REKLAMI GEÇ

EKONOMİYİ KİM VURDU?

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Haberi Denizlihaber.com’da okudum. Babadağlı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (BASİAD) davetlisi olarak gelen ‘ekonomistler’, ekonomiyi gezi, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’un vurduğunu söyleyerek, uzun yıllardır ekonomide yaşanan geri gidişin kaynağını ‘deşifre etmiş’.

Ekonomiden çok güncel siyasi gelişmelerin konuşulduğu anlaşılan toplantının iş dünyasına ne kattığı, hangi fikirleri, akılları verdiği pek belirsiz kalmış.

Konuklar, “Cumhurbaşkanlığı Akademik İstişare Konseyi Üyeleri” olunca başka ne beklenebilirdi bilmiyorum. Ancak ekonominin böyle tartışılmaması gerektiğini bilmek için ekonomist olmaya gerek yok.

***
Hazret bir yandan tüm suçu Gezi direnişi ve sonrasında gelişen olaylara yüklerken, kendisiyle çelişen verileri sıralamaktan geri kalmamış.

Kahve müdavimlerinin bile daha derin cümlelerle anlatabildiği döneme dair “2003 yılında başlayan ve 2009’a kadar süren hızlı bir büyüme dönemi, 2009-2013 arası yavaşladı ve maalesef 2013’ten bugüne kadar süren ekonomik duraklama yaşadık” saptaması yapıyor ama nedenlerini açıklamıyor.

2013 sonrası için “4 yıllık süreçte maalesef ne ekonomiyi ne de ihracatı akıllı konuşma, tartışma ve geliştirme şansı yakalayamadık” derken bunun sorumluluğunu yaşanan siyasal-toplumsal sürecin kendince negatif aktörlerine yüklüyor.

Aslında ekonomik gidişin sorumlularını açıklayamıyor demek gerek. Eğer açıklarsa birileri çıkıp söylemese de şöyle düşünecek, “kendin pişirdin bize yedirdin, bu neyin şikayeti?”

***
Yöneten kim? Sen! İktidar kim? Sen! Direksiyon kimde? Sende! Ekonominin beş yıllık programını kim yaptı? Sen! Yıllık bütçeler ve bütçe tahminlerini yılın son aylarına sıkıştırıp, bütün teamülleri yok sayarak yangından mal kaçırır gibi meclisten geçiren kim?  o da sen!

Sormazlar mı adama ‘sen kimi kime şikayet ediyorsun’ diye?

***
Aynı soyadı taşıyan aile boyu ‘ekonomistlerden’ diğerinin söyledikleri dinleyeni hepten cahil gören bir zihniyetin ürünü!

Diyor ki, “Türkiye’nin 2023 için 500 Milyar Dolar hedefi vardı. Bu hedef 2006-2008’de ekonominin ivme yaptığı dönemde konulmuştu. Ancak Dünya ticareti de hiç iyi durumda değil. Dünya ticareti 2023’e doğru 15 trilyondan 32 trilyona gitme eğilimi olsaydı, Türkiye bunun yüzde 1.5’u ile hedefini yakalayacaktı. Ancak bu rakamın 24 trilyona ancak gelebileceği ön görülüyor.”

Hani gelişmelerin sorumlusu Gezi’ydi? Gezi, Feto, Darbe derken bu kez dünya ekonomisinin eğrisini düşman ilan etmek neyin nesi?

2000 yılları içinde devam eden sürekli bunalımların dünya ekonomisi üzerinde yarattığı basıncın ulusal ekonomileri kilitlediği ve birkaç küresel çaplı güç dışında hiç birinin önünü göremediği sır değil. Az buçuk okuyan birisi bunun farkındaydı. Şimdi ‘ben buldum!’ şımarıklığını nasıl açıklıyorsunuz?

***
Böyle başa böyle tarak!

Bu ‘ekonomistler’ en tepede durduğu ve dümen suyunu bulandırmaya devam ettiği sürece kimse kimseden şikayet hakkına sahip değil.

İşsizlik, kur, bütçe açığı, istihdam sorunu, sermaye akışı ya da temerküzü, ücretlendirme, iş güvencesi, işçi sağlığı, tarımsal üretimdeki düşüş, ihracatın durumu, turizm sektöründeki erime…  Bunlar konuşulmadığı sürece ne ekonomiyle ilgili bir açıklama yapılmış olur, ne de muhtemel çareler üzerine fikir üretilir.

Toplantının amacı neydi bilmiyorum. Başlıktaki “Yeni dengeler ve yeni roller” imgesi ekonomik değil, Türkiye güncel durumu açısından bakarsak baştan aşağı politik bir tasavvurla belirlenmiş. Konuşulanlara bakarsak iktidarın ve taraflarının sindiremediği referandum sonuçlarının iknası için izlenen dolambaçlı bir yol toplantısı izlenimi doğuruyor.

Ekonomiye ne oldu derseniz, geçen bunca yıl içinde anlaşılan ekonomi ‘kim vurdu’ya gitmiş!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı