REKLAMI GEÇ

BU SEÇİMLERDE KAN AKAR MI?

5 Mayıs 2015 Salı

7 Haziran’a sayılı bir zaman var…

Denilir ki seçim belli bir seviyede gitsin…

Siyasi partiler vatandaşa kendi icraatları ve vaatleriyle ulaşsın…

Millet harala gürele birbirine sallamasın, bel altı oynanmasın…

Peki temelinde ne yatar bunların?
Seçimlerin sorunsuz, sıkıntısız, kavgasız gürültüsüz geçme temennisi…
Çünkü imam bir ederse, cemaat bin eder..
Yukarıda hava poyraza dönünce, aşağıda fırtınalar kopar…

Türkiye bunu vakti zamanında çok acı tecrübelerle öğrendi…

Tüm bu mevzuların ışığında Bakan Zeybekci’nin Denizli Gönüllü Teşekkülleri Platformu’nda yaptığı konuşmaya götürmek istiyorum şimdi seni…

Demiş ki Bakan Zeybekci, CHP’yi kastederek;

“İnanın bize çok şey yapacaklar
Yalanda mucizeler yaratacaklar
İftirada her türlü sahtekârlıkta,
her türlü sahte evrakta,
her türlü montajda,
her şeyi mubah görecekler”

Velev ki CHP’yi değil de MHP’yi ya da HDP’yi kastetti..

Kimi kastettiği ve ne söylediği de önemli değil!.. Bence önemli olan, bu sözlerin nasıl yorumlanabileceği…

Şimdi bütün siyasi kimliklerimizi bir tarafa bırakıp bir düşünelim…

Örneğin son 20 yıla bakalım;

Denizli’de seçimlerin nasıl geçtiğini hatırlayalım…

Örneğin son 20 yılda kaçınız seçim günü farklı siyasi görüşteki gurupların birbirine, taşla, sopayla, sandalyeyle daldığını gördü, izledi ve veya okudu?

Kaçınız bir seçim otobüsünün taşlandığını ya da bir seçim ofisinin basıldığını anımsıyor?

Belki unutulmuştur, hatırlatayım…

Yalnızca DYP’li belediye başkanı, ANAP’lı il genel meclisi üyesinin sahibi olduğu kahvehaneyi mühürledi diye onlarca kişi birbirine girmişti 1995’te Akköy’de. 1 kişi ölmüş, 9 kişi yaralanmıştı…
Mührün ağızlar yerine başka yerlere vurulmasının Denizli’de bile ne gibi sonuçlara yol açabileceğinin en net örneğidir bu kötü olay…

Geçmişte kalmıştır ve öyle de kalmalı…

Ve ben, ne bu seçimlerde, ne sonrasında özellikle Denizli’de siyasi gerilimlerin yol açtığı olayların yaşanmasını hiç ama hiç istemiyorum…

Ve aslında hem üzerinde taşıdığı Türkiye Cumhuriyeti Bakanlığı, hem de Denizli Milletvekilliği Ünvanı nedeniyle özellikle Bakan Zeybekci’nin bu sözlerinden yola çıkarak yazıyorum bu yazıyı…

Zeybekci’nin kendilerine yalanlar, iftiralar, montajlar, şantajlar yapılabileceğine dair tahminleri bir bir sıraladığı söyleminin, taşıdığı anlam nedeniyle seçmenlerin bazıları tarafından bir savaş hazırlığı olarak algılanabileceğini düşünüyorum…

Henüz tam anlamıyla sokak siyasete odaklanmamışken, seçimle yatıp seçimle kalkmaya başlamamışken, mantıkların bir kenara bırakılıp düşüncenin, ruhun, yüreklerin yoğunluk kazandığı bir sürece girilmemişken yalnızca Ak Parti’nin değil diğer tüm siyasi partilerin kurmaylarına sesleniyorum…

Lütfen!..

Zirveden düşen bir avuç kar, eteklerde çığa dönüşür..
O çığın altında insanlığımız kaldığında; ben vekil olmuşum, partim iktidar olmuş ne fayda?

Söylemde sertlik, en fazla kalp kırmalı, burunları değil…

Keza bir kişinin burnu kanayacağına,
gerekirse başarısız olayım,
içim kanasın, sorun değil…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı