MESCİD-İ AKSA’YA KARŞI AYASOFYA

Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’te kutsiyeti olan önemli bir şehir Kudüs. Lut kavmiyle aynı ismi taşıyan Lut Gölü’ne pek de uzak olmayan Kudüs; Latince’de Jerusalem olarak anılırken; İbranice’de Yeruşalem şeklinde telaffuz edilmekte.

Kıyamete kadar muteber olan son dinin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’de Kudüs ismi geçmez. Ancak İsra suresi 1. ayet, Yunus suresi 93. ayet ve Maide suresi 21. ayetlerde geçen yer isimlerinin Kudüs ve civarını kastettiğini söyleyen müfessirler de vardır.”Mescid-i Aksa”; bazen Kudüs için de kullanılmıştır.

Yahudilik şeriatı Halakha’da Kudüs’ün müstesna bir yeri olup; en kutsal mekandır. Buna göre Yahudi erkekleri her sene Şavuot, Sukkot ve Pesah bayramlarında Rabb’lerine kurban takdim ederler.

Hz. Musa’ya nazil olan Tevrat’tan sonra İsrailoğulları’na doğru yolu göstermek için Davut Aleyhisselem’e indirilen kutsal kitap Zebur’un sureleri demek olan Mezmur’larda Kudüs Allah’ın seçtiği bir mekandır. Peygamber Yeremya’ya göre bütün milletler Kudüs’te toplanacaktır.

Yahudilerin efsanelerini ihtiva eden dini metinlerden oluşan Talmud’da; Kudüs’ü görmeyen bir insanın; güzel bir şehrin nasıl olduğunu bilmesinin imkansız olduğu ifade edilir. Yine Talmud’a göre arz’daki Küdüs’ün bir benzeri semada bulunmaktadır.

Yahudilerin mabetleri olan Sinagog’larda haftalık toplantılarda okunan metin ve katılımcılara ders olarak verilen risalelerden teşekkül eden Midraş’ta Hazret-i Adem’in Kudüs ‘teki mabedin toprağından yaratıldığı söylenir.

Müslümanlar; namazı ikame edecekleri zaman Dünya’nın neresinde olurlarsa olsun; nasıl ki Kabe’ye yöneliyorlarsa; Museviler de; dua edecekleri zaman Kudüs’e dönerler. İslamiyet’te ise; dua ederken Kabe’ye dönmek güzel olmakla birlikte, şart değildir.

Kur’an-ı Kerimde; tüm insanlar öldükten ve kıyamet koptuktan sonra; tekrar diriltilip mahşere çıkarılacakları mekan belirtilmediği halde; Musevi inanışına göre; insanların haşr olacakları yer mabede yakın olan Zeytindağı’dır ve Yahudiler diriltildiklerinde kolayca mahşer yerine ulaşabilmek için bu dağa gömülmeyi arzu ederler.

Müslümanların orijinaline iman ettikleri İncil tahrif edildikten sonra; insanlar tarafından yazılmış yüzlerce incil bir masanın üzerine yığılır ve masa sallanır. Sallantıdan kurtulup masanın üzerinde kalan 4 incil vardır. Matta, Markos, Luka, Yuhanna…

Markos ve Yuhanna İncil’ine göre Hazret-i İsa Aleyhisselam Galile’den sonra Kudüs’e ve mabede girmesi yüzünden Musevilerce cezalandırılıp çarmıha gerilir.

Müslümanlara göre Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Medine’deki mescidi, Mekke’deki; içinde Kabe’nin de bulunduğu Mescid-i Haram ve Küdüs’teki Mescid-i Aksa ziyaret edilmesi, içinde namaz kılınması gereken kutsal mekanlardır.

Efendimiz’in Medine’ye hicret etmesinden önceki iki veya üç yılda Kabe ile birlikte Kudüs’e yönelerek namaz kılması ve Medine’de iken de; yine; Kudüs’e müteveccihen namaza durması; bu şehre atfedilen önemin belirtilerindendir.

Müminlerin namaz kılarlarken Kabe-i Muazzama’ya dönmelerine dair ilahi emir olan Bakara Suresi’nin 144.ayeti nazil oluncaya kadar bu durum devam etmiştir.

Nebilerin sonuncusu Hazret-i Muhammed Mustafa(s.a.s)’nın ; içinde Kabe’nin de bulunduğu Mescid-i Haram’dan bir gece vaktinde Mescid-i Aksa’ya götürülmesi şeklindeki “İsra” hadisesi de Kudüs’ü Müslümanlar açısından kutlu beldelerden yapmaktadır.

Kadim ve kutsal şehirlerden Kudüs; bugün; müslümanların paramparça olması ve bu yüzden güçlerini, caydırıcılıklarını, yaptırım güçlerini kaybetmiş olmalarından ötürü, yine esaret altındadır.

Dünyanın dört bir tarafındaki müminler; istedikleri gibi inanmak ve inandıkları gibi yaşamak hürriyetinden mahrumdurlar. Güya inanç özgürlüğünden yana olan Batı; söz konusu; dünya ekonomisi ve lobilerini elinde tutan İsrail olunca dut yemiş bülbüle dönmektedirler.

Ayasofya’yı ibadete açmak; Mescid-i Aksa’nın Cuma’ya kapatılmasına karşı bir kısas olabilir mi?İsrail’e ses çıkaramayanlar, Türkiye’ye karşı höykürürler mi?..

Denemeden bilinmez…

“Elbette ilâhî buyruğu bekleyerek yüzünün semada aranıp durduğunu görüyoruz. Artık müsterih ol, işte memnun olacağın kıbleye seni yöneltiyoruz. Haydi çevir yüzünü Mescid-i Haram’a doğru! Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, kıbleyi çevirmenin gerçekten Rabbileri tarafından olduğunu bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.”(Bakara, 2/144)