VEKİL ADAYLARINIZI SIRALAR MISINIZ?

‘Bu soruyu sormak için erken’ diyebilirsiniz.
Seçim Kanunu yahut Siyasi Partiler Kanunu gibi yasal mevzuatı bahane edebilirsiniz…
Olsun…
Ben yine de ısrarcıyım ve sizi kısa süreliğine hayal kurmaya davet ediyorum…
Gönül verdiğiniz partinin en tepesindekiler deseler ki size “ Hadi partinin DENİZLİ Milletvekilliği sıralamasını sen yap”…
Nereden başlardınız?
Önce partinize bir bakardınız herhalde.
Mevcut vekilleriniz varsa önce onların performansına (ve doğal olarak size yakınlığına) bakardınız. Son dönem milletvekilliğinde kim ne yapmış, DENİZLİ’nin ya da TÜRKİYE’nin hangi sorununa ne tip bir çözüm önermiş? Onunla yetinmemiş, somut hangi çözümleri elde etmiş? Hangi kanun teklifi/tasarısına imza atmış? Meclis kürsüsünden neler söylemiş? Milletvekilliği süresinin ne kadarını ANKARA’da, ne kadarını memleketinde geçirmiş? Teşkilatı aracılığı ile halka ne kadar temas etmiş? Bunların dışında kişisel popülerliğine de dikkat ederdiniz vekilinizin. Öyle ya, sadece başarmak yetmez, onun toplumsal kabulü de en az “başarmak” kadar önemli günümüzde.
Bu kolay kısmı…
Elde epeyce veri var nasıl olsa. Şimdi asıl soruya gelelim: Vekil olmayan ama olmasını istediklerinizi neye göre belirlerdiniz?
Partinizdeki isimleri ve özelliklerini bilirsiniz. Hemen her partinin il başkanı, gönlünden vekil olmayı geçirir ne de olsa. Bir de yerel teşkilatın ağabeyleri vardır, sıra bekleyen… Çoğunun da kerameti kendinden menkuldür ya, neyse…
Dışarıdakilere gelince…
Adayınız vizyon sahibi, sempatik, yüksek bilinirlikli, alanında uzman olmalı… Fiilen olmasa da ruhen partinize yakın olmalı. Sosyal bir tabanı da bulunmalı.
Bu sınıfa girenler, büyük olasılıkla bir sivil toplum örgütü yahut meslek odasında tebarüz edeceği için vizörünüzün DENİZLİ vitrinine kayması kaçınılmaz.
Başka?
“DENİZLİ”li olup, dışarıda çalışan üstü düzey yönetici yahut bürokrat kimler var acaba diyeceksiniz? Onları da yazdık bir kenara.
Partilerine küsmüş ya da partilerinin iddiası kalmadığı için kenarda duran ve ismi erozyona uğramamışları da unutmayalım elbette.
Artık, portföy oluştu. Şimdi sıralama yapın.
İlk sıralar her partide genel başkan kontenjanıdır malum… Tartışılmaz… İlk sıraya koyacağınız mutlaka genel başkan gözünde muteber olmalı, sizi asla mahcup etmemeli. Önüne koyduğunuzda ikna edici bir gerekçeniz olmalı, sayın genel başkanınızı.
İkinci sıranızı muhtemelen yine adı ya da menşei “büyük” bir yere dayandırmalısınız. İlk sıra kadar önem arz etmese de 2. sıra bu, şaka değil. O halde buranın kontenjanını, büyük bir sermayeyi veya lobiyi temsil eden birine ayırmalısınız. Her ikisini de temsil eden bir adayınız varsa mükemmel olur.
Üçüncü sırada artık biraz daha rahatsınız. Dengeleri tuttuğunu düşündüğünüz, performansını en beğendiğiniz mevcut vekillerinizden birini yazın buraya.
Duyamadım? ‘Yok’ mu dediniz?
O zaman dışarıdan bir ismi ekleyeceğiniz ilk sıra burasıdır. Bir de rakip partilerden oy devşirebilecek aday düşünüyorsanız, iki tarafın da rıza gösterebileceği yerdir üçüncü sıra. Münasiptir…
Gelelim dörde… Geçmişe bakarsanız bu sıra, partilerin seçimdeki iddiasına paralel olarak daha çok kamu görevlilerine uygun görülmüş nedense! Bakın bakalım etrafa, hangi kurumda kimler var? Onlardan birini yazıverin gitsin.
Hala iddianız var mı sıralamada?
Unutmayın burası DENİZLİ. Beş vekil çıkartan bir parti olmak, imkansıza yakın zordur burada.
Diyelim ki var. Ne yaparsınız? Teşkilatınızdan birini aday göstermeyecek misiniz? Seçim zamanında adaylarınızın ardında koşuşturacak kitleyi nasıl motive edeceksiniz? Kazanabilirse, bunun yolu çok, hatta epeyce çok çalışmaktan geçeceğine göre önceki sıradaki adaylara kazandırmak gibi doğal bir sonucu elde edersiniz hem. Evet, evet… Teşkilatı temsil eden ismi buraya yazın, siz. Tarihte de örneği bolca var hem de. Unutmayın, partilerin kazanabileceğinden bir fazlası teşkilat adaylarının sırasıdır.
İddianız ne kadar yüksek olursa olsun, altıncı ve yedinci sıralarınız artık siyasi gelecekte bu sıralarda aday olmayı referans yapacak profildeki genç isimler olur herhalde. Seçim bölgelerine de dikkat ettiniz mi, listeniz tamam…
Haaa… Siz, eğer listeyi yazansanız neden ilk sıradaki olmayasınız???
Hayal de olsa size o yetkiyi veren, neden ilk sıraya adınızı yazdığını sormaz, merak etmeyin…
Ön seçim mi dediniz?…
Güldürmeyin…
O dediğinizin hayalini bile kurdurmaz, bugünkü hiçbir siyasi parti.