REKLAMI GEÇ

İSTİFALAR SONRASI TÜRKİYE İYİ OLACAK

26 Ekim 2017 Perşembe

Demokrasinin tanımı, halkın oylarıyla seçilmiş olan insanların baskı veya zor kullanılmadan seçim ile gittikleri yönetim biçimidir. Son günlerde önemli bir kesimin anlayamadığı ancak nedenleri hakkında konuşmaktan kaçındığı belediye başkanı istifalarının üstü şimdilik hızla örtülse de hesap gününde bu konular kolay kolay kapanacak gibi gözükmüyor.

Türkiye’nin en önemli şehirlerinin “başarılı” belediye başkanları peş peşe istifa ettiriliyor. Demokrasilerde seçimle gelen seçimle gider kuralı hiçe sayılarak zahirde istifa eden, gerçekte ise seçildikleri görevden hafif bir “Türk usulü demokratik darbe” ile alınan bu politikacıların suçları her ne ise şeffaf ve mantıklı bir şekilde açıklanamıyor. İstifalar demokrasi kültüründe bir erdem örneğidir ve rejimin her gün daha iyi ve güçlü olmasına katkı sağlaması için yapılır. Halbuki on, yirmi, otuz yıllık tecrübeli bu belediye başkanlarının istifalarının ardından daha rahmet okuyan birisini görmedik. Her birisi suçları her neyse alnımız ak dese de başlarını öne eğip gitti. Bir kısmı ise birileriyle birlikte kararlaştırılan istifasını Cumartesi günü, diğerleri Pazartesi gününden sonra ilan edecek. İstifaların nedenleri kendileri veya yetkililer tarafından açıklanmayınca da yorumlamak mevzuyu bilenlere düşüyor.

Elde edilen bilgilere göre istifalar biraz FETÖ’den, biraz yapılan yolsuzluklardan biraz da metal yorgunluğundan kaynaklanıyormuş. Bu nedenlerden ilk ikisi bu şahsiyetler için sadece birer iddia olduğu için şimdilik önemsiz. Bu kirli iddialar toplumun yarısının zaten umurunda olmadığı için istifalar birkaç günde unutuluyor. Son birkaç yılda bu toplum yargılanmadan, aklanmadan, sorgulanmadan istifa eden ve görevden alınan hangi bakanları, bürokratları, valileri, müdürleri ve daha neleri unutmadı ki?

İstifa eden veya görevden ayrılan bakanlar, yeniden aday gösterilmeyen milletvekilleri, genel müdürler, belediye başkanları, il ilçe başkanları, vergi kaçıran işadamları, komisyon adı altında alınan paralar, rüşvetler, mafya cinayetleri, milyarlarca dolarlık kara para aklamaları, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin ülkeyi büyük zarara uğratması yargı önüne dahi getirilmeden unutuldu. Tüm bu olaylar toplumu başka gündem maddeleriyle meşgul eden siyasetin ne denli kirlendiğini gösteriyor. Bu sebeple metal yorgunluğu nedeniyle görevden alınanların yerine başka biri geldiğinde de hiç bir şey değişmeyecektir. Yeni gelen de ya kirli sisteme ayak uyduracak ya da çarkın çıkarlarına dokunduğunda oradan fırlatılıp atılacaktır.

Peki, yıllardır siyaseti ve toplumu kemiren bu illetten kurtulmanın çaresi var mıdır?

Kesinlikle. Yönetim bilimcilere göre bir sistemde olumsuzlukların sorumlusu % 98 oranında üst yönetimdir. Çözüm hukuka ve demokrasiye inanan, adaleti ve bilimi yücelten, insanlara bağlı değil sisteme bağlı çalışan yeni bir siyasi iradenin planlarını ve hesaplarını kararlılıkla yaparak yönetime gelmesidir. Temiz bir toplum için, temiz siyaset gerekir. Siyaset kirli ise toplumun temiz olmasını beklemek saflık olur. Bugün yargılanmama sözü alarak istifa edenler, olay artık kapandı zannetseler de, demokrasilerin en önemli özelliği işletilerek, yargı önünde hesap vermesi sağlanmalı, yaptıkları ortaya çıkartılmalı her ne yaptılarsa yapanın yanına kar kalmamalıdır.

Onbeş yıldır Türkiye’yi hamasetle yöneten kadro becerilerinin sonuna gelmiştir. Bu zihniyet metal yorgunluğundan en güvendiği adamlarını kapı dışarı etse de, metalürji biliminin en değerli metal alaşımlarından yeni robot adamlar üretse de, çözülme başlamıştır. Millet olan biteni görmekte ve anlamaktadır. Bütün çabalar beyhudedir ve artık dönüşümü gerçekleştirmesi mümkün değildir.

Şimdi hikmeti pek anlaşılmasa da biz bu buhranlı durumun ve zoraki istifaların sonunda hayır getireceğine, Türk siyasetine iyi bir kalite geleceğine inanıyoruz. Çünkü Türk milleti tarihte zor günlerden çıkmanın yolunu daima bulmuştur. Bugüne kadar alternatifsizlikten yakınan her duyarlı vatandaş için artık bir seçenek vardır. Bu seçenek gelenekten çağdaşa bütün değerlerimizi temsil edebilecek sağlam bir irade olarak büyük Türk Milletinin bağrından ortaya çıkmıştır.

Çaresizliğe son verecek yeni açılan yolun adı İYİ PARTİ’dir. İYİ Parti 25 Ekim Çarşamba günü Meral Akşener ve Ümit Özdağ öncülüğünde hiç kimseye ayrıcalık tanımadan toplumu silkeleyecek bir temizlik yapmak ve prangalarını söküp atarak artık bir daha yere düşmeden, zik zak yapmadan yola devam etmek üzere ayağa kalktığını açıklamıştır.

Kendisine güvenen ve kirliliğe bulaşmamış kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi temiz kadın siyasetçiler doğru yapılanma için adımı atmalı, ulu önder Atatürk’ün dünyaya örnek bıraktığı Türkiye’yi bu krizden çekip çıkarma ve 2019’dan sonra temiz adalet, temiz eğitim, temiz ahlak, temiz siyaset, temiz iş, temiz ihale, temiz çevre, temiz geçmiş, temiz gelecek, hülasa temiz bir Türk toplumu yaratma fırsatını değerlendirmelidir. Aksi halde tarih önünde çöküşün baş sorumluları olarak anılacaksınız.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Necati Sönmez   -  Bağlantı 26 Ekim 2017, 18:44

İyi partimiz hayırlı olsun
Hesap günü tez gelsin,
Hukuk üstün olsun,
Adalet ülkemize hakim olsun

osman sarıefe   -  Bağlantı 26 Ekim 2017, 12:14

Yazı tamamen günümüzü özetlemiş gelecek için altarnatif sunmuş
bekleyip görmek lazım.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı