REKLAMI GEÇ

DENİZLİ’NİN ÖTEKİ TARİHİ

10 Mayıs 2017 Çarşamba

Son yıllarda Denizli tarihi üzerine araştırmaların giderek arttığına tanık oluyoruz.

Pamukkale Üniversitesi öğretim üyeleri ağırlıklı bu yayımlar, çoğunlukla Büyükşehir kültür yayını olarak çıkıyor. Süreklilik sağlaması ve eser sahibinin basım meşakkatini kolaylaştırması nedeniyle sevindirici olduğunu belirtelim.
***
Ancak olay sadece eserlere basım imkanı ile değerlendirilip bırakılacak kadar basit değil. Büyükşehir’in yayın seçimi ve belirli türde yayınlara önem vermesi konusunda önceleri ne düşündüğümüzü yine bu sütunlarda belirtmiştik. Dahası da söylenebilir. Ancak bu gün konumuz o değil.

Ben biraz da Denizli’de, özellikle üniversite çevresindeki tarih yazıcılığı üslubunun kendini sınırladığı alanlara ilişkin gözlemlerden söz etmek istiyorum.
***
Denizli’nin sosyal tarihi üzerine bize son yüzyılın kent profilini çok yönlü çizen kaç tane yapıt sayabiliriz? Bir, iki, üç… kuşkuluyum.

Kişisel çabalarla ve sınırlı olanaklarla hazırlanmış kitapları kenara koyalım. Çoğunluğu hatırat veya kişisel tarih manzumesi sayılmalı. Akademik etikete sahip kaç yapıt var elimizin altında?
Oysa zengin bir kültürün Roma’dan günümüze miras kaldığı konusunda çoğu yazar hemfikir. Özellikle iktisadi gelişmeleri konu edinen araştırmaların ortak yargısı böyle. Klasik tarih konusunda da Cumhuriyet tarihçiliğinin çerçevesini zorlayan yaklaşımlarla araştırma yapma kaygısının sebebi bu olmalı.

Sorun sanırım burada odaklanıyor. Çoğu araştırma, belirli bir alanda verili kaynakların arka arkaya dizilişi ve bu dizilişin yorumlanmasının ötesine geçmiyor. ‘Nev-i şahsına münhasır’ dedikleri cinsten bir derinlik aradığınızda hayal kırıklığı yaşıyorsunuz.
***
Michael Foucult için ‘bilginin arkeoloğu’ denir. Bu deyimin nedeni Foucault’nun, yapıtlarında ele alınmamış konularda dikey çalışmalar yapmış olmasıdır. Hapishanenin Doğuşu, Kelimeler ve Şeyler, Cinselliğin Tarihi, Kliniğin Doğuşu… gibi.

Benim kastettiğim yöntem işte böyle bir şey. Biraz suya sabuna dokunan, gerçeğin görünmeyen yüzünü, tarihin arka planını kurcalayan metinler.

Yaşadığımız kentin bir öteki tarihi var. Hala yaşamaya devam eden bir sosyal tarihi! Bu güne değin karşılaştığımız tarihin dışında bir Denizli imgesi!

Yakın aylarda ilgilendiğim için örneklemek istiyorum, Denizli Hukuk Tarihi neden bir yazma alanı olarak tercih edilmez? Sebebi sadece Üniversite bünyesinde bir hukuk fakültesinin olmayışı mı? İyi ama Kamu yönetimi vb. gibi eğitim alanları ne güne duruyor? Denizli sosyal tarihi salt hukuktan ibaret değil elbette. Ama hukuk kurumlarının gelişme sürecinde kentin kıyıya itilmiş tarih malzemesi o kadar bol ki! Hem de bir değil, pek çok alanla ilişkisi içinde araştırmacı tarihçiliğe imkan sağlayabilir.

Geçen yıllarda Pamukkale merkezli turizmin kentin son yüzyılına nasıl etkiler bıraktığını yine bu sütunlarda okurla paylaşmıştık. İnanılmaz bir zenginlik taşıyor. Ama İl Kültür Müdürlüğü yayınları dahil, elinize aldığınız hangi kitap size 20. Yüzyıl Denizli’sinin ekonomiyle, turizmle, hukukla, siyasetle ve kültürle harmanlanmış bir hikayesini anlatıyor? Oysa hepsi o kadar iç içe ki!
***
Denizli Büyükşehir Belediyesi kültür yayınlarının devamlılığının olması ve bunun sürmesi güzel bir olgu. Ancak henüz elinde 20. Yüzyıl Denizli’sini çok yönlü ortaya koymuş bir yapıt bile yok.

Bu eksikliğin giderilmesi için birilerinin yazıp önümüze koymasını bekleyemeyiz. Zaten tek kişinin kendi olanaklarıyla altından kalkacağı bir iş değil. En iyi ihtimalle oluşturulacak bir komisyon eliyle, her kesimden araştırmacının katkı vereceği, çok ciltli bir eser olarak neden hazırlanmasın? Ama birilerinin iki dudağı arasına bakan bir komisyon değil, her alanda yetkin insanların editoryal yayın sorumluluğunu üstleneceği çağdaş bir araştırma komisyonu olabilir bu. Yoksa şimdiki yayınların kopyası olmaktan öte geçemez.
***
Heves bu işler için yetmez. Yetkinlik gerekir. Doğru ve yanlışın idarecilere bırakılmadığı, bağımsız düşünebilenlerin, çalışabilenlerin, değerlendirme kapasitesine sahip olanların kotaracağı bir iş olarak tasarlamak gerekir. Adını da verelim: “Ansiklopedik Denizli Tarihi”
***
Denizli’nin bir de öteki tarihi var. Çok yönlü, zengin…
İşte onun bıraktığı boşluk devam ediyor ve bu boşluğun doldurulması gerekiyor!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı