REKLAMI GEÇ

ET UCUZLAYACAK MI?

4 Ocak 2018 Perşembe

Et fiyatlarını dengelemek adına eski adı “Et ve Balık Kurumu” şimdiki adıyla Et ve Süt Kurumu tarafından izin verilerek, geçtiğimiz günlerde dışarıdan ithal edilen etler iki süpermarkette, kıymanın kilosu 29 liradan, kuşbaşı etin kilosu 31 liradan satılmaya başlandı.

Vatandaş tam olarak ne yediğini anlamaya çalışırken, ucuzlayan et fiyatlarının etkisiyle düşmesi beklenen enflasyonun arttığı haberi geldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Kasım ayı enflasyon rakamlarına göre aylık TÜFE yüzde 1,49 aylık ÜFE yüzde 2,02 oranında artmış. Buna göre yıllık enflasyon tüketiciler için yüzde 12.98’e ulaştı.

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2017 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,02, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,30 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 15,38 artış göstermekte.

Yani tam da ucuza et yiyerek midemiz bayram etsin derken, ağzımız diğer ürün ve hizmetlere ödeyeceğimiz zamlı fiyatlar ile yandı.

Et ve Balık Kurumu 1952 yılında devlet tarafından ülke hayvancılığını geliştirmek, bu konuda eleman yetiştirmek, çiftçileri eğitmek için kuruldu. Bu amacından sapan kurum “Ucuz et yedireceğiz” diyerek yabancı ülkelerin nasıl beslendiği ve ne yediği belli olmayan hayvanlarını ithal ettirerek geliştirmek üzere görevli olduğu çiftçiye ve besiciye darbe vurmakta, ithalatçıya para kazandırmaya devam etmektedir.

İthalatçı yandaşlar yurtdışından ucuza alıp içeride pahalıya satarak para kazanmaya devam ettikleri sürece, hayvancılık ve üretim gelişmeyecek ve fiyatlar da ucuzlamayacaktır.

Halbuki bizim üreten ve ihracat yapan bir ülke olmamız çok kolaydır ve birkaç ithalatçıyı kayırmak uğruna bu fırsat değerlendirilmemektedir.

Komşu ülkelerimiz Irak ve Suriye savaşlar nedeni ile açlıktan kırılırken, oralara et ihraç etmesi gereken Türkiye dünyanın birçok ülkesinden canlı hayvan, karkas veya löp et ithalatı yapıyor. Bu durum bugüne kadar uygulanan ithalata dayalı yanlış hayvancılık politikasının geldiği son noktadır.

Halbuki ülkemiz hayvancılığın gelişmesi için çok önemli bir iklim ve coğrafya avantajına sahiptir. İnsanımız da hayvanı ve doğayı sevmekte hatta sahip olduğu tarihi tecrübe sayesinde hayvan yetiştiriciliğini bilmektedir. Ancak yanlış politikalar ve eğitimsizlik sonucunda köyler boşalmakta, kırsaldan kentlerin varoşlarına göç hızla devam etmektedir. Köylerde yaşamış bazı büyüklerinize sorduğunuzda hayretle şu cevabı alırsınız. “Biz eskiden dana eti bilmez ve yemezdik.” Bir Yörük beyine “dana etini ne yapardınız” diye sorduğumda; “köpeklere verirdik” demişti. Ben şahsen dana eti ile oğullarımın sünnet düğününde aşçı şu kadar kilo dana eti alacağız dediğinde tanıştım. Dana eti kullanılacağını duyunca çok şaşırmıştım. Çünkü 35 yaşına kadar hiç dana eti yememiştim. Oldukça sert bulduğum dana etine sonraki yıllarda alışmaya başladık. Bundan 25-30 yıl öncesine kadar hep koyun ve keçi eti yenirdi. Artık koyun ve keçi etini unuttuk. Unutturdular. Şimdi varsa yoksa dana eti. Ve dana eti ile rekabet edemiyoruz. Çünkü yetiştirmeyi bilmiyoruz. Ormanlar çobanlara açılır ve teşvik edilirse keçi eti lezzeti, ucuzluğu ve bolluğu ile özellikle rekabet edebileceğimiz bir ürün haline gelecektir. Doğal koyun yetiştiriciliği de coğrafyamıza uygundur. Sadece insanımızın eğitilerek hayvancılığı doğru dürüst yapması teşvik edilmelidir. Bunun için çobanlar eğitilerek hayvan sevgisi ve yetiştiriciliği öğretilmelidir. Çobanlık mesleği 100’er başlık koyun, keçi veya büyükbaş sürüsü için 3 vardiya olacak şekilde sosyal haklar, arazi araçları, GPRS, arazide yıkanma, barınma vb. sosyal alanlar ile donatılarak cazip hale getirilmelidir. Saman ve yem ithalatı yerine ormanlardaki ve kırsaldaki organik doğal bitki örtüsünden faydalanılmalı, teşvikler kırmızı et beyaz et fiyatına inene kadar devam etmelidir. İthalat için yurtdışına ödeyeceğimiz paraları büyük veya küçükbaş fark etmez, böyle bilinçli hayvan yetiştiricilerinin eğitimine ve gelişimine harcamazsak, yani yiyeceğimiz eti kendimiz üretmez isek, meraları hayvanlara değil, tatilcilere açmaya devam edersek gelecekte ucuz değil hiç et yiyemeyeceği için, sağlıklı, güçlü, zeki, azimli, başarılı ve iyi nesil hayal olur.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı