REKLAMI GEÇ

GELDİ MOTOSİKLET SEZONU…

7 Temmuz 2017 Cuma

Motosiklet sezonu açıldı. Elbette ki, her yıl olduğu gibi resmi bir açılışı olmadı. Zaten ‘motorcu adamın da pek resmiyet ile işi olmaz’ diye düşünüyorum. Pekala o zaman nasıl açılır bu motosiklet sezonu?..

Şöyle motosiklet sürücülerinin gözlerinde bir parıltı, ekipmanlar gıcır gıcır, motosikletler pırıl pırıl, sohbetlerde tek mevzu bahis yollar, virajlar, konvoy olmuş gidiyor yoldaşlar… Oh be! Tabi bu işin güzel yanı. İşin can sıkıcı yanı ise, ard arda gelen ölüm ya da ağır yaralanmalar ile sonuçlanan kaza haberleri.

Nedenler belli; aşırı hız, karşıdaki sürücünün motosiklet kullanıcısını fark etmemiş olması, eksik ekipman olması ya da hiç ekipman olmaması, eğitimsiz olunması, alkollü araç kullanımı ve de en önemlisi, trafik kurallarının ihlâli.

Size bir soru; cevaplarını bildiğiniz sınavdan kaç puan alırsınız? Eğer sınav esnasında uyumadıysanız tabi ki yüz puan alırsınız. Durum oldukça basit aslında, yukarıda cevapları var. Aşırı hız yapmak, ekipmansız ya da eksik ekipman ile yola çıkmak! Sağlıklı ve keyifli bir sürüş için komutumuz şu olmalı; güvenli sürüş eğitimini al! Alkollü araç kesinlikle kullanma! Trafik kurallarına uy! Geriye bir tek dış etken olarak, “karşıdaki sürücünün motosiklet kullanıcısını fark etmemiş olması durumu” kalıyor. Ki o da, yine ekipmandaki görünürlük arttırıcı fosforlu materyaller ve eğitimde alacağınız bilgiler ile minimuma inebilecek bir risk!

Aşırı hız; gerçekten adrenalin bağımlısı bireylerin adrenalin ihtiyacını karşılıyor ve keyif veriyor elbette ki. Ama bedeli çok ağır olmak koşulu ile. Bence bu adrenalinin alınması için ağır bedeller ödemeden, ücret karşılığı yapabileceğiniz birçok spor var. Onlar denenir ise çok daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

Gelelim ekipman eksikliğine. Kafan kırılmasın diye “kask” tak. Omurgan ve el ayak diz kemiklerin parçalanmasın diye “korumalarını” kullan. Derinin yüzülmemesi için “sürtünmeye dayanıklı” kıyafetlerini giy. Biraz kabaca bir tarif oldu ama işin doğrusu bu. Ah, hele o saçlarım bozulmasın diye kask takmayan genç arkadaşlarım yok mu? İşte onlar, kara mizahın yolda giden canlı hâli. Çok acayip bir durum; saç bozulmama karşılığında ölüm, sakatlık, ya da en iyi olasılıkla dev bir yara izini ömür boyu taşımayı göze almak ve bundan gram kadar endişelenmemek. Enteresan değil mi?

Gelelim trafik kurallarına; hani esnetebildiğimiz, gece bazen geç saatlerde geçerli olmayan hatta bazılarımızca hiç uyulmayan kurallar. Öyle değil mi? Hepimiz, en azından bu tip esnetmeleri bir kaç kere yapmışızdır. Trafik kurallarının yanlış olduğunu ve uyulmaması gerektiğini savunacak bir arkadaşımız yoktur aramızda varsa da lütfen trafiğe çıkmasına engel olunuz. Trafik kuralları sadece canımızı kurtarıp güvenliğimizi sağlamaz; ayrıca trafikte saygının da temel yapı taşıdır. Kuralların koyulmasında trafiğin icat olduğu tarihten bu yana biriken deneyimlerin önümüze koyduğu bir kılavuzdur, kurallar manzumesidir trafik kuralları. Kırmızı ışıkta geçmekte ısrar etmenin, elli kilometre yazan yerde yüz elli kilometre hız ile gitmenin, çok kötü sonuçlar ile sonuçlanacak bir olayı başlatmak ile aynı şey olduğunu bilin lütfen! Aslında biliyoruz ama zaman zaman unutuveriyoruz değil mi? Sonuçları pek yenir yutulur değil bu işin. İçimizde aracın motorundan gelen güç ile kükreyen o fantastik canavarın zaptı için lütfen, hemen görsel her alanda bulunan acı sonuçlarını ve görüntülerini gözden geçirin.

Alkollü araç kullanma! Evet! Bu kadar basit; “kullanma!” kardeşim. Alkol kullanımı keyfi bir şeydir, zorunluluktan içilmez. Bir ortamda “ben alkol aldım, araç kullanamam” demek çok şık bir harekettir. Medeniyettir. Size alkollü araç kullanmayı tavsiye eden, bu durumu önemsiz gören, hatta gaz veren dostlarınız; bence tekrar değerlendirmeniz gereken dostluklarınızdır. Bu durumun elle tutulur yanı olabilir mi?

Gelelim dışımızdaki etkenlere; bu konu aslında başlı başına ayrı bir yazının konusu, ama biz hafifçe değinelim. Fosforlu bir yelek ve kask sizin dört yüz metreden görünür olmanızı sağlıyor. Denizli’de Alpaslan Bulut isimli, uluslararası kurumlarca onaylanmış belgelere sahip, bir motosiklet eğitmenimiz var. Yılda birkaç kez de ücretsiz motosiklet teori eğitimi düzenliyor. İlgilenmenizde ve bir kulak vermenizde çok yarar var. Bu eğitimlerden birinde söylediği güzel bir söz, “onlar sizi görmüyorsa siz onları görün.” Elbette ki o da konuları bu kadar kısa anlatmıyor. Kavşaklarda, yollarda almamız gereken pozisyonlardan uzun uzun aktarımlarda bulunuyor. Mutlaka, en azından bu ücretsiz eğitimlerden birine katılın ki, yaptığınız hobinin teknik açıdan da desteklenmesini sağlayın.
Son sözümüz; dış etkenlerde aslan payına sahip olan diğer araç sürücülerine olsun. Bakmakla görmek arasındaki fark, üç saniyedir. Kaldırımda duran bir yaya, o yönden gelen bir motosiklet sürücüsünü görmenizi rahatlıkla engelleyebilir ve çıktığınız yolda, cana ya da canlara kıyabileceğiniz kötü bir olayın başrolünü üstlenebilirsiniz. Lütfen göz atmak yerine gözlerinizi dikin ve üç saniye, iki yöne de bakın. Kişilerden ne kadar özür dileseniz, kanuni cezasını çekseniz de, göğsünüzde taşıdığınız vicdan; bu tür olaylar için sizi bir ömür boyu sorgular, unutmayın.

Hepinizi saygı ile selamlar, kazasız belasız sürüşler dilerim…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Ozan öner özmen   -  Bağlantı 7 Temmuz 2017, 12:50

Bir önceki yazımı okuyunuz lütfen orada açıklamıştım.

aydın alaybeyoğlu   -  Bağlantı 7 Temmuz 2017, 10:38

23/06/2017 tarihli yazınızda motorcu kelimesini uygun bulmadığınızı yazmıştınız.
bugünkü yazınızda motorcu kelimesini kendiniz kullanmışsınız.
biraz tezat olmamış mı?

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı