ARABA İLE BERABER YOLU SATIN ALAN ŞAHISLAR…
5 Ocak 2018 Cuma
Otomobil firmalarında acaba benim bilmediğim bir kampanya mı var?
“Beyefendi bu aracın çok pahalı olduğuna bakmayın çünkü bu aracı alırsanız yanında tüm yolları 100% kullanma hakkı ile beraber kaldırımlara park etme hakkını da satın alıyorsunuz.”
Geçenlerde sağ şeritte motosikletim ile gayet yavaş yolculuk yaparken solumdaki lüks araç sinyal bile kullanmaya gerek kalmadan çat diye önüme kırdı. Bende hali ile korna kullandım hiç sevmememe rağmen. Hemen bir kavga moduna giren klasik Türk şoförler gibi yan yana geldik başladık tartışmaya.
Diyalog şu şekilde oldu;
Ne korna basıyon?
Beyefendi sinyal vermeden önüme kırdınız kaza yapıyordum.
Ne işin var orda?
Kokoreç sipariş ettim onu bekliyorum.
Ha?
Ha ya… Neyse bak işine arkadaş.
Motosiklet biniyorsanız tartışmayı uzatmak ya da basıp gitmek çoğunlukla sizin tekelinizdedir. Ben de daha fazla uzatmadan yoluma devam ettim. Çünkü uzatacak bir şey yok. Adam öyle bir araca biniyor ki yollar dar geliyor. Zaten kabahat bende adamın tapulu yolunda benim ne işim var. Bu adamla konuşmak mümkün değil. Kavga etmen lazım kavga edersem de bir şey anlamayacak niye kendimi yorayım? Bu arada ufak bir hatırlatma; ekipmanı tam olan bir motosiklet kullanıcısını hırpalamakta baya zorlanabilirsiniz aman diyim.
Şimdi size yaşamda bir şey olmayan; ama mal mülk gibi bir şeyleri şeyi olan insan modelleri hakkında birkaç tespitimi paylaşmak istiyorum. Lütfen her lüks araç sahibi üstüne alınmasın. Bu arada aslında bu tespitler kendi işini ve kendisini herkesten önde tutan bencil insanları kapsıyor.
– Onların malları en iyisidir.
– Aldıkları ürünün fanatiği olurlar, sanırsın ki almamış da kendi yapmış.
– Ellerinde mutlaka aracın anahtarı görünecek şekilde gezerler eğer yorulurlarsa masanın üstünde logo yukarı bakacak şekilde anahtar yerleştirilerek oturmaya özen gösterirler.
– Yolda da bu bilinç ile hareket ederek ben bu parayı verip bu arabayı aldıysam “kusura bakma gardaş istediğim yerden giderim” mantığı ile ilerlerler.
– Park yeri konusunda özel hislere sahip olan bu arkadaşlar için kaldırımlar serbest olup, yürüyen vatandaşları zerre kadar umursamadan veya engelli rampasını düşünmeden ve de yolu daraltıp diğer insanları sıkıntıya sokuyor olmanın önemi yoktur. Gönlünde istediği bir yer varsa arabada sığıyorsa park yapılabilir.
– En sevdikleri gösteriş tipi siz onu sollarken hızlanarak “beni mi geçiyorsun aslanım” pozisyonudur. Keza sizin bu hareket sonucu ciddi şekilde kaza yapabileceğiniz önemli değildir.
Aslında tespitlerim çok ama burada bitirme tezi yazmıyoruz sonuçta.
Şunun çok net bilinmesi gerekir; ortamlarda asla şöyle konuşulmaz: “Arabası çok güzel, bu güzel arabanın sahibi olduğuna göre kendisi de güzel bir insandır.”
İnsanlar daima kültürü ve naifliği ile diğer insanların beğenisini alır. Öbür türlü hepimizin iyi bildiği bir atasözü var köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek diye. Her ne kadar riyakârlığı da anlatan bir söz olsa da ayının ayılığı baki kalıyor.
Kısa bir dayılık hissi için ömür boyu ayılık unvanını almaya gerek var mı?