BİR YAZ SEÇİMİ RÜYASI
17 Nisan 2018 Salı
Kaç zamandır izlemekten gına gelen film yinelenmeye hazırlanıyor.
Sahne aynı.
Oyuncular değişmedi.
Mekan önceki versiyonları kadar elverişli olmasa da, hala işe yarar gibi görünüyor. Geniş geniş bir arazi, uzun uğraşlar sonucu çiftlik haline getirildi, çekimler bu çiftlikte yapılacak.
Senaryo desen ‘copy past’ formülünden öte değil.
Senarist, sinopsis için cast yeterliği sınanmış en önemli karakter oyuncusunu sahneye çıkardı okutuyor.
Kendisi ağırdan alıyor. Ne de olsa sahne tasarımı onun. Senarist, yönetmen, yapımcı ve daha önemlisi başrol oyunculuğunu da kendine biçmiş durumda.
Birkaç gün içinde yapımcı edasıyla boy gösterecek umuyoruz. Yanıtı baştan belli, sorulmamış sorulara birkaç cümlede verilecek cevapları uzun uzun açıklamaya girişecek.
Oyunun adına gelince: “Çiftlikte Bir Yaz Seçimi!”
***
Göreceğiz, “boynumuzdaki hamayılla birlikte kanayan bir yaz ikindisi” “harmaniyemizin eteklerini” nereye savuracağımızı.
“Tarihin önünde huzura” çıkıp sual edeceğiz hüviyetimizi.
Oysa eskiden “yazla birlik başlardı kırların saltanatı, ömrümüzün nöbeti.” Yürür giderdik hepimiz “bir kez bile ardına dönüp bakmadan.”
Ya şimdi?
Şimdi her şey sanki “bir ağıttan silkinen tragedya” misali.
***
“ay battı batacak, deniz uykusuz
harmaniyemin etekleri dalga beyazı
aldırma be sevgilim! Her hasrette vardır elbet yarım kalmış bir yaz fırtınası”
***
Peşin söyleyeyim, bu film beni sarmaz.
***
“bu şiirler, bu yaz, bu bitmemiş roman
yani bir eksikliğin söz konusu başarısı
kocaman yüreğimiz, kocaman ellerimiz, kocaman düşlerimizle
kurmaya çalıştığımız ilişkiler anlatısı”
***
“Zaten kim yazabilir ki sanayileşmekte olan bir toplumun bütün cehennemini.”
Şiir dizeleri: Murathan Mungan, “Sahtiyan” 1982