REKLAMI GEÇ

MOTOR KAZALARINDA İLK YARDIM-2

2 Şubat 2018 Cuma

Eğer kazazedemiz bilinçli bir motosiklet sürücüsü ise. Kaza riskine karşı “Allah’a emanet“ çıkmamış trafiğe ve başında bir kask var ise! İşler değişir.

Hemen pratik bir düşünce ile “Çeker çıkarırız kaskı, ne olacak“ dediniz değil mi?

Hayat kurtaranı değil, Azrail’i oldunuz kazazedenin. Neden? Çünkü çok büyük olasılıkla boyun kemiklerinde kırık ve zedelenme vardı ve siz, telaşla kaskı çıkarırken mecburen boyuna yanlış hareketler yaptıracağınız için, içinden geçen siniri kestirttiniz…

DİKKAT: Zorunlu halde kazazedenin kaskını çıkarmanız gerekirse, boynunu hareket ettirmemeniz gerekir…

Önce kaskı çıkarmadan nefes kontrolü yapın. Nefes alımı varsa, kaska dokunmayın. Nefes almadığını fark ederseniz; eğer yardım edeniniz varsa, bir kişi baş ve boyunu sabitlemiş durumda tutarken, kaskı çıkartın… Yalnız iseniz, boyunu mümkün olduğunca hareket ettirtmeden çıkartmaya uğraşın.

Nefes yokluğunda, beynin oksijensizliğe dayanma süresi yaklaşık 5 dakikadır.

Bu süre sonunda hücreler ölmeye başlar. O nedenle kazazedeye nefes girişini sağlamamız gerekir. Bunun yöntemi de kendi akciğerimizi pompa gibi kullanarak, içimizdeki havayı karşımızdakine aktarmamızdır. Önce kişinin çenesi göğsünden uzaklaşacak şekilde, dikkatlice başı arkaya doğru kaldırın. Bu pozisyon bilinci kapalı kişinin kendiliğinden kapanmış soluk yolunun açılmasını sağlayacaktır.

Daha sonra derin bir nefes alarak, bir elinizle kişinin burnunu kapatırken, ağız–ağıza, hava kaçırmayacak şekilde kapatarak, içinizdeki havayı kuvvetlice üfleyin.

Ve bu hareketi dakikada 15–20 kez tekrarlayın. Bu şekilde, bir bakıma kazazedeye suni olarak nefes aldırdığınız için, yaptığınız işe suni solunum denilir.

İkinci hayati faaliyet kalp atımının olup-olmaması idi. bunu anlamanın yolu ise, ya kalp sesini dinlemek veya kalbin pompalaması ile atardamarlarda oluşan nabzı hissetmektir. Nabzın en iyi hissedildiği yer ise boyundaki şah damarlardır. Elin 4 parmağı yan yana getirilerek, boyun yan tarafındaki şah damarları üzerine konularak nabız aranılır. Atım hissediliyorsa, kalp çalışıyor demektir. Atım yok ise, kalbi sıkıştırıp gevşeterek içindeki kanı pompalatmamız gerekir. Bunun yöntemi ise, kazazedenin yan tarafına göğüs ve omuz hizasına diz çökün. Göğüs kemiğinin yarısını işaretleyin. Altta kalan (karına yakın olan) yarısının ortasına iki elinizin üst üste getirerek alttaki elinizin ayasını koyun. Ellerinizin parmaklarını birbirine kenetleyerek hastanın vücuduna sadece altta kalan elinizin ayasının temas etmesini sağlayın. Kollarınızı dik konuma getirin. Kollarınızı dirseklerden kesinlikle bükmeyin. Vücut ağırlığınızı kullanıp kalça ekleminden hareket ederek bastırın. Basma işleminiz hastanın göğsünü en az 5 cm bastıracak 6 cm geçmeyecek şekilde dakikada 100-120 bası olacak hızda (saniyede yaklaşık 2 defa) yapılmalıdır. Her basıdan sonra göğüsün tamamen gevşemesine izin verilmeli, ancak ellerin hastanın vücudu ile teması kesilmemelidir. Bu işleme de kalp masajı adı verilir.

Eğer kişinin hem solunumu yok ve hem kalbi çalışmıyorsa, önce 2 adet suni soluk verilip, 30 adet kalp masajı yapacak şekilde dönüşümlü ritim kullanılmalıdır.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı