REKLAMI GEÇ

KURULTAYLAR PARTİSİ CHP

24 Temmuz 2018 Salı

24 Haziran seçimleri yapıldıktan sonra siyasi gündemde hep CHP var. Muharrem İnce; Kılıçdaroğlu’na karşı daha önce yaptığı yüksek dozajlı eleştirilere rağmen; kendisini Cumhurbaşkanı adayı gösteren genel başkanının karşısına çıkıp aday olmayacağını söylemesine karşılık, bu sözünde durmadı.

Seçim sonrası bir otelde iki aile olarak baş başa yedikleri yemek ortamı zamanlama olarak hiç müsait olmadığı halde; nezaket sınırlarını zorlayarak, genel başkanına onursal başkanlık önerip, liderlikten çekilmesini istedi.

O gece pekâlâ birlikte seçim sonuçlarını değerlendirebilir; seçimde karşılaştıkları ilginç olayları birbirleriyle paylaşabilir; cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde aldıkları oy oranlarını analiz edebilirlerdi.

Fakat böyle olmadı. Muharrem İnce hiç de sabırlı davranmadı. Parti oylarından daha fazlasını elde etmiş olmayı koz olarak kullanıp; hiç zaman geçirmeden/ derhal/ o anda/yemek masasında; genel başkanlık yarışını başlatmayı tercih etti.

Seçim öncesinde herkesin iddia ettiği gibi; K. Kılıçdaroğlu hakikaten Muharrem İnce’den (kazansa da, kaybetse de) her hal-ü karda kurtulmayı düşünmüş müydü; bilinmez.

K. Kılıçdaroğlu şu anda içine düştüğü durumu, belli ki önceden hesap edememişti. M. İnce seçim sürecinde R. Tayyip Erdoğan karşısında başarılı olamayınca; bu defa kılıçlarını Sayın Kılıçdaroğlu’na çekmekten çekinmedi.

“Kurultaylar Partisi” CHP; delege savaşlarının sonucuna göre yeni bir kurultayın arifesinde. Denizli gazetesinin yazdığına göre doğal delege olan Denizli milletvekilleri ve Sarayköy ilçe başkanı hariç 13 delege noterden imza vermiş durumda.

Tüm Türkiye’deki imza verenlerin sayısı an be an değişiyor. Zira noterden imza veren delegelerden bazılarının; gördüğü baskı üzerine imzasını geri çektiği iddia ediliyor.

CHP PM üyesi Erdal Aksünger; Habertürk’teki canlı yayında Kübra Par’ın sorularını yanıtlarken; “kurultay için imza verenlerin görevden alınmakla tehdit edildiğini” söylüyor.

20 Temmuz tarihli Güneş Gazetesi; yeterli imza toplandığı takdirde K. Kılıçdaroğlu’nun M. İnce’yi belden aşağı vurmaya hazırlandığını yazıyor.

K. Kılıçdaroğlu’nun “Genel Başkan” olarak kalması diğer partilerin lehine olduğu halde; M. İnce’yi desteklemelerinin altında yatan sebebi anlayabilmiş değilim.

Evet; genel başkanına verdiği sözde durmaması, vefalı olmaması, telefon konuşmasında bir polise (güç zehirlenmesi içinde) hakaretler savurması, Afrin komutanını apoletlerini sökmekle tehdit etmesi, kendisini sonuna kadar desteklediği halde; yaptığı bir hata üzerine İsmail Küçükkaya’yı kamuoyu önünde küçük düşürmesi, seçim gecesi ortaya çıkmaması onun eksi hanesine yazıldı.

Fakat %30 bandını az da olsa aşmış, demagojide kendini yetiştirmiş ve hafif bir esinti yakalamış M. İnce’nin CHP Genel Başkanı olması CHP karşıtı partilerin neden işine geliyor?

İyimser bir yaklaşımla; ana muhalefetin güçlü olmasının demokrasi açısından arzu edilen bir durum olduğu ve diğer siyasi partilerin bu yüzden CHP’de böyle bir değişiklik istediği söylenebilir(!)

Deniz Baykal’ın üzerine kasetlerle gidildiğinde; önce genel başkan adayı olmayacağını söyleyen K. Kılıçdaroğlu; sonradan sert bir “U” dönüşüyle adaylığını açıklamıştı.

Galiba tarih tekerrür ediyor.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı