REKLAMI GEÇ

Haziran’a Varmak Zor VİZE SEÇİM KATLİAM!

15 Mart 2016 Salı

Son katliam göstere göstere geldi.
Önce askeri istihbarat resmi kurumlara, sonra ABD kaynaklı istihbarat kamuoyu ve resmi çevrelere Ankara’yı hedef alacak bir katliam girişiminin bilgisini geçmişler. Dün sabah haber bültenlerinin ‘flaş’ başlıklarıyla duyurdukları da ABD’nin bu istihbari açıklamasıydı.
Geç mi kalındı, Zafiyet mi gösterildi? Gerçek zamanla ortaya çıkacak.

Çıksa ne olacak? Yaşanan acıların üzerine bir kez daha kezzap dökülecek, acılar böyle böyle dağlanmaya çalışılacak.
***
Oysa başka düzlemde yaşanan gelişmeler, son Ankara katliamına doğrudan açıklık getirmese de, gelecekte daha çok yaşanması olası katliamların ipucunu veriyor. AB ile yapılan insan pazarlığı bunun göstergelerinden biri. Vize konusunda Haziran’a kilitlenen beklenti, umut ve arzular, hüsranla sonuçlanması olasılığına rağmen başka bir gösterge. Bunların yanı sıra Devletin Ortadoğu savaşına müdahil olma biçimi adeta yeni suikast girişimlerine davetiye çıkarıyor. Diğerlerini saymıyorum bile. Tüm bunlara bir de yeni bir seçim takvimi eklendiğini düşünün! Seçim başarısı için alınacak ‘önlemler’, izlenecek ‘taktikler’, uygulanacak ‘projeler’i varın hesaplayın!
***
Hükümetin son hamlesi AB nezdinde itibar arayışı olmuştu. Bunu çok şarki bir kurnazlıkla ve muhataplarını aptal yerine koyma pahasına yapmış olması bu gerçeği değiştirmez. İnsan pazarlığı üzerinden itibar mı olurmuş demeyin. Hepimizin gözü önünde sahnelenen bir orta oyununa teşhis koymak bu kadar zor değil. Üstelik Alman muhafazakar iktidarının lideri Merkel bile bu oyun içinde kendine bir rol biçmiş ve başrole ortak olmuşken!
Peki bu ‘vize oyunu’ gerçekleşir mi? Sanmıyorum. Her ne kadar iktidar ve Erdoğan için aslolan bu olmasa da, kamuoyunun bir beklenti ile süreci yakından izliyor oluşunu inkar edemeyiz. O halde Erdoğan hangi iç politika taktiği ile hareket ederse etsin, AB ilişkilerindeki güncel gelişmeler, gelişmelerden toplumun pratik beklentisi artık onun niyet ve taktiklerini aşmış durumda.
***
Buna rağmen Erdoğan’ın hesaplarına dikkat kesilmekte fayda var. Her şey, bir yıl önce başlayan her şey savaşı tırmandırma yöntemiyle kazanca dönüşmeye başlamıştı. Bu durumun kaymağını nasıl devşirdiğini 1 Kasım gecesi gördük. Kendisi de gördü.
Son aylarda yaşanan ‘iç savaş’ gerçeğinin ideolojik desteğini faşist bir söylem olarak tezahür eden milliyetçilik ekseni sağlıyor. MHP oylarındaki erimeyi de açıklayan bu izlek, önümüzdeki aylarda tutar mı bilinmez ama eğer 7 Haziran seçimlerindeki sağduyu bu bahar nüksederse Erdoğan’ı epey geri püskürtmek mümkün olabilir. Yok, Suruç sonrası gelişen sürece benzer bir moral kazanırsa halkları ve toplumsal yapıyı oldukça karanlık dehşet günleri bekliyor diyebiliriz.
***
PKK ya da IŞİD… Katliam saldırılarını hangisinin düzenlediğinin çok önemi yok artık. Bu saldırı sonuçlarının yakın vadedeki merkezi iktidar tercihlerine ne ölçüde etki ettiğinin önemi var. İlk büyük Ankara saldırısı gösterge alınabilir. Daha da geri giderek tüm yaz boyu adım adım yükselen çatışma trendinin sağladığı ‘taktik başarı’ baz alınabilir. Demem o ki, ‘Başkanlık’ ve bağlı sistem projesinin beka ve selameti yaşanacak kaosun eseri olacak.
***
Şimdiki oyunun adı ‘safını belirle tarafını seç’.
Geçenlerde ABD’den bir dostum sabah sabah ‘Occupy Democrats’ın sayfasında bir afişi paylaşmış. Afiş metninde “Almanya’nın en iyi Gazetesi Donald Trump’u çarptı” başlığı atılmış. Der Spiegel’e atfen yapılan alıntıda “Donald Trump, yeni, nefret dolu otoriter hareketin lideri olarak seçilecek olsaydı, başka hiçbir şey batı ve dünya barışı fikrine daha zararlı olamazdı. Eski ABD Başkanı George W. Bush bile..” deniyor.
Ama D. Trump havlu atmış değil. Aksine Süper Salı’nın seçim başarısı sarhoşluğunda yaşıyor hala. Gözlenen o sarhoşluğu daha da tatmaya devam edecek. Bu demektir ki, savaşı Bush kültüründen devralmaya hazırlanan Trump  ABD başkanlık yarışını kazanırsa, Erdoğan gibi ‘liderler’ için yeni bir oksijen çadırı kurulmuş olacak.

Yani özellikle dünyanın bu yakasındaki topraklarda yaşayan bizler ve diğer halkların daha fazla canı yanacak, daha fazla silah tüccarına gün doğacak.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı