DUYGULARINIZA SAHİP ÇIKIN
16 Ekim 2017 Pazartesi
Duygular insan ruhunun bir parçasıdır. Gözle görülemez ama vücudumuzdaki bütün hücreler tarafından hissedilir ve hücrelerin gelişimini etkiler. Duygusal ve zihinsel sağlık hem fiziksel sağlığı etkiler, hem de yaşama tutunmayı sağlar.
Araştırmalarda negatif ve toksik düşüncelerin (sinir, kıskançlık, hayal kırıklığı, kin, nefret, kibir…) ve yanlış yapılan tercihlerin beyin yapısını olumsuz etkilediği ve hücrelerin genetiğinde şekil değişikliği ve DNA kısalmasına neden olduğu gösterilmiştir. Bu durum, vücutta bir tehtit (stres) olarak kabül edildiğinden uzun dönemde kronik hastalıklara, savunma sistemi ile ilgili problemlere ve kansere neden olur.
Duygularımız kendi benliğimiz hakkında vücudumuza sürekli uyarılar gönderir. Bu uyarıları hava durumu gibi düşünebiliriz. Hava durumunu bildiğimizde evden çıkmadan önce tedbirimizi alırız. Eğer hava durumunu gözönünde bulundurmaz ve ona göre tedbir almazsak sonuçlarına da katlanırız. Duygularda buna benzer. Kulak verip anlamak ve dinlemek gerekir. Aksi takdirde, yaşanan olumsuz duyguları, nedenlerini anlamadan ve çözmeden bastırırsak, vücudumuz bu yükü daha fazla taşıyamayacağından tedavi edilebilir veya edilemeyen fiziksel rahatsızlıklara neden olabilir.
Duygularımıza nasıl sahip çıkabiliriz? Nasıl daha iyi anlayıp ruhsal ve zihinsel sağlığımıza kavuşabiliriz?
Farkındalık meditasyonu, dikkatimizi nerede ve kim olduğumuza getirir. Dikkatimizin kendi üzerimizde yoğunlaşmasını sağlar.
Hayata olumlu bakış açısına sahip olmak, bardağın dolu tarafından bakmak.
Umudun yitirilmemesi, karanlığın aydınlığa dönüşmesine yardımcı olur.
Şükran duygusunun arttırılması. Hergün gün içinde, şükran duyulan olayların günlük olarak yazılması, pozitif düşünce sisteminin oluşumunu sağlar.
Yaşam amacının ve yaşamın ne anlama geldiğini bulun. Eğer bulamıyorsanız veya emin değilseniz, doğal yeteneklerinizi ve ilgi alanlarınızı keşfedin.
Zamanı en iyi şekilde değerlendirin.
Düzenli ve doğru egzersiz yapmak da ruh ve sinir sağlığına katkıda bulunur.
Sevginin, mutluluğun, şükran duygusunun hissedilmesi ve bilincin yaşanan ana odaklanması DNA kalitesini arttırır.
Toksik düşünceler hem beyni, hem de vücudu zamanla yer bitirir. Dışardaki olayları ve şartları kontrol edemeyebiliriz. Ancak, bunlara vereceğimiz tepkileri kontrol edebiliriz. Duyguların ne olduğunu ve bize ne demek istediğini iyi anlamak ve ona göre tedbir almak, fiziksel hastalıkların ortaya çıkma riskini oldukça azaltacaktır.
Sağlıklı ve güzel günlere…