REKLAMI GEÇ

HAMASET BÖYLE BUYURDU!

21 Haziran 2017 Çarşamba

Geçtiğimiz haftalarda görüştüğüm, şehrin görmüş geçirmiş avukatlarından biri şöyle demişti:

“Bir ülkede kahramanlık şiirleri, vatan millet edebiyatı ne kadar yapılıyorsa, o ülkede barış sorunu o kadar fazladır.”

Ben buna ek yapmak istiyorum. Bir ülkede hamaset ne kadar yaygınlaştı ve alışılmış gündelik dil ne kadar hayatımızı işgal etmeye başladıysa, o ülkede barışın yanı sıra demokrasi ve özgürlükler o ölçüde sorunludur.

Şimdi hangi aşamadayız?

Kaygı verici aşamada olduğumuzu belirtmek yeni bir şey söylemek olmayacak.

HAMASET VE İCABET
Hamaset edebiyatının kaynağı icabet etme dürtüsüdür. Kendisini bağlı, giderek bağımlı hissedenlerin alışılmış kalıplarla düşünme ve yineleme dilidir. Genel Kabul gören anlayışın yanındaysanız eğer başka bir dil üretemezsiniz.

Özellikle Türkiye gibi çalkantılı siyasi gündemlerin sarmalından kurtulamayan ülkelerde bu çok daha geçerlidir. Etkin ve egemen olan hangi pencerede oturuyorsa, bağımlı aydını, kalemşörü de o pencerenin pervazına yaslanıp aynı nakaratı tekrarlamayı pek sever.

Vatan, millet, milliyet, toprak, bayrak… her şeyin odağıdır.

Barış, demokrasi emek, hak, adalet, özgürlük, bağımsızlık, halk… Neredeyse günahın ölümcül kategorileri olarak görülür. Adını anan önce ötekileşir, sonra silinir, olmadı tutuklanıp hapse atılır.

ADALET YÜRÜYÜŞÜ
Gündelik resmi iktidar basınını okuyoruz, adalet yürüyüşüne karşı geliştirilen anti-retorik için insan ne demesi gerektiğini tasavvur edemiyor.

En baştakilerin tehditlerinden tutun, sonuncu basamakta nemalanan yazıcı takımına kadar!

Onlar için Adalet kavramının pek önemi yok. Hatta hiç önemi yok.

Atı alıp bilmem nereyi geçti ya! Gerisi önemli değil.

Hukuk, ‘guguk’ oluverir. Yürüyen ‘palikarya’, onu savunan hain!

NURİYE VE SEMİH
Hak arayışı için daha sert önlemler alınır.

Nuriye ve Semihe reva görülenler gibi!

Ölsünler de kurtulalım diye düşünülmektedir sanırım.

Eğer ölürlerse kısa zamanda unutulurlar, öbür gün kimse hatırlamaz.

Nasılsa hayat devam ediyor!

Vatan kurtulmuş olur.

Üstüne yazarlar birkaç mısra, ortasına dikerler bayrağı, yanına yatırırlar şehidi…

Vicdanları da kurtulmuş olur.

YERYÜZÜ VE ‘YERÜSTÜ’ SOFRALARI
Geçen hafta sonu İlahiyatçı İhsan Eliaçık Denizli’ye konuk oldu. Kitaplarını imzaladı, okurlarıyla söyleşti. Pek etrafında dolaşmadığım etkinlikler olmasına karşın, üç beş kişiyle Çınar Meydanında “Yeryüzü Sofrası” kurması ilgimi çekti.
Sonraki gün gazetelerde tam sayfa hikayelerle Zeybekci iftarlarını okuduk. Yetmeyeceği düşünülmüş olmalı, canlı yayınlarla cihana servis edildi.
Karşılaştırdım. Sanırım benim gibi pek çok insan karşılatırdı iki iftar törenini.
Ne anlama geldiğini uzun uzun analiz etmeye gerek yok!

GÜLE GÜLE VALİ BEY!
Denizli Valisi merkeze alınmış. Üzüldüm desem yalan olur.

Daha ilk günden anlaşamamıştık kendileriyle.

Özellikle bize mi bilmem, daha ilk zamanlarından itibaren yıldızımız barışmamıştı. Bunu Çevre ve Şehircilik İl Müdürüyle görüşmek için bütün başvurularımızı geri çevirdiğinde anladım. Öyle ki, İl Müdürlüğü her yıl yayınladığı 2015 ÇŞB İl Çevre Raporunu 2016 biterken hala yayınlamamıştı. Buna ben mi sebep oldum diye epey takmıştım o zamanlar.

Sonraki zamanlarda dikkatle gözlemeye çalıştım, kendince haksız değildi bu tutumunda.

“Nemelazım” diye düşünmüş olmalıydı. “Bu günün yarını da var. Birilerinden fırça yemektense bu tür gazetecilerden uzak durmak ehvendir.”

Çok geçmemiş o ‘yarın’ gelivermişti. 15 Temmuz ‘darbe girişimi’ ilaç gibi geldi. İdarecilik, yöneticilik hak getire. Varsa yoksa basına, özellikle ulusal basına yakışıklı fotoğraflarla hoş görünme kaygısı!

“Ama siz İl Valisi olarak bu kentin sorunlarının çözümü için çalışmalısınız” demek istiyor insan.

Oysa çalışmaktan ne anladığına bağlıydı bu durum.

Birkaç bağışçı, üç beş işadamı, bazı milletvekilleriyle göründü, bir de şirin görünebileceği okul etkinlikleri ile şehri çırak çıkardı. Eh bu da başarıdır.

“Bu günün yarını da vardır!”

Sonuçta bu şehir seni aramayacak Vali Bey!

Güle güle!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Hayrullah Tok.   -  Bağlantı 21 Haziran 2017, 15:11

Hepsine katılıyorum. En çok da Vali ile ilgili bölüme

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı