REKLAMI GEÇ

FAŞİZM VE ÖTESİ…

24 Ocak 2018 Çarşamba

Yaklaşık beş ayı bulan iş yoğunluğunun yol açtığı ayrılıktan sonra yeniden aynı sütunlarda yazmaya devam ediyoruz.

Zaman hızlı ve akışkan geçiyor. Devinimi gündelik yaşam statükosunu katlayarak aşan bir tempoya sahip. Eğer bizim gibi kafa emeğiyle ve nispeten yerinde işlerle hemhal oluyorsanız bu hızı algılamak çok zor. Bu günden ertesine farkındalıklarınız da zayıflıyor.

Yazmaktan okumaya vakit ayıramıyorsunuz ancak bu verimsizliği aşmanın bir yolu yine de arada-derede okumayı ihmal etmemekten geçiyor. Medya araçlarının güne uyarlanmış popüler kuşatmasını yarıp geçmek gerekiyor. Okumayı bir alışkanlık değil, yaşam serüveninin tamamlayıcı unsuru olarak sürdüren bizim gibiler için başka çare yok. Kendi çözümsüzlüğümüzü kendimiz aşmalıyız.

***

İşin gündelik ağırlığından uzaklaşıp okumaya çalıştığım bir dönemdeyim. Yazmaya da zaman ayırabilecek bir dönem olacak gibi görünüyor.

Bu zaman aralığını fırsat bilip elime aldığım ilk kitap, zaman zaman sayfalarını karıştırdığım, bazı makalelerinden geçmişteki yazılarımda sözünü ettiğim bir derleme, adı “Karşılaştırmalı Faşizm Çalışmaları.”

***

Rastgele açtığım sayfaların ilki faşizm teorileri üzerine farklı bir yaklaşım sergileyen George L. Mosse’nin makalesiydi. Bu okumanın ilginç tarafı şu, yazarın tespitlerinin, günümüzde her kıtada yaşanmakta olan örtük soğuk savaş projesinin arka planında sürmekte olan yoğun faşizm uygulamalarına paralel bir eleştiri seyri izliyor olması. 1950-90 arasında dünya ölçeğinde süren soğuk savaşın, aslında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla doğrusal bir ilişki içinde olmadığını düşündürmesi. Faşizmin sadece 2. Dünya Savaşı’nın fenomeni Hitler ve Avrupa’daki avanesi ile sınırlı kalmadığı, modern kapitalist dünyanın siyaset yapma biçiminde içkin olarak sürdüğü, toplumlarını yönetme araçlarının en temel ve vazgeçilmez politik unsuru olduğunu saptaması. Dahası, günümüz siyaset araçlarının giderek daha fazla faşizme meyletmesinin sadece kişiler ve inançlarla değil, kurumsal gelenekler, inanç sistemleri, ahlaki tasavvurlar ve tarihsel mirasların genetiğiyle ilgili olduğuna ilişkin derinlikli öngörüsü…

***

Son ayların gelişmeleri içine sıkışmış pek çok olgu ve olay, üzerinde kalem oynatmayı, eleştiriyi hak eden detaylara sahip. Her biri, üzerine sayfalar dolusu içerik üretilebilecek ‘gazeteci malzemesi.’ Ekonomide yaşanan çözümsüzlükler ve çelişkiler, çalışma yaşamında meydana gelen olumsuzluklar, (en önemlisi iş cinayetleri) kadın cinayetleri ve tacizleriyle örülü bir sosyal ve kültürel yozlaşma, çocukların korunmasız kaldığı çırılçıplak tecavüzlere çanak tutan toplumsal facialar… Hepsi de yazmayı ayrı ayrı hak ediyor. Ancak, tümü de sosyal medya platformlarının düzeysizliğinde kusmuğa dönüşen itirazlar ve ilkel benlik (ego) doyumundan öte bir çıkışmaya dönüşmüyor. Aksine zımni bir örtüşme hali, durumu savunanın da, itiraz edenin de buluştuğu zemine çıkıyor. Derinlik kaybolurken görünenin ‘yeterince berbat’ olması her iki tarafı tatmin ediyor.

***

Savaşın başka bir boyut oluşturduğunu belirtelim.

Hangi savaş haklıdır ki?

Hangi savaş “şehit-asker” tapımının ötesinde bir anlam içermez?

Kaçımız bu sorgulamayı yapacak iç hesaplaşma cesaretine sahibiz?

Siyaset yapma stratejisi en iyi ihtimalle bir sonraki seçimi kazanma hedefini aşmayan politika labirentinin, insanı yakıp kavuran savaşa hangi kalbiyle baktığını kim sorup sorgulama gereği duyuyor?

***

Daha önceleri de yazdık, bir kez daha aktaralım. 20. yüzyıl sorumluluğunu ağır bir yük gibi taşımış evrensel yazarlardan Ingeborg Bachmann kült yapıtı Malina’da “Faşizm insanın içinde başlar” diyor.

Bu retoriği hangimiz anlamaya çalıştık şimdiye değin?

***

Uzatmayalım, elimize aldığımız kitabın sayfaları arasına sıkışmış George L. Mosse’nin “Genel Bir Faşizm Teorisine Doğru” makalesi, harika bir faşizm ve savaş kültürü analizi içeriyor. Başka türlü bakış, daha açılımlı ve tarihi, ahlaki, kültürel çözümleme içeriyor. Ufkumuzu açıyor, bizi kendi yörüngesinde bir sistem sorgulamasına götürüyor.

Gelecek yazımızda Mosse’nin faşizm tespitlerine yer vereceğiz.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı