmeyi başarabilirler.