BİR KERE DE DELİKANLI OLUN!

Yıl 1967, Deniz Gezmiş, öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağının yakılması nedeniyle gözaltına alındı. Aynı Deniz Gezmiş için Ağabeyi Bora Gezmiş’in söyledikleri: Yalnız Deniz değil, 68 Kuşağı’nın yüzde 90’ı Atatürk’ü referans alarak “2. Kurtuluş Savaşı’nı başlattığını” söyler. Deniz hem Sosyalist’ti, hem Atatürkçüydü.

Aynı Deniz Gezmiş’in yargılandığı mahkemenin savcısına söyledikleri:

Mahkemede savcının “Bunlar Atatürk demezler, Mustafa Kemal’in kalpaklı resmini kendilerine referans alırlar…” şeklinde iddiada bulunması üzerine Deniz, “Atatürk’ü en çok koruyan biziz” der.

Delikanlılar on yıllarca memleket sevdalısı Nazım Hikmet gibi Deniz Gezmiş’i de solcu, kökü dışarda diyerek kötüledi.

Yıl 1966, 6. Filo Defol Eylemleri (kınama) yapılıyor, 6. Filo dolayısıyla ABD’ye karşı olan bu gençlerden Vedat Demircioğlu öldürülüyor.

Ben bu ülke için ölürüm diyenler, 6. Filo’ya ABD’ye karşı olan bu gençleri komünist, kökü dışarda diyerek kötülediler.

Yıl 2004, Disk Genel Başkanı Süleyman Çelebi NATO’ya hayır dedi, o yıl kimi NATO karşıtı kitlesel eylemler yapıldı.

Yine bir güruh, bu sendika solcu, devrimci, kökü dışarda diyerek kötüledi.

Bu ve benzeri sayısız örnek vermek olanaklı.

Yıl 2006, DRT televizyonu canlı yayındaki ifadelerim: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu ülkenin okullarında okumuş, Cumhuriyetin tüm nimetlerinden yararlanmış, kendine profesör diyen ve denen Atilla Yayla: Mustafa Kemal Atatürk için ”o adam” diyor, “ondan kurtulmak gerekli” diyor.

Bu nasıl söylenir, Atatürk’e sahip çıkamayan bir halk ulus olamaz, diyorum.
Bugün Anıtkabir’e koşan delikanlılardan tık yok, tıs yok.

Yıl 2017 ABD’de görülen ”Rıza (Halkbank) Davası”, köşemde yazıyorum: Bu davayla ABD Türkiye’yi yargılayamaz, ABD bu dava üstünden Türkiye’ye operasyon çekemez diyorum.

Aklı evveller: Mustafa Kemal de düzene uydu ve daha bilmem ne sözlerle akılları sıra tatlı su kurnazlığı yapıyor, kimi aklı evveller de benim üzerimden muhalefet yaptığını düşünüyor, daha da vahimi beni, en önemlisi kendini tanımayanlar akıl yürütüyor, ahkam kesiyor (yaptıkları tek şey bu ya…)

Höst, höst denir ama demeyeceğim.

Siz kimsiniz kardeşim, cürümünüz ne? Düşünceniz, durduğunuz yer ne? Bir görüşünüz, bir idealiniz var mı? Konuşmak dışında, aptal bir muhalefet ve yalakalık dışında elle tutulur bir somut yararınız var mı memlekete, insanlara.

Dur orada dur, silkin ve kendine gel. Mustafa Kemal Atatürk’e olan saygımız, sevgimiz, hayranlığımız havaya göre değişmedi ve değişmeyecek. Dün de ABD bize müdahale edemez, bağımsız bir devlet hakkında hüküm veremez diyorduk, bugün de aynısı. Bir yerde durun artık, dolanmaktan, yer değiştirmekten başınız dönmedi mi, mideniz bulanmadı mı? Bak yarın, yine siz haklıymışsınız diyeceksiniz. Hiç olmazsa gölge etme de ülkesi için yürüyen insanlar senin için de iyi olacak menzile ulaşsın. Ulaşsın çünkü bu insanlar vefakar, cefakar ve seni bile sevebilecek insanlardır.