BU DELEGE YAPISIYLA DEĞİŞİM MÜMKÜN MÜ?

CHP’de bir değişim şart… Bir kısmı için parti üst kademelerinin, bir kısmı için ise süregelen anlayışın değişmesinde fayda var. Ortak fikir, “Aynı tavırla iktidar uzak, değişim şart” fikri… Bu delege yapısı ile değişim mümkün mü?

Denizli özelini inceliyorum… Kimseyi üzmek, incitmek istemem ama doğal delegeler hariç Denizli kentinin seçtiği 14 delegenin ‘hangi akla hizmetle’ aday gösterildiği benimle birlikte çok kişinin sorduğu soru…

Kurultay sürecinde bu delegelerden hangisi parti yönetimlerinde görev alacak, PM’ye girecek vesaire… Denizli kentini aktif, etkin temsil edecek delege midirler…

***

Çok açık görülüyor ki; bu delegelerin belirlenmesi tamamen Yıldırım Aycan’ın giriştiği il başkanlığı yarışını kazanmak üzere kurgulanmış, bir adım sonrasını düşünmek o an kimsenin aklına gelmemiş…

Bakın o kongre delegelerine… Ömer Yurtseven… Dönemin merkez ilçe başkanı… Haliyle kentin en büyük ilçesi olarak yaptırım gücü olacaktır. Onu kongre öncesinde kaybetmek doğru bir seçim stratejisi olmazdı. Şimdinin Pamukkale İlçe Başkanı Osman Tabu o dönemde ilçesi kurulmadığından delege bile olamamış…
Rıfat Kapancıoğlu, Sarayköy…  Hikmet Şenözen, Buldan… Durmuş Çağdaş, Acıpayam… Osman Bursalıoğlu, Çal… Süleyman Özgün, Tavas… Mehmet Ali Şahan, Çivril… Mehmet Demir, Bekilli… Serpil Gürel, Honaz… Aysel Savrulmuş, Serinhisar…

Mavi boncuk gibi değil mi?

Strateji işe yaramış… Yıldırım Aycan il başkanlığı makamını elde etti. Ne var ki partili; kendi düşüncesinin önde gelen isimlerini öteye itti…

***

Denizli örgütünde çok değerli isimler var… Ankara’da görev alabilecek kapasitede ve bunun yanı sıra mevcut delegelerden çok çok daha fazla lobisi olan… Bu isimlerden herhangi bir ya da birkaçını kullanmak kimsenin aklına gelmemiş…

Doğası ile burada Adnan Keskin ve o dönemde karşıtı olan kim varsa onun karıştığı çıkmaz parti içi kavganın mücadelesini verirsiniz… Enerjinizi tüketir, seçim günü geldiğinde atacak tek bir kurşun bulamazsınız…

Bu yüzden 20’de 3’ü zor kurtarır, hezimete uğrarsınız… Büyük hayalleriniz küçük adamların itiş-kakışı arasında kalır, ezilir ve zamanla bir daha gün yüzüne çıkma inancını yitirene kadar orada çürür gider…

***

Değişim şart…
Birey birey değişim şart…
Bu üye yapısının hastalıklı olduğu, sağlıklı sonuçlar çıkarmadığı ortada…. Hem parti yönetimlerinde, hem milletvekili seçimlerinde hem de yerel seçimlerde bu üye ya da delege yapısına güvenmek yanlış… Bu yapının seçtiği parti üst yönetimlerinin verdiği karar da anti-demokratik ve doğasıyla hastalıklı…

Ne yapmak lazım?
Bu üye yapısının baştan sona değişmesi lazım… Halkın bu yapının içine dahil edilmesi, üye sayısının klişenin üzerine, hatta çok çok üzerine çıkması lazım…
Üye belirleme esaslarının değişmesi, kolaylaşması lazım…

***

CHP’liler şunu bilmeliler… Son dönemlerde aldıkları oylar kendilerinin bir seçim başarısı değil… Gidecek yer bulamayan seçmenin sığındığı görece güvenli liman olmaları kaynaklı…
Aynı düzlemde başka bir partinin varlığı işlerini çok çok zora sokar… Kendilerine çeki-düzen vermek için daha hangi işareti beklediklerini anlayamıyorum…

Değişimden bahsediliyor…
Hafta sonunda neyi değiştireceksiniz?
Tekrar düşünün, görevleri, yetkileri, kişileri değiştiriyorsunuz…

Kafaları ne zaman değiştireceksiniz?