MUSTAFA KEMAL’İ ANLAMAK
10 Kasım 2018 Cumartesi
‘Sonunu düşünen kahraman olamaz’ der Kafkasların mücahidi Şeyh Şamil.
Mustafa Kemal de düşünmedi sonunu ve yola öyle çıktı.
Satılmış din adamlarından Mustafa Sabri imzaladı idam fetvasını. Damat Ferit hükümeti kâğıtlara basarak İngiliz uçaklarıyla köy köy, şehir şehir attı halkın üzerine.
Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat’ın Rauf Denktaş’a ‘Belki sizi hiçbir ülke tanımıyor ama toprağınız var. Benimse gömülecek bir toprağım bile yok’ sözünün manasını Mustafa Kemal 100 yıl önce anlamıştı.
Mustafa Kemal’in tek derdi gömüleceği toprak parçasında bağımsız bir şekilde yaşamaktı.
O zamanlar da vardı elbette Yunan kazansın diyen satılmışlar!
O zaman da vardı düşmana mermi, söz taşıyanlar!
Bir irade koydu Mustafa Kemal. Yanında Kazım Karabekirler, İsmet İnönüler, Fevzi Çakmaklar ve nicesiyle…
Yüz yıldır savaş kaybeden devlet, akılcı politikalarla bir anda üstün konuma geçmeye başladı.
Yüz yıldır savaş kaybederken yanımızda olmayan ‘ak sakallı’ dedeler değildi bizi üstün kılan!
İmanımız ve tarihten aldığımız güçtü bu kez yanımızda olan…
Hayatının büyük bölümünü cephede geçiren Mustafa Kemal, bağımsız bir ülke bıraktı geride.
Türk bayrağının özgürce dalgalandığı, Türkçenin her köşede yankılandığı, ezanların 5 vakit okunduğu bir ülke…
Mustafa Kemal bir faniydi ve elbette onun da hataları oldu.
Kusuru ile sevmektir kusursuz sevmek.
Türk Milleti’nin içinden çıkardığı son büyük dahi olan Mustafa Kemal’i biz çok ama çok sevdik.
10 Kasım’larda 9’u 5 geçe içimizden Fatiha’lar okuyarak saygı duruşunda bulunmak bize onur veriyor.
Mekanın cennet olsun Paşam…
Bize vatan olarak bıraktığınız topraklarda ezanımız dinmesin, bayrağımız inmesin diye her daim nöbetteyiz!