NEREDE KALMIŞTIK?

REFERANDUM BİTTİ, ASIL GÜNDEME DÖNELİM: EKONOMİ
Sıcak yaz günleri ve Ramazan ayı, ülkemizde bu sene her zamanki kadar dingin değildi. Anayasa değişiklik paketinin halkoyuna sunulması ile birlikte gündemin ilk sırasına referandum yerleşti. Değişikliğe “evet” diyenler de oldu, “hayır” diyenler de. Oy kullanan herkesin kendisine göre geçerli nedenleri vardı. Ortaya çıkan sonucun ülkemiz için hayırlı
olmasını diliyorum.

Referandum sürecinde siyasi parti liderleri ülkemizi il il, hatta ilçe ilçe dolaştılar. Düzenlenen onlarca mitingde halkı ikna etmek için ter döktüler. Elbette ki oylanan paketteki anayasa değişiklikleri, bütün ülke için önemliydi ama, gerek iktidar gerekse muhalefet liderlerinin son birkaç ayda tüm mesailerini, zamanlarını ve enerjilerini referanduma ayırmaları, ülkemizin asıl gündem maddelerinin alt sıralara düşmesine neden oldu. Dünya’da etkileri hala devam eden ekonomik krizin, ülkemiz ekonomisine de olumsuz etkileri olduğu ortada. Her ne kadar ülkemize ilişkin ekonomik göstergeler diğer ülkelerle kıyaslandığında iyi durumda olsa da, işsizlik oranları hala yüksek düzeyde. Daha fazla iş, daha fazla aş için politikaların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor.

TUİK tarafından yayınlanan güncel verilere göre, işsizlik oranı % 10,5 olarak gerçekleşti. Geçen senenin aynı ayında ise bu oran % 13 idi. 2010 yılının ikinci çeyreğindeki büyüme oranı, birinci çeyrekte olduğu gibi yine çift haneli değerlere ulaşmış ve %10,3 olarak gerçekleşmiştir. Beklentiler, üçüncü ve dördüncü çeyrekte bu denli yüksek büyüme oranlarının olmayacağı yönünde. Diğer taraftan, Hükümetin 2010 yılı için koyduğu ve % 3,5 olan büyüme hedefinin aşılacağı ve yıllık büyümenin % 6 – % 7 oranlarını yakalayacağı öngörülüyor. Gelişmelerin umut verici olduğunu inkar edemeyiz. Ne var ki, asıl önemli olan bu
olumlu gelişmelerin süreklilik kazanması. İhracatçılar olarak her zaman gündemde tuttuğumuz önerilerimiz var. Biz kurların uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü zedelemeyecek şekilde makul düzeylerde olmasını talep ediyoruz. Biz, Merkez Bankası’nın faizleri daha düşük düzeylerde tutacak kararlar almasını ve uygulamasını istiyoruz. Böylelikle ekonomi ve ihracatımızın daha güçlü olacağından eminiz. 2010 yılı sonunda ihracatta hedefimiz 2008 yılı düzeyini yakalamak, 2023 yılı
için ise ülke olarak 500 Milyar Dolar ihracat hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmayı kolaylaştıracak politikaların üretilmesine ihtiyaç vardır. İhracatımız arttıkça üretimimiz artacak, üretimimiz arttıkça işsizlik azalacak, işsizlik azaldıkça refah düzeyimiz yükselecektir.

Referandumu geride bıraktık ama, bir yıldan daha kısa bir süre sonra gerçekleşecek bir Genel Seçim var. Genel seçimle birlikte ülkemizin asıl gündem maddeleri tekrar alt sıralara düşecektir. O günler gelmeden acilen, asıl gündem olan ekonomiye ve ihracata yarar sağlayacak politikaların üretilmesinin gerekli olduğu düşüncesindeyim.

Saygılarımla,
Süleyman KOCASERT
DENİB Başkanı