‘O SENE BU SENE’ Mİ?

Denizlispor Süper Lig’den düştüğü 2010 yılından bu yana belki de ilk kez hedefe bu kadar kilitlendi.

Baksanıza maça girmek için bilet bulamayan insanlar var.

Eskiden maça 5 dakika kala stada gider ve rahatça giren bizler, şimdi maçtan 1 saat önce gidip yerimizi bulmayı düşünüyoruz. Çünkü biliyoruz ki statta iğne atsak yere düşmeyecek.

Öncelikle takıma bu oyuncuları kazandıranları tebrik etmek lazım. Lig başında Recep Niyaz, Alperenn, Muhammed Himmet gibi genç oyuncularını geri çağıran ve Mehmet Akyüz, Burak Çalık, Ziya, İsmail Aisati gibi oyuncuları takıma kazandıran transfer komitesi kesinlikle bu başarının en önemli unsurudur. Haklarını vermek lazım.

Osman Özköylü teknik direktör olarak benim beğendiğim bir teknik adam ancak maalesef her gittiği yerde yaşadığı sıkıntılar kredisini tüketiyor. Takımı lige iyi hazırladı Osman Özköylü. İşler biraz kötü gidince hemen bahaneler bulmaya başladı maalesef. Sinirine bir türlü hakim olamıyor Özköylü. Ama takım üzerinde emeği çok onun da.

Taraftar da üzerine düşeni her hafta daha fazla yapıyor açıkçası. Giresunspor maçında 3 puanı futbolcuların azmi kadar taraftarın desteği de aldı desek yanlış olmaz. Düşünsenize 15 bin biletin satıldığı ve hala bilet arayanların olduğu bir hale geldi Horozlar. Her hafta maça gidenler için bu durum ancak hayaldi. Ama çok şükür gerçek oldu.

Horozlara son dokunuşu ise yeni başkan Ali Çetin yaptı. Göreve geldiği ilk günden bu yana şeffaflık üzerine ve yeni kaynaklar yaratma adına önemli işler yaptı Ali Çetin. Şimdiye dek 1 milyon 250 TL gibi önemli bir rakamın kasaya girmesine sebep olacak hamleler yaptı. Bunun yanında çakmak projesiyle maddi problemleri tabana yayarak aşmaya çalışıyor. Belki de 1 milyona yakın gelir de oradan gelecek. Futbolcularla olan, taraftarla olan samimi bağı ve verdiği pozitif enerjiyle Ali Çetin’in de takımın bugünkü haline gelmesinde büyük payı var.

Ve Yücel İldiz. Tecrübesini konuşturuyor Yücel hoca. Takım geriye düşünce panik yapmıyor, öne geçince çok sevinmiyor. Adeta herkese teknik direktörlük dersi veriyor. Süper Lig’e çıkmak için ondan daha iyisini bulunamazdı.

Bu kadar pozitifliğin yaşandığı bir yerde başarı kaçınılmaz olur. Gençlerbirliği maçını kazanırız, kaybederiz hiç önemli değil. Bu takım ruhu, bu şehir ruhu devam ederse:

“O SENE BU SENE”