REKLAMI GEÇ

SON YAZI

28 Haziran 2018 Perşembe

Bu köşede yazmaya başlamamın nedeni vizyonum olan Türk demokrasisini medeni ülkeler seviyesine çıkarmak için yaptığım çalışmaları, araştırmaları, dünyadaki örnekleri ile kıyaslayarak Türk insanının bilgisine sunmaktı. Bu çizgimizden hiç sapmadan ve taviz vermeden gerçek verilere dayalı analizlerimizi sizlerle paylaşmaya gayret ettik. Gün geldi kapılar yüzümüze kapandı. Tehditler aldık. Sorgulandık. Yargılandık. Büyük haksızlıklara uğradık. Çok kayıplarımız oldu. Ancak boyun eğmedik. Türk Milleti’nin refahı ve huzuru için gece gündüz onurumuzla doğruları söylemeye, namusumuzla dürüstçe çalışmaya devam ettik.

Çünkü misyonumuz bunu gerektiriyordu. Gelişmiş dünya ile yarış edebilen Türk demokrasisi hedefine ulaşmak için söylenemeyenleri yazmak şarttı. Bu nedenle içinden çıktığımız milletimize vefa borcumuzu hiçbir karşılık veya menfaat beklemeden yerine getirdik. Sürekli milli ve manevi değerlerimizin iyileştirilmesi ve güncel uygulamalarının gerekliliğini ve problemlerin çözümünü önerdik. Söylenen yalanları delilleri ile çürüttük. Hakaretler yedik. Bu tabii ki korkunç bir durum. Biz de insanız. Korkmuyormuş gibi yaptık. Ancak ailemiz ve çocuklarımız vardı. Korkmak en doğal duyguydu. En güzel yıllarımızı rahat, keyif içinde geçirmek yerine baskılara göğüs germek zorunda kaldık. Buna rağmen demokrasiye inandığımız için kimseyi incitmemeye çalıştık.

Bunları niye yaptık? Bizler bu ülkenin kıt kaynakları ile yetiştirilmiş insanlarıyız. Allah’a şükürler olsun durumumuz iyi. Ancak aldığımız eğitim gereği refahın topluma yayılması, herkesin iyi eğitim alması, iyi muamele görmesi, iyi beslenmesi, iyi giyinmesi, iyi yaşaması gerektiğine inandığımız için vicdanımızın sesini dinleyerek vefa borcumuzu ödemek istedik. Hiçbir karşılık beklemeksizin, koltuk, makam, mevki istemeksizin hayatımız boyunca insanımızın dertlerini, acılarını ve çözüm yollarını dile getirdik. Sadece fikri hür, vicdanı hür, çalışkan, girişimci, kul hakkı yemeyen insanların yaşadığı birTürkiye istedik.

Tüm bu çabalar sonunda bir seçim yaptık. Tercihimizi çok sesliliğin olmayacağıtek bir kişinin söz sahibi olacağı bir yönetim sisteminden yana kullandık. Milletimizin takdiridir. Hiçbir şey diyemeyiz. Dememeliyiz. Allah Türk Milletini korusun ve merhametini esirgemesin ve sonunu hayreylesin diyerek dua etmekten başka bir cümle demokrasiye inanan insanlara yakışmaz. Ancak bu tarz yönetimlerin uygulandığı ülkelerde çok bulundum ve inceledim. Amerika dâhil memnun olanını görmedim. Amerika da sömürüye ve emperyalizme dayalı zenginliği sayesindeşu anki konumunu devam ettirebiliyor. Diğerleri ise zenginliğin birkaç ailenin elinde toplandığıfakirlik, zaruret, darlık ve her açıdan sıkıntı, korku ve baskı içerisinde yaşıyor.

Bu durumu bugüne kadar dile getirdik. Türkiye yeni bir döneme giriyor.Bayrağı gençlere devretmek istiyorum. Kendi adıma insan, Türk vatandaşı ve mürekkep yalamış birisi olarak görevimi layıkıyla yapmaya çalıştığıma inanıyorum. Eksiklerim ve kusurlarım olduysa sizlerden özür diliyorum ve yazılarıma son noktayı koyuyorum.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı