REKLAMI GEÇ

BİR İNSAN ÇİZİYORUM…

12 Kasım 2014 Çarşamba

Önümde boş bir kağıt ve elimde bir kalem..Bir insan çizmek istiyorum..Ona vereceğim fiziki şekli,dış görünüşü önemsememekle birlikte;beyninin içine; sadece iyi ve güzel için çalışan,kötülüğün kırmızı ışığı yandığında durmasını bilen,emri altında çalışan ve sorumluluğunu taşıdığı uzuvlarını sağduyu ile yöneten bir akıl; 

Göğsünün içine; yapayalnızken bile yanlışa sapmayacak bir vicdan; damarlarının içine tertemiz bir kan koyabilmeyi düşlüyorum.

Gözlerini çiziyorum sonra;evrenin haşmeti karşısında kamaşıp,pınarcıklarına kadar yüce bir inançla dolan…

Ve ağzı ile devam ediyorum çizmeye; dudaklarının arasından yalan, dedikodu ve küfür çıkmayan..Dili yalnızca tatlı,yapıcı sözlere dönen..Dişlerinin üzerinde hakkı olmadığı nesneleri çiğnemeyen..

Duyduğu sözlerin en güzeliyle hareket eden kulaklarını ve fazla havada olmayan burnunu da çiziyor ve tamamlıyorum; yaradanından gayrisinin karşısında eğilmeyen başını…

Biraz daha aşağıya inip; içi “sevgi” ile çağlayan, kapakçıklarından kin ve nefret kanı giremeyen kalbini ve gereğinden fazla tıkınmayıp; komşusu açken tok olamayan midesini yerleştiriyorum..

Kollarını şekillendiriyorum şimdi de;düşenleri tutup kaldıran ve muhtaçlar için de eli cebine giden..Parmakları vatan savunması dışında tetiğe basmayan..

Mensubu olduğu milletin gelişmesi ve ilerlemesi için yorulmadan koşan , ayak oyunlarını bilmeyen bacaklarını da karalıyor ve resmi tamamlıyorum böylece…

Yalnız korkuyorum;bu insanı toplumun içine salsam; ona hayat hakkı tanırlar mı?Yoksa onu Merih’ten gelmiş bir hilkat garibesi sanarak, içlerinden dışarı mı atarlar?Ve nihayet ben, reva görülen davranışlara dayanamayıp; onu toplumdan geri çekerek,nazariyede kalmaya mahkum mu ederim?

Peki ya ben onu geri çekemeden vicdanını,kanını değiştirmeye kalkışır , kağıttaki yerine geri dönmeyi reddeder ve cemiyete bir mikrop daha katılırsa?

Yok,hayır;kötümser düşünmeye gerek yok..Haydi kalk kağıdın üzerinden, gir topluma.İnsanlık;kurtuluş için kucağını açmış seni ve ilkelerini bekliyor.İçine karışacağın toplumda bu özellikteki uzuvlarınla yaşayabilmen için, belki kahramanca mücadele etmen gerekecek ama, olsun…Güneş gibi doğ onların üzerine…Ve “ ya ol, ya da öl “…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

muharrem   -  Bağlantı 25 Kasım 2014, 00:10

Muhtesem bir yazi. Bu nitelikte insanlar yetistirmek ve yetismesi dilegi ile ellerinden opuyorum sevgili Babacim.

bekir çapar   -  Bağlantı 12 Kasım 2014, 23:57

erdal bey havuz kelimesini ve ayakkabı kutusunu duyunca aynı duyguyu yaşıyorsan sizi kutlarım

MEHMET PAKSU   -  Bağlantı 12 Kasım 2014, 10:37

Erdal abi ideal insan suretini çok güzel tarif etmiş, teşekkür ederim. Fakat bu yazı, şiire dönüşürse çok daha kalıcı eser olabailir.
Saygılarımla…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı