REKLAMI GEÇ

SEZARYEN Mİ, NORMAL DOĞUM MU?

6 Haziran 2017 Salı

Doğum ve ölüm. İnsanoğlunun hayatındaki en önemli iki büyük hadise ve ikisi bir arada. Her gün dünyanın her yerinde bir taraftan birçok insan doğarken, bir çok insan da ölmekte. İki büyük gerçek bu. Doğumda neşe, sevinç ve kavuşma; ölümde keder, hüzün ve ayrılma. Doğumda çoğalma, ölümde eksilme..

Bir nutfeden, bir kan pıhtısından yola çıkıp, ortalama 9 ay 10 gün sonunda yeryüzünün en şerefli varlığının dünyaya gelişi ve ilk çığlık… Doğarken de ağlama, ölürken de ağlama.

Çocuğun doğum yöntemine anne ve doğum doktoru karar verir genellikle. Anne ve çocuk sağlığını ilgilendiren bir zorunluluk varsa, doktorlar sezaryenle doğumu tercih ederken; bazen de bu mecburiyet olmadığı halde,
1-Anne adayının kendisinin talep etmesi,
2- Ne zaman geleceği belli olmayan sancıyı beklemektense; anne rahminde gelişimin tamamlanması üzerine; doktorun belirlediği gün ve saatte doğum yaptırmak adına sezaryen tercih edilebilmekte.

Aslında tercih edilen/edilmesi gereken doğum yöntemi normal doğum. Ama yukarıda belirttiğimiz sebeplerle, bu, her zaman mümkün olmuyor.

Böylelikle hem hastanın, hem de devletin cebinden fazla para çıkmasına sebep olunuyor. Estetik açıdan kadın zarar görebiliyor. Daha sonraki doğumlar risk taşıyabiliyor.

Sağlık Bakanlığı normal doğum yapılmasını istiyor ve gerekmediği halde sezaryen yapıldığını tespit ettiğinde de, buna müeyyide uygulamak yoluna gidiyor.

Dünyada normal dışı doğum oranı % 15 civarında. Türkiye’de ise özel hastanelerdeki normal doğum dışı oran bu ortalamanın üzerinde. Oysa esas olan yöntem normal doğum; sezaryen ise istisna olmalı. Nitekim doğum jelleri gibi ürünler; günümüzde doğumu azami şekilde kolaylaştırıp, anne adaylarının doğum esnasındaki sıkıntılarını asgariye indiriyor.

Normal doğum; adı üzerinde nefes alıp vermek gibi doğal bir fizyolojik hadise iken; sezaryen ise bir ameliyat tekniği. Dolayısıyla bu konuda toplumda farkındalık ve bilinç oluşturmak, doktorların normal doğum yapma cesaretini artırmak, onları teşvik etmek, doktor ve hastaneleri ödüllendirmek gerekiyor. Nitekim ilimizde ve diğer bazı şehirlerde bu uygulama başlamış vaziyette.

Doğum artık ticari bir sektör haline geldi. Mesela bir doğum fotoğrafçılığı mesleği ortaya çıktı. Hastanelerdeki odaların kapısını doğan çocuğun cinsiyetine göre değişik renklerde süslemek ise ayrı bir zanaat… Odalara gönderilen gerçek veya estetik suni çiçekler…Yeni doğan çocuk giysileri.. “Hayırlı olsun” ziyaretine gelenler için hazırlanan türlü ikramlar.

Eeee.. Kolay değil. Zahmetli, mihnetli ve sıkıntılı bir dönemi müteakip, kadınlar anne, erkekler baba oluyor. Mis gibi, Cennet kokulu bir çocuk dünyaya gözlerini açıyor..

Siz bu yazıyı okurken kim bilir kaç çocuk gözlerini dünyaya açtı? Onlara “hoş geldin bebek” diyoruz… Sana iyi bir dünya bırakamıyoruz belki ama bizi affetmeni ve senden; senin çocuklarına daha güzel bir dünya bırakmanı bekliyor ve istiyoruz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı