REKLAMI GEÇ

“EVET” “HAYR” OLSUN

18 Nisan 2017 Salı

Devlet Bahçeli Başkanlık Sistemi’nin kapısını aralayan beyanatı verince; o andan itibaren; uzun sürecek bir kampanya dönemi başlamış oldu.

Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve dernekler hummalı bir propaganda yarışına girdiler. Türkiye’deki referandum en az bizim kadar ve hatta zaman zaman bizden daha fazla diğer ülkelerin ilgi alanına girdi.

Türkçe dünyada adeta uluslararası bir dil haline geldi. Zira yabancı dergi ve gazeteler Türkçe manşetlerle çıkıp; ülkelerinde yaşayan Türkleri etkilemeye çalıştılar.

Facebook’ta, WhatsApp’ta evet ya da hayır’ı destekleyen gruplar kuruldu. Bu konuda milyonlarca twİt atıldı, algı operasyonları yapıldı. Radyo ve televizyonlar referandumla oturup, referandumla kalktılar. Gazeteler sayfalarını temsil ettikleri görüşün propagandasıyla doldurdular.

Partilerin üyeleri, milletvekilleri, danışmanlar, hatta bazı liderler kendilerinden beklenmeyecek gaflar, hatalar yapıp; sonradan da düzeltemeyecekleri beyanatlar kaçırdı ağızlarından.

Türkiye çapında genellikle olgun ve sakin bir pazar günü yaşandı. Sadece iki ayrı alternatif olduğu için; sayım açısından çok kolay bir görev yaptı sandık başındakiler.

Halkımız % 86 gibi büyük bir katılımla % 51,4 ile “evet” dedi. Kökü yüzyıllar öncesine giden; geçmişinde 16 devlet kurarak benzersiz bir tarihi mirasa sahip olan bu millet; istikbaline, geleceğine dair çok önemli bir karar verdi.

16 Nisan’da demokrasimiz ve cumhuriyetimiz için tarihi bir eşik daha dönülerek sistem değişikliğine gidildi.. Statüko mağlup oldu ve demokrasi sevdalısı halkımız yenilikten, değişimden yana tavır koydu.

Artık bundan sonra siyasi partiler hükümet olabilmek için çok çalışacaklar. Zira sadece bir bölgeye veya sadece kıyı şeridine ya da sadece Orta Anadolu’ya sırtını dayayanlar halkın % 50’sinin oyunu alıp iktidara gelemeyeceklerinin bilinci içinde olacaklar.

Dolayısıyla 7 coğrafi bölgeye de hitap edip, birlikte yaşama arzusu göstererek, kendilerini beğendirecek, sevdirecek ve silahtan medet ummayı terk edecekler.

Artık her parti halkın tüm kesimlerinin arzularına, taleplerine kulak vermek; onları dinlemeye ve anlamaya çalışmak zorunda. Çünkü bu millet bundan sonra kendisini sırtından vuranlara, inancına saygı duymayanlara, kendisine tepeden bakanlara, iç ve dış düşmanlarla birlikte hareket edenlere, darbecilere, vesayetçilere prim vermeyecektir.

Halkımız evet ile hayır arasına 2,70 puan fark koyarak herkese mesaj vermiştir. Siyasi partiler; bu mesajı almak ve gereken dersi çıkarmak zorundadırlar. Denizli ile ilgili yorum yapmak için; geçmişteki bazı yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına bakmakta fayda var.

30 MART 2014 YEREL SEÇİMLER: AK PARTİ: % 45.3, MHP: 11.9 TOPLAM: 57,2
10 AĞUSTOS 2014 C.BAŞKANLIĞI: AKPARTİ: 47,9 ORTAK ADAY: 49.62
7 HAZİRAN 2015 GENEL SEÇİM: AKPARTİ: 39.83 MHP: 18.19 TOPLAM:58.02
1 KASIM 2015 GENEL SEÇİM: AKPARTİ:% 45,5 MHP:14,7 TOPLAM:% 60,2
16 NİSAN 2017 REFERANDUM: EVET:% 44.6 HAYIR: % 55,40

Görüldüğü üzere ittifak edilen bazı partilerin tabanı liderlerinin aldığı karara uymamışlardır. Tabii ki bu seçimde partilere değil; sistem değişikliğine oy verilmiştir. Halka anayasa maddeleri iyi anlatılamamış veya vatandaşların hepsi anayasa hukukçusu olmadığı için yeterince algılanamamış ya da halk bu sistemi benimsememiş olabilir.

Ancak referandumun galibi bellidir. Evet oyları da hayır oyları da herkese analarının ak sütü gibi helaldir. Özal döneminde siyasi yasaklar da bu oranlarda çıkan referandum kararına göre kalkmıştır.

Kazanan Türk Milleti ve ülkemiz ve mazlum coğrafya olmuştur. “Evet”ler “hayr” olsun.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı