EVET’ÇİLER HAYIR; HAYIR’CILAR EVET’Çİ OLUR MU?

Nisan ayında yapılması beklenen referandumda sadece iki seçenek var: Ya “evet” ya da “hayır”…

Akla gelen üçüncü bir alternatif de; oy pusulasını cebine koyup, zarfı boş atmak.

“Evet” diyeceklerin bir kısmını Ak Partililer, Milliyetçi Hareket Partililer ve herhangi bir siyasi partiye yakın olmayıp Recep Tayyip Erdoğan’ı sevenler oluşturuyor.

“Hayır”cıların bir kısmını da; CHP’liler, diğer sol fraksiyonlar, HDP’liler ve anti Tayyip Erdoğancılar meydana getiriyor.

Bu saydığım gruptaki insanların önemli bir bölümü; anayasadaki değişecek 18 maddeyi dipten tırnağa inceleyerek karar veren kişilerden oluşmayacak. Dolayısıyla; mensubu veya sempatizanı olduğu siyasi parti neyi destekliyorsa; kendilerini o paralelde oy kullanırken bulacaklar.

Son seçimlerdeki Ak Parti ile MHP oylarını topla; ilk defa oy kullanacak seçmen kitlesinin eğilimlerindeki belirsizlikten doğacak (eksi veya artı) hata payını dikkate al. MHP tabanı ve teşkilatı üzerine yapılan tahrikleri hesaba kat. Buyrun size referandum sonucu.

Vatan’da Damla Doğan “Siyasi Görüşler Neden Değişmiyor?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. ABD’deki Emory Üniversitesi bu konuda bir araştırma yapmış.

“Bir kişinin siyasi görüşünü değiştirmesi için herhangi bir yol yok mu?” sorusunun cevabını sorgulamış. İnsanlar neden kutuplaşıyorlar, neden kendisine karşıt görüşte olanı ötekileştiriyorlar? Niçin ön yargılı, peşin hükümlü oluyorlar? Aynı cümleyi okudukları halde; neden birbirine hiç benzemeyen sonuçlara ulaşıyorlar?

Vardıkları sonuçlardan bazıları şöyle:
“Karşınızdaki şahsı ikna etmek için; onun duygularını tahrik etmeyecek yorumlar yapın.

Karşınızdaki, kişinin hangi şeylere önem ve değer verdiğine dikkat edin ve buna saygı duyun.”

İnsanlar; siyasi görüşlerinin kendi benliklerinin önemli bir kısmını oluşturduğuna inanıyorlar. Beyinlerinde tehlike anında harekete geçen bölgeler ile siyasi görüş ve düşünceleri sorgulandığında harekete geçen bölüm aynı.

Dolayısıyla beyin, sorgulandığında kendini korumaya ve müdafaaya alıyor. Hatta daha çok zorlanır ve sorgulanırsa; kişiyi o konularda öncekine göre daha kuvvetli bir savunucu haline getiriyor.

Emory Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada ulaştığı bulgular ne derece bilimsel ve tartışmaya açıktır bilinmez.

Ama bu referandumda her iki taraf, yukarıdaki araştırmaya değer vererek propagandalarını yürütürlerse, başarılı olma ihtimalleri daha fazla…