REKLAMI GEÇ

FETÖ İLE UĞRAŞIRKEN AF ÇIKTI

8 Eylül 2016 Perşembe

Türk kültüründe toprak “Ana” devlet ise “Baba” olarak görülür. Bu nedenle değer verilir,  sevilir  ve saygı duyulur. Ana, yani toprak namus olarak özümsenir ve “Vatan” halini alır. Baba ise toprağı eken biçen ve koruyandır. Toprağın güzelliğine aşık olan “Baba” daha da güzel olması ve gelişmesi için var gücüyle çalışır. Kıskananlardan, hainlerden kem gözlerden sakınır.

Kültürümüzde bu şekilde kutsanan vatanımız ve devletimiz, Türk milletinin bitmek tükenmek bilmeyen bu derin sevgi ve saygısından aldığı güç ile ayaktadır. Bu sevgi ve saygının karşılıksız verildiğine eminiz, ancak vatandaşların da modern ülkelerde olduğu gibi adaletli bir şekilde muamele görmeye ve kalkınmanın getirdiği refahtan eşit şekilde payını almaya hakkı olduğunu ifade etmek gerekir.

Devlete karşı yükümlülüklerini yasalara harfiyen uyarak yerine getiren, vergisini zamanında veren, Bağ-Kur primlerini her ay ödeyen, SGK işveren ve işçi paylarını düzenli ödeyen, trafik ihlali yapmayıp ceza almayan, insani vasıflara, ahlaki değerlere,  toplum kurallarına ve kanunlara uyduğu için hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, kaçakçılık, soygun, gasp, darp ve cinayet işlemediği için hapishaneye girmemiş dürüst, saf, tertemiz insanların ülkemizde nedeni sadece bazı çevrelerce anlaşılabilen yersiz ve zamansızca, bazen seçim öncesinde bazen gece yarısında sözde ekonomik, aslında politik nedenlerden dolayı  zırt pırt çıkartılan kişiye veya bir gruba özel aflar ile tekrar tekrar haksız bir konuma  düşmesi, gelişmiş demokrasilerde görülmesi mümkün olmayan büyük bir adaletsizliktir.

Bu adaletsizliklerin sonucunda devletin tüm unsurlarıyla saygın, kalıcı, sağlam, güçlü ve sürdürülebilir bir kalkınma sergilemesi mümkün değildir. Bunun neticesinde kuralsızlığın, açıkgözlülüğün hüküm sürdüğü bir sonuç ortaya çıkacaktır.

Halbuki adaletli bir ülke yönetimi ve kaliteli bir demokrasi için uluslar arası standartlarda bir yönetim sistemi gereklidir. Ülkemizde ise sistem yerine, sık sık Hazine’ye kaynak sağlamak ve bir türlü aşılamayan ekonomik krizlerden kurtulmak  amaçlarıyla vergi, Bağ-Kur, SSK vb. aflarının düzenli aralıklarla çıkartılması standart hale gelmiştir. Birçok alanda olduğu gibi bu uygulamalar da maalesef kalıcı değil kısa vadeli rahatlama sağlamakta ve problemlere uzun vadeli çözüm getirmemektedir.

Bugüne kadar Türkiye’de devlete gelir sağlaması, vergi idaresinin ve yargının yükünü hafifletmesi gibi faydalar umularak sık sık başvurulan bu adaletsiz aflar ekonomiye, toplumsal gelişime ve sosyal barışa faydadan çok zararlı olmuştur. 2014 Yılında çıkartılan kapsamlı affın üzerinden iki yıl geçmeden, üstelik toplum FETÖ ile mücadeleye odaklanmışken, TBMM tatile girmeden önce sessiz sedasız çıkartılan ve birçok düzenlemeyi içeren son torba yasa ile yönetim sistemimizin  artık bir parçası olan vergi afları tekrar gündemimize girmiştir.

Bununla yetinilmeyip bir KHK ile ilk etapta 38 bin suçlu cezaevlerinden birden bire tahliye edilmiştir. Bir yıl içerisinde cezaevlerinden tahliye edileceklerin sayısı 100 bini aşacaktır. Tamam devlet babalık yapmalı ve merhametli olmalı, fakat evlatları arasında ayrımcılık da yapmamalıdır. Çünkü bunu fark eden istismarcılar  çıkarılan bir vergi affı ve diğer düzenlemelerden hemen sonra ileride yeni bir affın nasıl olsa tekrar çıkacağını beklemekte, sorumluluklarını yerine getirmemekte ve hatta yeni suçlara başvurmaktadır. Bu gidişata bir an önce son verilmelidir. Belki devlet bunun için babalık görevlerini de layıkıyla yerine getirmelidir ve problemin kök nedenlerine inerek önleyici, eğitici faaliyetlerde bulunmalıdır. Sürekli başkalarını suçlamak yerine  sorumluluk bilinciyle görevlerini her zaman tam zamanında hatasız yerine getiren bireyler yetiştirerek, suçlu üretmeyen ve sevilen bir toplum olabiliriz.

Toplumun ekonomik, sosyal, bilimsel, ahlaki, kültürel, sanatsal ve spor vb. tüm alanlarda kalkınması için kapsayıcı kural ve kurumların geliştirilmesi ve uygulanması, devlet gelirlerinin düzenli, hesap edilebilir ve öngörülebilir olması gerekir.  Aflar, ayrımcılık ve adam kayırmacılık nedeniyle kul hakkının göstere göstere yenildiği adaletsiz bir toplumda ne kalkınma olur ne de iki yakamız bir araya gelmez. Kadere, hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine ve Allah’ın affedici olduğuna inanan bir millete bu adaletsizlik ve aflar artık reva görülmemelidir.

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı