REKLAMI GEÇ

TER KOKUSU ÖNLENEBİLİR Mİ ?

7 Mart 2016 Pazartesi

Vücutta oluşan terin, yüzde 99`unu su oluşturmaktadır ve doğal olarak cilt üzerinde koku bırakmadan buharlaşır.

Cildimiz, akciğer, karaciğer, böbrekler, bağırsaklar gibi boşaltıma yardımcı olan organlardan biridir ve vücudumuzdaki fazla toksik maddelerin dışarı atılmasını sağlar.

Cildimizin her 2,5 cm2’sinde 1/2 milyondan fazla bakteri bulunur. Bu bakteriler cilt tarafından atılan toksinlerin yok edilmesinde oldukça önemlidir. Ciltteki bakteriler, cilt üzerindeki toksinleri sindirirken kötü kokulu gaz ortaya çıkartırlar. Bu da ter kokusuna neden olur.

Boşaltıma yardımcı diğer organlar (yukarıda belirtilen) iyi çalışmadığında, toksinler vücuda zarar vermemek için ciltten atılır. Ne kadar çok toksin ciltten atılırsa, ter kokusu da o denli artar. Ciltteki bu bakterilerin, hijyen amaçlı antiseptik (bakteri öldürücü) sabunlar kullanarak yok edilmesi, toksinlerin atılmasını engelleyerek cilt altında birikmesine neden olduğu gibi, cilt hastalıkları riskini de artırır.

Ter kokusunu deodorant, rollon gibi kimyasal ürünler veya terlemeyi engelleyici kremlerle baskılamaktan kaçınılmalıdır.

Koltuk altı kokusunu engellemek için kullanılan deodorant ve ter önleyici kremlerin içindeki sentetik parfüm, chlorohydrate veya aliminyum zirconium gibi ağır metaller ve kimyasal maddeler ciltten kolayca emildikten sonra kana karışıp karaciğer, böbrek, beyin, akciğer ve göğüslerde birikirler. Boşaltıma yardımcı organların iyi çalışmasını etkileyerek, bu organlarla ilgili sağlık sorunlarına neden olabilir. Örneğin; göğüs kanseri riskini artırabilir. Beyinde yüksek dozda sentetik aluminyumun birikmesi Alzheimer (hafiza kaybı) hastalığını tetikleyebilir.

Ter kokusunu engelleyebilmenin bazı doğal yollarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Günde :
Bir limonun suyu sıkılıp bol su ile karıştırılıp içilmesi,
Bir kac yemek kaşığı sızma zeytinyağının ve 1-2 yemek kaşığı elma sirkesinin suyla karıştırılarak tüketilmesi karaciğer ve böbreklerin çalışmasına yardımcı olacaktır.

Karbonhidratların, et tüketiminin, paketlenmiş besinlerin, şekerli ve asidik gıdaların azaltılması, günlük su ihtiyacının dengelenmesi, taze sebze ve meyve tüketiminin arttırılması olumlu katkı sağlayacaktır.

Koltuk altı deodorantı ve ter önleyici ürünlerin kullanılması önerilmemektedir. Bunların yerine, organik hindistan cevizi yağını veya 30 mililitre filtre edilmiş suya bir-iki damla aroma yağı ilave edilerek oluşturacağınız solüsyonu koltuk altına sürebilirsiniz. Ayrıca, taze limon suyunun sürülmesi de sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.

Doğal taş deodorant kullanılması, ciltteki gözenekleri kapatmadığından ve toksinlerin atılmasını engellemediğinden tercih edilebilir.

Cildin nefes almasını engelleyen sentetik kumaştan yapılmış giysiler yerine, pamuklu ürünlerin giyilmesi önerilir.

Ter kokusu, iç organların işlevini ne denli yerine getirdiğini gösteren önemli bir bulgudur. Ter kokusunun ardındaki gerçekleri görmek yerine, kimyasal ürünlerle baskılayarak göz ardı etmek, sorunun çözümüne yardımcı olmayacağı gibi, ileride oluşabilecek sağlık sorunlarını da önlememizi engelleyebilir. Bu nedenle, doğal çözüm yöntemlerine yönelinmesini tavsiye ederim.

Sağlıklı ve güzel günlere….

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Deniz   -  Bağlantı 8 Mart 2016, 08:45

Bu kadar şey yazıp her gün duş alın, temiz gezin yazmamak biraz garip olmuş.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı