REKLAMI GEÇ

1 KASIM’IN KAZANANI OLMAK YETER Mİ?

13 Ekim 2015 Salı

1 Kasım’a kaldı 19 gün.
Seçim kapıya dayandı fakat hava ağır mı ağır.
Yine şehitler…
Yine tabutlar geliyor Güneydoğu’dan.
Ama 10 Ekim’den bu yana şehit haberleri, Ankara’daki katliamın gölgesinde kaldı.
Tıpkı 12 Eylül öncesinin ölüm haberleri gibi kanıksanır oldu sanki.
Ne Reyhanlı, Suruç ve Ankara katliamlarını…
Ne şehitleri…
Ne de sandığı unutalım.
Yaşananları…
Yaşatanları da unutmayalım.

AKP’ye;
Diyelim ki 1 Kasım’ın galibisiniz…
Yaşananlar ne olacak?
Örneğin terör!
İlacınız ne?
Reçeteniz aynıysa kalsın, almayalım; artık bünye yan etkisini kaldıracak halde değil.

Ötekileştirmek!
Bizden…
Bizden olmayanlar…
Dindarlar…
Laikler…
Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içenler…
İçmeyenler…
Örnekler buraya sığmayacak kadar çok.
Alışkanlıklarınızdan vazgeçebilecek misiniz?

Özgürlükler!
Tepkiye “aldık, kabul ettik mi” diyeceksiniz…
Yoksa “ananı da al git”e devam mı?
Protesto hakkını kullanana hoşgörüyle bakabilecek misiniz?
Yoksa sür toma’yı…
Sık biber gazını…
Tut saçından sürü…
Vur copu…
Uygulamasına devam mı?

Emeğe dair torbanızda ne var?
Soru basit ve net:
Sendikalı…
Toplu iş sözleşmeli…
Grevli…
Taşeronsuz…
İş güvenliği ve güvencesinin es geçilmediği…
1.500 lira asgari ücretin çok görülmediği…
Bir çalışma hayatına var mısınız?

Yoksulluk!
Kader mi?
Yolsuzluk!
Yapanın yanına kar mı kalır?
Vurgun düzenini değiştirecek söyleminiz varsa dinliyoruz.

Ve davul sizde…
Tokmak sarayda olacaksa…
Bu durumda 1 Kasım sandığından ne bekliyorsunuz?

CHP’ye;
Yurdumda barış rüzgarı esmeyecekse…
Terör durmayacaksa…
Akan kan dinmeyecekse…
Ölüm nerede yakalayacak korkusu son bulmayacaksa…
Rüşvet bitmeyecekse…
Yolsuzluk yapandan hesap sorulmayacaksa…
Eşitlik lafta kalacaksa…
Refahtan herkes pay alamayacaksa…
Devletin malı deniz anlayışı sürecekse…
Özgürlük Kaf Dağı’nın arkasında duracaksa…
Üniversiteler özerk olamayacaksa…
Eğitim çağdaş normlara oturtulamayacaksa…
Yasakların sonu gelmeyecekse…
Sansür hüküm sürecekse…
Adalet sihirli sözcük olmaktan çıkmayacaksa…
Yerel yönetimlerin hizmet kapısı olması sağlanamayacaksa…
Tek başınıza iktidar olsanız ne yazar!

MHP’ye;
Ülküdaşınız olmayanlarla…
Sizin gibi düşünmeyenlerle…
Kucaklaşabilecek misiniz?
Varsayalım ki sandıktan 7 Haziran’a benzer tablo çıktı.
Koalisyona var mısınız, yoksa yine “biz ana muhalefet olmaya talibiz” ısrarında mısınız?
Eğer hedef koalisyon yoluyla da olsa iktidar değilse, 80 milletvekili sayısını 180 yapsanız ne fark eder?

HDP’ye;
Kandil’in…
İmralı’nın…
Gölgesinde kalmaya devam edecekseniz…
Terör örgütü ile aranıza mesafe koyamayacaksanız…
Belediye başkanlarınızla özerklik sınamalarından vazgeçmeyecekseniz…
Teröristlerin cenazelerine koştuğunuz kadar, şehit cenazelerinde de yer alamayacaksanız…
Ama’sız, lakin’siz söze giremeyecekseniz…
Oyunuzu ve milletvekili sayınızı korusanız ne olacak?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı