REKLAMI GEÇ

NİHAT ZEYBEKCİ’NİN FOTOĞRAFÇISI VE ÖLÜM

25 Mart 2018 Pazar

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci 4 yıl önce yeni yıla Denizli Devlet Hastanesi’nde girecekti. Biz de basın mensupları olarak hastanede bekledik. Nihat Bey geldi, yeni yılın ilk bebeğine altın takıp aileyle bir süre sohbet etti. Bizler için önemli görüntüler ve fotoğraflar olduğu için elimizden geldiğince küçücük odada işimizi yapmaya çalıştık. Bu sırada Ekonomi Bakanlığı’nda Basın Birimi’nde çalışan Mesut Yeşil abiyle bir gazeteci arkadaş fotoğraf çekme tartışması yaşamıştı. Dışarıda da devam eden tartışmaya ben de dahil olmuştum ve ağız dalaşı yapmıştık. Araya giren arkadaşlar sayesinde mevzu çok büyümeden sonlanmıştı.

Daha sonra çeşitli etkinliklerde bir araya geldik ama o gecenin sinirinden olsa gerek konuşmadık, selamlaşmadık kendisiyle. Geçtiğimiz gün Kubilay arkadaşım yazdı, Bakan Bey’in fotoğrafçısı Mesut Abi hayatını kaybetti diye. Bir an için hayat durdu benim için. O akşama gittim. Neden tartıştık diye düşündüm. Değer miydi bir fotoğraf yüzünden bu kadar konuyu büyütmeye dedim kendime. Haklıydım kendimce belki ama haklı olsan ne yazardı ölüm karşısında…

Diyelim ki haklıyım..O fotoğraf ne işe yaradı diye sormanız lazım. Hiçbir şeye yaramadı inanın. Milletin yeni yıla eğlenerek, dua ederek, mutlulukla girdiği saatlerde kendimizi sinir etmekten başka hiçbir şeye yaramadı. Üstüne o benim kalbimi kırdı, ben de onun. Dünyada kalacak ufacık bir mesele yüzünden konuşmadık, selamlaşmadık defalarca. İyi halt ettik!

‘Nasıl girsin cennete, bir kalbe giremeyen’ yazıyordu geçenlerde okuduğum bir dergi. Kimlerin kalbine girdim bilmiyorum ama Mesut Abi’yle kalplerimiz kırgın gitti birbirine. Elde ettiğiniz makam, mevki, şöhret, para, güç bir kalbi kırmanız karşısında yerle yeksan oluyor. Ölüm geliyor ve her şey boşa gidiyor. Mesut Abi’nin ölümünün ardından tam da böyle oldu. Ne yaptığımız tartışmanın bir hükmü kaldı ne de çektiğimiz ya da çekemediğimiz fotoğrafın. Geriye sadece kırılan kalpler kaldı.

Ölüm karşısında haklılığın haksızlığın hükmü ortadan kalkıyor… Ben hakkımı helal ettim Mesut Ağabey. Umarım sen de etmişsindir. Mekânın cennet olsun… Son olarak söz büyük sanatçı Barış Manço’da:

“Çıkmaz sokağa girmeden gösterelim ve hiçbir insandan esirgemeyelim sevgilerimizi. Üç beş günlük dünya hayatı değmiyor hiçbir kavgaya.”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı