REKLAMI GEÇ

KÖPEK DAVASI, CIMBIZ DAVASI

26 Eylül 2017 Salı

Kütüphanemdeki arşivimi incelerken; yıllar önce Şevket Rado tarafından haftalık olarak neşredilen “Hayat” mecmuasının “Yassıada Muhakemeleri Sonunda Yüksek Adalet Divanı’nın Kararları” başlığını taşıyan 15 Eylül 1961 tarihli ilavesi elime geçti.

Bu tarih Başvekil Adnan Menderes’in idam edildiği tarihti.”İhtilal Mahkemesi” de diyebileceğimiz mahkeme kararının 2.maddesinde “Sanık Adnan Menderes:” denildikten sonra A,B, C,D ve E fıkralarını takiben, en önemli fıkra olan F ‘de idam kararı şöyle açıklanıyor:

“Anayasayı ihlal suçundan dolayı Türk Ceza Kanunu’nun 146/1 nci maddesi hükmünce ölüm cezasına çarptırılmasına oy birliği ile… karar verildi.” (Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol ve 8 üye)

Yıllar önce Mehmet Ali Birand’ın; televizyonda da yayınlanan ve “Demir Kırat” adını verdiği belgeselinin 4 adet VHS – Pal kasetini satın almıştım. Hala raflarımın en mutena yerinde duruyor. Cd’ye aktartabilirsem tekrar tekrar izlemek istiyorum.

Kasetlerin takdiminde şöyle demiş M. Ali Birand: “Bu kasetler, tek çözümün sertlik değil uzlaşı, hoşgörü olduğunu, askeri müdahale değil, demokrasi ve temel özgürlükler olduğunu anlatıyor.”

İhtilalin yapıldığı 27 Mayıs 1960’tan; idam edildiği 17 Eylül 1961’e kadar; Adnan Menderes, Celal Bayar ve arkadaşlarının halkın gözünden düşürülmesi ve itibarını kaybetmesi için “Köpek Davası”, “Bebek Davası”, “Cımbız Davası” gibi davalar açılmış, ihtilal savcısı mahkemede (çok affedersiniz) “kadın donu” sallamıştır.

Başbakanlıktaki aşçıbaşıya tavuğun kıllarını yolması için örtülü ödenekten alınan cımbız faturası; “Menderes sevgilisine devlet kasasından cımbız aldı” diye lanse edilmiştir.

Afgan Kralı’nın Celal Bayar’a hediye ettiği Afgan tazısının Musalar isimli bir köye çeşme yapılması gayesiyle hayvanat bahçesine satılması olayı da “Köpek Davası”na konu olur. Tazıyı Atatürk Orman Çiftliği alır, bedeli Bayındırlık Bakanlığı’na verilir, Bakanlık köyün çeşmesini yapar, ihtilal mahkemesi de Celal Bayar aleyhinde zimmet davası açar. Ancak; Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten yargılanabileceğinden; köpek davası bir sonuç getirmez.

On bir ay süren yargılamalarda Yassıada’da görülen diğer davalardan bazıları şunlardı: Anayasa’yı ihlal davası, Winylex Davası, Arsa Davası, Gemi Davası, Değirmen Davası, Barbara Davası, Örtülü Ödenek Davası, Radyo Davası, Topkapı Olayları Davası, Vatan Cephesi Yolsuzluğu Davası, İstimlak Yolsuzluğu Davası, Demokrat İzmir Gazetesi’nin Tahribi Davası v.b.

4 Ekim 1960’da başlayan Yassıada davalarındaki duruşmalarda Demokrat Parti’nin on yıl, 13 günlük dönemiyle ilgili olarak 592 sanık yargılanmıştır. Bu sanıklar yargılanırken 1068 tanığın ifadelerine başvurulmuştur.

Yüksek Adalet Divanı’nın kararlarından 3 idam ve yıllar sürecek hapis cezaları çıkmış ve demokrasi inkıtaya uğramıştır.

Bu ihtilal, bu tarihten sonraki muhtıra, post modern ve askeri darbelere zemin teşkil etmiş, alışkanlık haline gelmesine sebep olmuş ve demokrasimiz takriben her on yılda bir müdahaleye maruz kalmıştır.

Cumhuriyetimizin başına yerleştirilecek demokrasi tacının bir daha çıkmaması dileğiyle…

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı