REKLAMI GEÇ

Emine’nin ‘Anadolu’su

20 Kasım 2014 Perşembe

Cemiyet, dernek, kulüp, fırka, ocak, heyet derken 1900’lü yılların ikinci yarısından itibaren adları parti olarak değişti…

1859’dan bu yana TBMM kayıtlarına göre Anadolu sınırları içinde, 270’e yakın siyasi parti kuruldu… İlaveten kurulmuş 20 hülle partisini saymazsak…

Fedailerin, Ali Suavi’yi sevenlerin, Aziz Bey’i haklı bulanların, İngiliz Muhiplerin, Kilikyalıların ve hatta Vilson Prensipleri’nin bile partisi vardı bu memlekette…

32’si cemiyet
29’u fırka,
6’sı heyet
2’si dernek
2’si kulüp
1’i komite
1’i ocak
geri kalanı parti uzantısıyla faaliyet gösterdi…

Osmanlı çiftçileri bile örgütlenip parti kurdu zamanında…

Komünistten, sosyalistten nefret ederiz ama 5 komünist parti, 18 sosyalist parti kuruldu bu zaman içinde…

‘Karakol’un bile partisini kurdular örneğin…

Demokratlığın her türlü permütasyonunu, kombinasyonunu aldık, anasını bile ağlattık parti kurarken… Osmanlı’da demokrasi var mıydı tartışılır ama Osmanlı Demokrat Parti vardı mesela… Sadesi, sosyali, liberali, ıslahatçısı, cumhuriyetçisi, milliyetçisi yetmedi, İslam’ın bile demokrat partisini kurduk… Serbest Demokratlar Partisi’yle kendimizi aştık, Öz Demokrat Parti ile nirvanaya ulaştık resmen…

Köyden geldiğimizi unutmadık metropollerde…
Çiftçi ve köylü, sosyalist emekçi köylü, liberal köylü, sadece köylü, cumhuriyetçi köylü ve mesela emekçi dayanışması olsun diye en sonunda işçi ve köylü partisini bile kurduk…

Fedailerin partisi olur da amelelerin olmaz mıydı…
Amele Partisi’ni kurduk örneğin…

Çözüm, güven, huzur, yüce görev, büyük diriliş, doğuş, Avrasya…

Çocuğumuza ad verir gibi koyduğumuz da oldu parti isimlerini, duyduğumuz da yok artık diyeceğimiz cinsten olanları da…

Yalnız Vatan İçin ve veya İslamı Korumak İçin diye parti kurduk biz bu topraklarda…

Yeni Yüzler Partisi’ni anladık da Ufak Parti neyin nesiydi?

Düstur diye parti mi olur demeyin, Türkiye’de o da oldu…
Liberallerin mutedilleri bile parti kurdu be memlekette…

“Toprak, Emlak ve Serbest Teşebbüs” diye başlayınca İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketi diye devam eder sanırsın, “Partisi” diye bitiyor tamlama, iyi mi?…

Hepsinin bir görüş, düşünce, ideali ve yaşam tarzı vardı eyvallah da; peki “Medeniyet ve Hayvansever Ekonomi ve Tarım Partisi”ne ne demeli?

Neredeyse hepsi erkekti kurucu genel başkanların… Hatta gözden kaçırmadımsa kurucular kurulu üyesi bir tek kadın bile yoktu Mübeccel Göktuna Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi’ni kuruncaya dek…

Ufuk açan Göktuna’nın ardından 75’te Behice Boran TİP’i, 88’de Bilge Contepe Yeşiller Partisi’ni kurdu…

1999’da Hacer Söğütdelen Kurtuluş Huzur Partisi’ni kurarak, kurucu genel başkan koltuğuna oturan 4. kadın oldu…

2000’lerin başında Filiz Koçali Sosyalist Demokrasi Partisi’ni kurdu…

DSP’nin olaylı kongresinde oğlu dövülüp, aday olmasına rağmen konuşmasına izin verilmeyince istifa eden Sema Pişkinsüt, Toplumcu Demokratik Parti’yi kurarak siyasi parti kuran ilk kadın milletvekili oldu.

Cumhuriyetçi Demokrat Türkiye Parti ile kurucu genel başkan sıfatı kazanan 7. kadın siyasetçi Serap Gülhan’dı…

Ve şimdi ilk kez Anadolu ismini kullanarak parti kuran Emine Ülker Tarhan’ı tartışıyoruz toplumca…

CHP’den istifa edip parti kuran Muharrem İnce olsa iktidar olur muyu konuşacaktık, Tarhan için yüzde 1-2 oy alamaz yorumu yapıyoruz…

Çünkü kıçımızın alıştığı don değil kadın siyasetçi…

CHP’li Şafak Pavey’in genel kurulda yaptığı tarihi konuşmaya kadar seçme ve seçilme hakkı vardı ama TBMM’ye pantolonla girmesi yasaktı Emine Ülker Tarhan’ın…

Kadınların meclise türbanla gelmesi özgürlük, pantolonla gelmesi hafiflikti…

Eksik etektirler özünde…

160’a yakın erkek kurucu genel başkana gösterdiğimiz tahammülü, anlayışı gösteremeyiz o yüzden bir kadına…

Kadın olduğu kadar bölen de olacak bundan sonra…

Ancak kendine muhalif olabilen muhalefet partilerinin topladığında bir iktidar yapmayan oylarını bölme teşebbüsünden yargılanacak uzun bir süre…

Anadolu’ya kulak vererek yola çıkan Tarsuslu Ali Usta’nın kızı, Anadolu kadını hakime hanım Emine Ülker Tarhan’ın bu nedenle işi zor, çok zor elbet…

Şu unutulmamalı lakin;
Pek çok şey çok zordur evet ama hiçbir şey imkansız değildir Anadolu’da…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı