REKLAMI GEÇ

ÖYKÜ BEBEK VE İLİK NAKLİ

22 Ocak 2019 Salı

Öykü bebeğin annesi Eylem Şen Yazıcı’nın feryadı yürekleri dağladı ve herkesi harekete geçirerek toplumumuzda büyük bir farkındalık oluşturdu.

Bu vesileyle insanlar Kızılay Kan Bağış Merkezlerine veya Kan Alma Birimlerine koştular. Kızılay Denizli Şubesi’ne çok sayıda vatandaşımız gelerek bu konuda bilgi aldı ve ilik nakli hakkında akıllarına takılanları öğrenmek istediler.

Çok duyarlı bir hanımefendinin; bir yakınından aldığı duyum hakkındaki sorusu ise bilgi kirliliğinin ne boyutlara ulaştığını gösterdi bana: “İlik nakli için kök hücre verenler kansere yakalanıyormuş… Bu doğru mu?”

Anlaşılan o ki; bu konuda toplumumuzun ilik nakli hakkında aydınlatılmaya çok ihtiyacı var.

Sadece ilik nakli için kan örneği verilebildiği gibi; normal kan bağışı yapmak için gelen bir bağışçımız iki ayrı form doldurarak hem kırmızı veya beyaz kan (aferez trombosit) bağışlayıp; hem de ilik nakli için kan örneği verebiliyor.

Fakat biz; sağlığı el veriyorsa; iki işlemi aynı anda yapmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü (bilhassa içinde bulunduğumuz kış aylarında) kan stoklarının takviye edilmesine şiddetle ihtiyaç var.

Her şeyden önce şunu ifade etmek lazım. Sadece bir kişiye yönelik kampanya tertiplenemiyor. Kan örneği vermek isteyen kişi “doku uyum testi sonucu olumlu çıkarsa; ben ancak filan kişi için ilik naklinde bulunmak üzere geldim” diyemiyor.

Buna mukabil, ilik nakli için kan örneği veren kişi; ülkemiz veya dünyada nakil bekleyen bir kişiyle dokuları uyum sağladığı taktirde; ikinci bir kan örneği alınmak üzere çağrıldığında cayma hakkını kullanabiliyor.

Bu ise; ilik nakli için bekleyen hasta ve yakınlarını hayal kırıklığına uğratıyor. Bu yüzden sağlık şartlarında olumsuz anlamda değişiklik olmayan bir kişinin sonradan cayma hakkını kullanmaktansa; kan örneği vermeden önce iyice düşünmesini öneriyoruz.

Kırmızı veya beyaz kan 18 yaşından başlayıp (sürekli bağışta bulunanlar için) 65 yaşa kadar verilebildiği halde; ilik nakli bağışı 18 ila 50 yaş aralığında gerçekleşebiliyor.

Bunlardan hangi bağış türü olursa olsun; bireylerin sağlıklı olmaları ve Hepatit B, Hepatit C ve Sifiliz (Frengi) hastalığı geçirmemiş, HIV (aids) veya kanser tanısı almamış olmaları icap ediyor.

Hastaya Lösemi (Kan Kanseri) teşhisi konulmuşsa, kemik iliğinde bir problem varsa, kemoterapi ile sonuç alınamamışsa; kemik iliğine yeni kök hücreler verilmesi gerekiyor.

Hasta yakınları arasında uygun donör bulunamaması durumunda; ülke ve dünya çapındaki entegre sistem taranıyor.

Nitekim Sağlık Bakanlığı; çok sayıdaki gönüllü olarak kemik iliği vericisi olmak için kan örneği vermiş kişiler ve kemik iliği nakli bekleyen hastalarla ilgili bilgilerin bulundurulacağı Kemik İliği Bankası kurulması ve kemik iliği nakli ile alakalı çalışmalar yapan merkezler arasında eşgüdümün sağlanması açısından Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’ni (TÜRKÖK) oluşturmuştur.

Ömür boyu kendini yenileyebilen ve değişik hücrelere evrilebilen, diğer hücrelerin çoğalmasını, gelişmesini ve olgunlaşmasını sağlayan “Kök Hücre”ler göbek kordonundan, kandan ve kemik iliğinden elde edilebilir ve damar yolu ile nakledildiğinde; nakil yapılan kişinin kemik iliğine yerleşerek yeni kan hücrelerinin teşekkülünün startını verirler.

Bağış için start veren tüm halkımıza şükranlarımızla…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı