REKLAMI GEÇ

REFERANDUM: TÜRKİYE’NİN DİRİLİŞİ

13 Nisan 2017 Perşembe

Türk Milleti 16 Nisan Pazar günü kendisine sorulan Anayasa değişikliğine “evet” ya da “hayır” demek üzere sandığa gidecek. Çıkacak olan sonuç ne olursa olsun Türk demokrasisi yeniden şekillenecek. Sandıktan evet cevabı çıkarsa Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başkomutanlık ve AK Parti Genel Başkanlığı makamlarının ve icra yetkilerinin tamamı önümüzdeki 10-15 yıllığına öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve sonra da tek bir adama verilmesinin yolu açılacak.

Sandıktan hayır cevabı çıkacak olur ise sonuca bu kadar yaklaşmışken kıl payı kaybeden AKP, muhtemelen konuyu böyle kapatmayacaktır ve siyasi gerilimi tırmandırarak erken seçimi zorlayıp MHP ile ittifak yaparak tükenmiş olan HDP’yi Meclis dışında bırakma ve sadece CHP ile meclise girme ve gereken çoğunluğu yakalayarak istenilen anayasa değişikliğini meclis üzerinden gerçekleştirme şansını yakalamaya çalışacaktır.

Uzmanlara göre her iki sonuç da Türkiye’nin içeride ve dışarıda düştüğü çetrefilli durumdan kurtulması için çözüm değildir. Çünkü Türkiye’yi son 15 yıldır yöneten kadro yetenek ve yetkinliklerinin sınırına gelmiştir ve biriken ve acilen giderilmesi gereken sosyal, kültürel, dini, ahlaki, bilimsel, çevresel, güvenlik, coğrafi, jeo-stratejik, jeo-politik, askeri, hukuksal, kriminel ve toplumsal problemlerin ve iki yıldan beri kan kaybeden ekonominin yapısal sorunlarını giderecek reçeteler üretememiştir.

Gelişmiş ülkeler ile aramızdaki demokratik düşünce, bilimsel yaklaşım, araştırma, eğitim, kalkınma ve refah seviyesi farkının kapanabilmesi için gerekli olan kapsayıcı kurumların geliştirilmesi yerine dışlayıcı, azarlayıcı ve sert bir üslup kullanılması sonucunda, gerilimden bıkan insanımız hak ettiği ve layık olduğunu talep etmek yerine çaresizce kaderine razı olma, kabul etme yolunu tercih etmiştir.

Asgari ücretle geçinmeye çalışırken, maaşını 6 ay geriden alan, kredi kartı ve kredi borçlarını daha fazla borçlanarak çevirmeye çalışan ve günde en az 12 saat çalışan işçiler, karı koca çalıştığı halde taksitlerini ödemek için ek iş yapan memurlar, işlerini çek, senet, faktoring ve tefeci seviyesindeki banka kredileri ile döndüren, alacaklarını zamanında alamayan, Bağ-Kur, SGK primleri ve vergilerini ödeyemeyen birçoğu sinir, kalp, şeker ve tansiyon hastası adayı işveren ve esnaflar öğrendikleri çaresizlik içerisinde kaderlerine razı olmayıp da ne yapsınlar.

Çünkü ekonomiyi ve ülkeyi iyi yönetmek yerine, Türkiye’nin kalkınmış ülkeler arasında bulunduğu, kişi başına düşen gelirin arttığı, zenginleştiğimiz ve işlerin çok iyi olduğu algısı o kadar iyi yerleştirildi ki, insanımız kendisinin beceriksiz, düşük IQ’lu veya buna müstehak olduğunu düşünmekten başka çare bulamamaktadır.

Bu referandum ile ilgili araştırmalar kesinlikle kapsayıcı bir Anayasa değişikliğinin şart olduğunu, ancak halkoylamasına sunulan 18 maddelik Anayasa değişikliğinin çok yetersiz ve dar bir hedefe odaklandığını ve evet çıkması halinde de önümüzdeki yılların yeni Anayasa tartışmaları ile geçeceğini ve yapılan anketler son günlerde dahi çok sayıda kararsız seçmenin bulunduğunu gösteriyor. Bu veriler de sonucu doğru tahmin etmeyi zorlaştırmakta ve sürpriz bir sonuç çıkması ihtimalini güçlendirmektedir. Şimdi bu sürpriz sonuçların neler getirebileceğini ve ülkenin bu gergin ortamdan çıkması ve düşüşten kurtulması için yapılması gerekenleri inceleyelim.

Sonucun Evet çıkması durumunda: Yukarıda bahsettiğimiz aynı kadroların yöneteceği statüko devam eder ve başkanlık sisteminin resmi hale gelmesi ile birlikte Cumhurbaşkanı hemen AKP Genel Başkanlığı koltuğuna oturur. Böylece AKP cenahında siyasi bir ferahlama görebiliriz. Muhalefet bu duruma tepkiler yağdırırken AKP 3 Kasım 2019 seçimine hazırlıklarını, kadrolaşmasını ve birilerine hurafe derecesinde kutsiyet atfetmeyi sürdürecektir. İşverenler ve çalışanlar işlerine odaklanırken, bürokratlar ve siyasiler yeni seçimde mecliste ve sarayda yer bulma arayışı içerisine girecektir. İlk başta ekonomideki rahatlamanın içte ve dışta bozulan dengeler ve ilişkiler nedeniyle sürmeyeceğini muhtemelen orta vadede bozulacağını da hesap etmemizi gerektiriyor. Eyalet sistemi bir seçenek olarak düşünüldüğünde PKK ile mücadele yeni çözüm sürecine evrilirken, FETÖ ile mücadele keskinleşecek, mahkemelerde açıklanacak itiraflar, yalanlar ve gerçekler akılları karıştıracak, Türk insanının başı 10-15 yıl daha ağrıyacak, komşularımız ve Avrupa ülkeleri ile uluslararası ilişkilerimiz asgari seviyede gidecek, düşmanlaşma ve savaş tehditleri artacaktır.

Sonucun Hayır çıkması durumunda: Yine aynı kadrolar alışageldikleri sistemde yönetmeye devam ederken son zamanlarda kötüledikleri ve yürümüyor dedikleri parlamenter sistemde yerlerini sağlama almaya çalışırken, AKP cenahında daha fazla gerilim ve sert propagandalı bir seçim hazırlığı görebiliriz. Bu gerilim ekonomiyi ve piyasaları ilk başta olumsuz etkileyecektir. AKP bunu yenilgi olarak kabul etmeyeceği ve başkanlık sistemini ittifaklar kurarak meclis çoğunluğu ile getirmeyi isteyeceği için erken seçim ihtimali güçlüdür. Bu durumda, 6 ila 12 aylık dönemde TL’nin değer kaybetmesi, Doların yükselmesi, enflasyonun, işsizliğin, terörün ve fırsatçılıkların artması gibi risklere neden olacak ve toplumda daha sonra ne olacağına ilişkin endişeler ve gerilim tekrar başlayacaktır. Bu da halkımız tarafından şu anda emareleri görülen yeni siyasi oluşumların alternatif olarak talep edilmesine ve güçlü bir hareketin doğmasına fırsat verecektir.

Artık inançlı ve imanlı Türk aydınları tarafından apaçık ilan edilen siyasetteki yozlaşmadan bir dönüş gerekmektedir. Referandum bunun için son viraj, son fırsattır. Tarihte her şer durumdan ferasetle çıkmayı başaran Türk milletinin içine düştüğü bu durumdan da beka bilincinden aldığı güçle kurtulacağına ve yeniden diriliş için yola çıkacağına inancımız tamdır.

Görelim Milletimiz neyler?!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

osman sarıefe   -  Bağlantı 13 Nisan 2017, 16:35

Türkiyenin bu gününü yarınını geleceğini ve çalışanının esnafının iş adamının durumunu özetleyen bu güel yazı için sayın Mustafa KOÇA BU Güezel yazı için teşekür ederim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı