REKLAMI GEÇ

‘RACON’UN YEREL ‘KÜÇÜKLERİ’

23 Ağustos 2017 Çarşamba

Havuz medyasının küçük adamları salyalarını tutamayınca, AKP Genel Başkanı Erdoğan uyarmak zorunda kaldı.

“Şöyle arkama geçin bakayım. Öyle olur olmaz höykürmeyin” demeye getirdi.
Sonra ekledi: “Racon kesilecekse ben keserim!”

İyi olmadı. Medyanın ‘küçük’leri sayesinde ne olup bittiğini öğreniyorduk. Kim kimin ensesinde, niyeti ne, MİT ne yapıyor, emniyet hangi operasyon peşinde, devlet çarkını yönetenlerin planları ne? Daha başlamadan biliyorduk.

Şimdi ne oldu? Kargalar sustu, gündemin öteki yüzünden mahrum kaldık.
Erdoğan’a o kadar şikayet edersen olacağı bu. Siz bu türleri ciddiye alın, köşelerinizde, haberlerinizde gün boyu dilinize dolayın, sonra da üstünde tepinin… alın size istihbarat! Kına yakın.

***

Bu racon uyarısından birileri henüz haberli değil anlaşılan.

‘Küçük’ tiplerin yerel örnekleri türemeye başladı. Yapılan haberleri, haber başlıklarını, içeriğini dikte ettirme, değiştirme çabaları sonuç vermeyince aynı dilde, aynı pespaye üslupla atıp savurmaya başladılar. Sedat Kurt’un son köşe yazısına bir göz atın anlayacaksınız.

Hedef aynı. “Ey…” diye başlayan öykünmeci küçüklüğün saldırı silahı “sarhoşluk.”

Kendisi de ‘gazeteci’ sayılıyor ya, “ayık” olmayan kafayla az yazı yazmamış olmalı. Biliyor zar.

Oysa ben, asıl kendinin ayık kafayla yazmadığını düşünüyorum. Her ne kadar başına “Allah” sıfatı ekleyip ‘kutsal dokunulmazlık’ halesine sığınarak yazmış olsa da, “Asrın düğünü” hadisesine duyduğu ‘aşk’tan sarhoş olup yazdığı izlenimine kapıldım.

Neyse, “küçük” işler bunlar. Bırakın küçük kalsın.

***

“Asrın düğünü” demişken, üç günde unuttuk yine. Pek vefasızız doğrusu.

Oysa mesela Lady Diana’nın düğünü öyle mi olmuştu? ‘Hakikaten’ kadıncağız ölene kadar gündemden düşmedi. İngiliz bulvar basını kırk gün, kırk gece sayfalar dolusu ‘Diana’ haberleri yaptı. Gelinlik duvağından ayağındaki ‘halhal’ın dizildiği iplik cinsine kadar didik didik etti. Ölümü bile kırk gün-kırk gecelik yasa dönüşmüştü. İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth yıllarca insan içine çıkamadı.

Peki hani sizin “Asrın düğünü” yayınlarınızın devamı? Bu kez de biz mi kandırıldık? Bunaltıcı, sıcak yaz günlerinde haber sıkıntısından patlayan gazete editörlerine: sizden “asrın düğünü” için bir ‘huruç’ bekliyorum. Attığınız bu absürd başlığın hakkını verin artık!

***

“Asrın düğünü” devam ederken hangi ‘münasebetsiz’ mikrofon tuttuysa, Zeybekci yine taşları yuvarlayıvermiş yokuş aşağı. Son ayların, haftaların, günlerin ve dahi saatlerin değişmeyen gündemi Merkel ve Almanya için demeci patlatmış.

Önce neden Almanya onu söyleyelim.

Bilindiği üzere, Türkiye için hayli seçmen nüfusu barındıran ülkelerin başında Almanya geliyor. AKP’nin son on yıllık seçim başarısında önemli ölçüde pay sahibi bir kitle bu. Almanya’da rüzgar esse, merkez Avrupa’nın diğer ülkelerinde boran olur. Özellikle son bir yıldır Almanya, Avusturya, Hollanda gibi merkezin göbeğindeki ülkelerde yaratılan seçmen kaosu Erdoğan için çok önemli. Son referandum oy sayımında çıkan tabloda bunu gördük.

Zeybekci de boşuna çatıp durmuyor. Zaman zaman Bakan ağırlığında demeçler verse de, bazen kendini tutamayıp seçmene oynamaktan geri kalmıyor. Bir de “adeta 4 bakan gücünde bir bakan” şişirmelerine kapılıyorsa, hepten çatlatıyor. Gerçi şişinmekte haksız sayılmaz. Sen tut Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanını, Başbakanı, Bakanlar Kurulunu ve şehrin eşraf tayfasını kızının düğününe topla! Kolay mı? Şişinme hakkı baki.

Ne ki Almanya meselesinde kendini ciddiye alanı görmüyorum. Batı cenahında varsa yoksa Erdoğan. “Zeybekci hakkımızda bunu demiş” diyen yok. Ee, hani şişinme vesilesinin beynelmilel tezahürü?

Bu racon işine Zeybekci de mi merak sardı ne?

***

Racon kesmekten başladık, nokta koyalım.

Racon kesmek insanımızın damarlarında zeytinyağı gibi bir şeydir.

Haklı mı, haksız mı kendine bakmaz. O raconunu keser geçer. Arkadan ne söylenirse söylensin.

Misal, Kılıçdaroğlu’nun atleti de böyle bir racona uğradı.

Atatürk’ün atletli, fanilya donlu resimleri ortalığa saçılıverdi. Ama o raconu kesti ya, isterse Atatürk çıplak görünsün fark etmez.

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı