REKLAMI GEÇ

Zümrüt yeşili sınırımız İnceğiz Kanyonu

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Memleket hikayeleri anlatmak gelir insanın içinden bazen, bazen nostaljik, bazen komik, bazen trajik, romantik ve kimi zamanda otantik…
Klasik bir memleket hikayesi olmayacak anlatacağım,  bir yol – yolculuk hikayesi belki. Belki de görülmesinde yarar olduğunu düşündüğüm güzelliğin hikayesi. Her yol bir yere gitmeli, ulaşmalı-ulaştırmalı-kavuşturmalı denir ya hani, işte o türden bir şey.

O inançla çıktığım keşif yolculuklarından birinin hikayesi bu.

Buna suyun yolculuğuna eşlik etmek demek daha doğru olacak belki ya da o yolculuğa kısa süreli tanıklık eden insanların gözüyle bakmak…

Denizlinin üç ilçesinin topraklarından başlayan yolculuktur anlatılacak olan. Yol hikayesi değil belki de yolculuğun mola yerinin hikayesi.  Tavas-Kale ve Beyağaç ilçelerinden doğan sular önce küçük derecikler olur akar sonra daha büyük derelere dönüşür ve en sonunda çay olup koşarlar barajlara doğru ki orası ilk buluşma yeri, karışma-kaynaşma “ bir olma” noktasıdır…

Yola çıkıldıysa durmak olmaz elbet yürümek koşmak hatta uçmak gerekir… Egenin bu noktasındaki sular bıkmadan usanmadan binlerce yıldır denize doğru akmışlardır, kimi zaman bolluk ve bereket kimi zaman afet olmuştur bu akış…
Bu güne gelindiğinde insanoğlu “dur !” demiştir bu akışa,  dur biraz nefeslen! Setler, barajlar kurmuştur suyun önüne, o akış, o acelecilik ve hırçınlık bir anda sakinliğe sessizliğe dönüşmüştür.

Bazen boz bulanık, bazen berrak akan su şimdilerde önüne yapılan baraj nedeniyle durgunlaşmış, çevrenin baskın yeşili ve gökyüzünün mavisi ile  “Zümrüt Yeşil” e dönüşmüştür…

Sözünü ettiğim yer Akçay’ın önüne kurulu Kemer Barajıdır.
Tavas ve Kale sınırlarından gelen kol ile Beyağaç bölgesinden gelen kolun birleşerek akmaya başladığı yerden hemen az ileride Aydın il sınırlarında kurulu barajın adıdır “Kemer”…

(Niçin kurulmuştur, nereye hizmet eder, kazanımları nedir, ne değildir o bölümler ayrı değerlendirme konusudur. Bu yazıda daha ziyade olayın görsel boyutu konu edilecektir)

Kurulu olduğu bölgeden itibaren şişen baraj suları yukarıya doğru gelindiğinde doyumsuz manzaralar oluşturmakta ve izleyenleri adeta büyülemektedir. Renkler, bulutlar, tarlalar, dağlar ve onların ortasında zümrüt yeşili

Kale’nin en uzak köyü olan Denizli-Aydın-Muğla sınırındaki İnceğiz köyünün ayak  ucundadır baraj. Belki köyün kaderini değiştirmemiş-değiştirememiştir bu baraj ama iklimini değiştirdiği bir gerçektir. Vadi

Uzun bir yolculuk ile ulaşılıyor İnceğiz köyüne ve tabi ki kanyona… Kale den 43 km uzaklıkta. Yol çok zorlu değil ama virajlı ve köy yolu. İnceğiz ile kanyon arası ise stabilize. Tabanında saklı bir köydür İnceğiz. Başında sarp kayalıklı bir dağ ki orada da tarihi kalıntılar kaya mezarları bulunmaktadır. Ayak  ucunda ise zümrüt yeşili renginde bir göl…

Yeni gelin olup evden ayrılırken gelin kızlara aile büyükleri tarafından söylenen bir söz vardır: “Baş ucun  pınar, ayak uçların göl olsun”  diye. İşte İnceğiz’ i görünce bu sözü anımsadım nedense…

Gitmeye görmeye değer bir yer, pişmanlık duyulmayacak bir gezi  güzergahı.  Hatta  yöresel ürünlerden alınabilecek  bir yer.

 

( Her türden sebze, meyve ve özellikle de zeytin yağı ile zeytin ve incir tavsiye edilir…)

 

 

İnceğiz kanyonu çok dik yamaçlar arasından uzun  ve derin olarak gözlenebilen bir coğrafya parçası. Kanyonun bir adı da halk arasında “Arap Apıştı” olarak biliniyor. Kale bölgesi türbe ve yatırların yoğun olduğu bir yer. Hemen her yerde türbe, yatır, eren tarzı kutsallığına inanılan yerler bulunuyor. Arap Apıştı da bunlardan biri burada da bir eren olduğuna inanılıyor ve ona dair kutsal bir nokta var. Eğer ziyaret ederseniz hikayesini de dinlemeniz mümkün.

Kalenin bu en uç köyünde (Denizli sınırının da en ucu) Akdeniz iklimi hakim.  Dolayısıyla tarım yapılıyor ve memleketimin bir çok yerinde olduğu gibi burada da çalışkan, güler yüzlü, misafirperver insanlar sizi karşılıyor.

Bir yol çizin kendinize, biraz uzunca ve bir gününüzü ayırın bence,

Güzellikler dileğimle…gönlünüzden bir parça kalacaktır İnceğizde…

Yorumlar

aylin   -  Bağlantı 25 Temmuz 2018, 17:22

merhaba,
özel araç dışında ulaşımı nasıl sağlayabiliriz buraya ?

Barbaros Karabulut   -  Bağlantı 18 Kasım 2015, 23:12

Arap Apıştı’nın hikayesini de paylaşmanızdan mutlu olurduk. İsme dair hikayenin linkini arattırdığımızda maalesef paylaşan yok. Siz ilk olurdunuz Sayın Akakça. Yine de teşekkürler satırlarınız için.

Mehmet can   -  Bağlantı 10 Kasım 2015, 00:40

Arap apıştı ismi kim koymuştur ? Ve hangi sebeb ile bu isim adıyla anılmaktadır?

Ahmet AYAKDAŞ   -  Bağlantı 6 Mayıs 2013, 23:34

Köyümüzle ilgili hazırladığınız bu güzel belgesel niteliğindeki haber için teşekkür ederim..sizi Pamukkale Tv de devamlı takip ediyorum.programlarınızın devamını bekliyorum.saygılarımla..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı