REKLAMI GEÇ

İNCİNSEN DE İNCİTME!

25 Kasım 2014 Salı

Kolay incinen bir insan olarak; bu nasihat; çok hoşuma giden ve içime işleyen bir sözdür…

Yine “Eline, beline, diline sahip ol” öğüdü de…

Bu vecizeler “Alevi”lerin söylediği, kendilerinin de uymaya çalıştıkları, derin manalar taşıyan ve sayfalarca anlatılabilecek sözlerdir.

Bugüne kadar tanıdığım, oturup kalktığım, sohbetinde bulunduğum, alışveriş ettiğim Alevilerin hepsi iyi insanlardı.

İl başkan vekilliğim esnasında, alevi kardeşlerimizin yoğunlukla yaşadığı bir beldemizden; partimize bir üyelik talebi yansıdığında; üye formunu imzalatmak için bir saati aşkın bir mesafe kat ederek ziyaretlerine gitmiş ve eşsiz bir misafirperverlik görerek, akşam yemeğini de beraber yemiştik.

İnsanlara; kökenlerine, mezheplerine, inançlarına göre farklı davranmamayı ilke edinmişimdir. Onları sevmek ve kişiliklerine saygı duymak için “insan” olmaları yeterlidir… Hoş; zararlı olmayan hayvanatı ve nebatatı da çok sever, karıncayı bile incitmemeye çalışırım. Yaratılanı Yaratan’dan ötürü hoş görür ve O’ndan ötürü severim.

Evet; oldum olası; insanların etnik kökenlerinden, mezheplerinden, inançlarından, mensubiyetlerinden ötürü ötekileştirilmesine, ayıplanmasına, dışlanmasına karşı olmuşumdur.

Zira “Dinde zorlama yoktur” ve insanlar istediği gibi inanma ve inandığı gibi yaşama hürriyetine sahiptir / sahip olmalıdır.

Ülkemizi ne zaman karıştırmak isteseler; önce etnik kökenleri, sonra mezhep ayrılıklarını körükler ve kaşırlar. Özellikle bu iki unsur Türkiye’nin yumuşak karnıdır.

Alevi denildiği zaman; Peygamberimiz’in vefatından sonraki dördüncü büyük halife ve damadı olan Hazreti Ali’ye bağlılık noktasında birleşen insanlar anlaşılabileceği gibi; Hazreti Ali soyundan gelenler de anlaşılabilmektedir.

Bunun yanında bazı tarikatların ortak adı veya siyasi görüş manzumesi olarak da kullanılmaktadır.

Aleviliğin çoğul söyleniş şekli Aleviyye olup; Hazreti Ali ‘ye nisbet edilen bir tarikat olarak ortaya çıkmaktadır.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde çokça söylenen “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” sözü Hazreti Ali’ye aittir. Hazreti Muhammed’in peygamberliğine ilk iman edenlerdendir. Hazreti Peygamber’in Medine’ye hicret ettiği gece; yatağına Hazreti Ali yatmıştır…

Aleviliği ve Alevileri dar kalıplar ve hükümler içinde tanımlamak mümkün değil… En güzel ve doğru tanımlamayı, tabii ki, Alevilerin kendisi yapacaktır. Kimsenin kimseye “Ben seni şu şekilde biliyor, tanıyor ve seni şu şekilde tarif ediyorum” demeye hakkı yoktur.

“Gelin tanış olalım. İşi kolay kılalım. Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz…”

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı