REKLAMI GEÇ

CHP’DE KONGRELER…

16 Kasım 2015 Pazartesi

CHP’de her seçim başarısızlığının ardından hep aynı nakarat:
Tez olağanüstü kurultay toplana!..
Hoş bu kez olağanüstüye gerek kalmıyor.
Olağanı 2016’ın ilk aylarında toplanacak zaten.
Onun öncesinde de ilçe ve il kongreleri yapılacak.
E doğal olarak sosyal demokratlar bir umutla soruyor:
Bu kongrelerden bir şey çıkar mı?

Eğer siz;
Merkezefendi’de AKP ile 1.007’ye kadar düşen oy farkını kapatıp öne geçmek yerine, 4 ay sonra 13 bin 849 fark yiyorsanız…

Eğer siz;
Pamukkale’de AKP ile 7 Haziran’da 6 bin 374 olan oy farkını kapatmak şöyle dursun, 23 bin 224 fark yiyorsanız…

Eğer siz;
Çivril’de yerel seçimden sonra genel seçimin de kaybedini oluyor ve AKP’nin 2 bin 667 oy gerisine düşüyorsanız…

Eğer siz;
Honaz’da 444 oy farkını daha da artırmak yerine, 7 Haziran’ın üzerine 1 oy bile koyamıyor, yine 6 bin 999’a çakılıyor ve AKP’nin 586 oy gerisinde kalıyorsanız…

Eğer siz;
Buldan’da yerel yönetimi elinde bulundurmanıza rağmen, 7 Haziran’daki birinciliği koruyamadığınız gibi, AKP’nin 1 Kasım’da 564 fark atmasına engel olamıyorsanız…

Eğer siz;
Acıpayam gibi oy deposu bir ilçede farkı kapatmak şöyle dursun daha da açılmasının önüne geçemiyorsanız…

Eğer siz;
Bir başka oy deposu Tavas’ta “sağ ve muhafazakar oylar çok fazla” kolaycılığına kaçıyor, AKP’nin, CHP’den iki kat daha fazla oy olmasını önleyemiyorsanız…

Eğer siz;
Düne kadar yerel yönetimde CHP’li başkanın olduğu Serinhisar’da AKP’nin 2 bin 24 oy gerisine düşüyorsanız…

Eğer siz;
Kale’de “kaderimiz bu” demeyi sürdürüp, 5 bin 670 geriden gelmeyi içinize sindirebiliyorsanız…

Kongreler yapsanız…
İlçelerde Hasan’ları gönderip yerine Hüseyin’leri getirseniz…
Ne fark eder?

Sosyal ağlar üzerinden yazışmaktan vazgeçmedikçe…
Vatandaş ile evinde, işyerinde, sokakta temas sağlamak yerine, Twitter ve Facebook’tan selam göndermekle kitlelere ulaştığınız düşüncesinden sıyrılmadıkça…
Kendinizi göreve getirecek kişileri delege yapma alışkanlığınızdan kurtulmadıkça…
Kongreler CHP’ye ne kazandırır?

Seçim zamanında uzak-yakın, toz-toprak aldırmadan koşmayacaksa…
Terden giysileri sırılsıklam olmayacaksa…
Çameli’deki balıkçıyı, Çardak’ta havaalanına giremeyen taksiciyi, Baklan’da çiftçiyi, Acıpayam’da esnafı isim isim tanımaktan uzaksa…
Güçlü adaylar seçilir ve bir sonraki seçimde sıra bana gelmez anlayışından kurtulunmayacaksa…
Delege ağalığı hükmünü sürdürecekse…
Her kongrede listelerin vazgeçilmezi olan ama partiye katkıları tartışılan isimler yine yönetimde olacaksa…
İl başkanını değiştirmek CHP’ye ne kazardırır?

İkiyi üç, üçü dört yapma çabasının yerine “bir sonraki seçimde yine bana rakip olacak” kıskançlığınız bitmeyecekse…
“Az olsun ama bizim yerimiz garanti olsun” geçerliliğini koruyacaksa…
Bu seçimde Gülizar Biçer Karaca seçilemez.
Bir sonrakinde seçilemeyen siz olursunuz.
Ha zaten havada karada iki vekillik cepte havasındaysanız…
E o zaman Denizli’de CHP’nin havası nasıl değişecek?

2002’de 3 olan vekilliği 2’ye düşürmekten…
7 Haziran’da yeniden 3’lemenin sevincini tam yaşayamadan 1 Kasım’ın 2 hüznüne yeniden gark olmaktan…
Asansör takım hüviyetinden nasıl kurtulacak CHP?

Tüm bunları alıp genel merkeze uyarlayın.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu yüzde 25’çi diye gönderin.
Gelen CHP’deki statükoyu yıkamayacaksa…
Kılıçdaroğlu gitse; Muharrem İnce, Mustafa Balbay, Umut Oran gelse ne olacak?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı