UŞAK’TA CİĞER

Siz hiç 3 kişi toplanıp, arabaya binip 90 km. uzağa ekmek arası ciğer yemeye gittiniz mi?

Biz gittik araba ile değil motosiklet ile gittik. Hem 3 kişi de değil 10 kişi gittik.

Böyle sorarlardı da inanmazdım. Ama bu alemin gayet normal durumlarından biri olduğu yaşadıkça anlıyoruz.

Hatta benden duymuş olmayın, yemek için ta Urfa’ya giden abilerimizin olduğu da yine kendi aramızda konuşulan konular arasında.

Peki, nasıl gelişiyor, nasıl oluyor böyle etkinlikler?

Genelde birimize bir titreme eşliğinde böyle motorun üstüne atlayıp dostlarla yol yapma isteği geliyor. (Ultra Riders’tan Serkan Balaban’a selam olsun buradan) Sonrasın da bu gezinin varış noktasına bir ödül konuyor.

Bir sonraki aşamada tuzağa düşmeyi bekleyen diğer motosiklet kullanıcılarına mevzu yavaş yavaş dillendirip, Whatsapp grubundan rota açıklanarak iş bağlanıyor.

İşler güçler ayarlanıyor evdeki izin makamları ile müzakereler yapılıyor ve ardından yine Whatsapp üzerinden bir coşku seli eşliğinde birbirine ben de geliyorum haberleri veriliyor.

Yanlış anlamayın bizim grubun yaş ortalaması 40’ın üstünde. Bir de 40 yaş üstü adamlar bunu yapınca daha komik oluyor inanın.

Evet efendim bir gezi öncesi hazırlık ritüeli bu şekilde. Hani öyle atladım motosikletin üstüne rüzgârı hissettim yüzümde falan filan diyoruz ya öncesi işte böyle.

Neyse gelelim sonrasına…

Uşak Karahallı’da Arifoğluları adında bir ciğerci var arkadaşlar. Ekmek arası ciğer kavurma yapıyor, baya meşhur. Birçok motosiklet kullanıcısı bilir. Bu cumartesi oraya sürdük. Ardından da Adıgüzel Baraj’ın da manzaranın tadını çıkarttık.

Köyde içtiğim çay mı? Yediğim ciğer mi? Motosiklet sürmek mi? Arkadaşlarla muhabbet mi? Hangisinden daha çok keyif aldım bilemedim.

Maliyeti sorarsanız kişi başı yakıt hariç 20 Türk Lirası, yakıtta çok bir şey tutmadı zaten.

Yolunuz düşerse uğramayı ihmal etmeyin.

Bu yazdıklarımı okuyarak motosiklet alma niyeti olanlar var ise kış sezonu motosiklet alma sezonudur haberiniz olsun.